Ketojenik diyete dair merak edilen ayrıntılar birçok kişi tarafından araştırılıyor. Ketojenik diyet, yüksek yağ, düşük protein ve düşük karbonhidrat içeren bir beslenme düzeni olarak karşımıza çıkıyor. Ketojenik diyette; meyve, sebze, tahıl ve kalsiyum içeren gıdaların kısıtlanması sebebiyle vitamin ve mineral takviyesi yapılması gerekiyor. KETOJENİK DİYET NEDİR? Ketojenik sözcüğü ‘keton’ kelimesinden köken alır. Keton aslında hücrelerin kullandığı bir enerji kaynağıdır ve karaciğer tarafından üretilir. Ketojenik diyet ile birlikte kanda keton seviyeleri yükselir. Bu duruma ‘ketozis’ adı verilmektedir. Kanda şekeri azaldığında ve yağ seviyeleri arttığında hücreler ketonlardan enerji sağlayabilir. Karbonhidratları enerji kaynağı olarak kullanmaktansa yağı yakıta çevirir. KETOJENİK DİYET NASIL ÇALIŞIR? Normalde vücut enerji için ilk karbonhidratı kullanır. Fakat beslenmede karbonhidratı kesince bu sefer vücut enerji almak için sırasıyla protein ve yağ kullanmaya başlar. Ketojenik diyette protein alımı normale göre daha az olduğundan bu sefer karaciğer depolanmış yağı keton cisimciklerine çevirerek enerji için kullanmaya başlar. KETOJENİK DİYETTE GÖRÜLEBİLECEK YAN ETKİLER NELERDİR? Kabızlık Kemik erimesi (osteoporoz) Sidoz (kan pH değerinde düşme) Olesterol yüksekliği Böbrek taşları Karnitin eksikliği KETOJENİK DİYETİN 7 SAKINCASI 1. Kişiler ketojenik diyeti yüksek proteinli diyetle karıştırabiliyorlar. Bu sefer vücut enerjiyi proteinden almaya çalışıyor. Bu da sistemde kas kaybına yol açabiliyor. Kas kaybı demek de metabolizmanın yavaşlaması demektir. Bu tarz diyetten çıktıktan sonra kişiler verdikleri kiloları katlanarak alabilirler. Aynı zamanda böbrek sorunları da yaşanabilir. 2. Lifli gıdalar tüketilmediğinden ciddi bağırsak sorunları yaşanabilir. 3. Yüksek yağlı bir diyet tarzı olduğundan LDL (kötü kolesterol) yükselebilir ki bazı çalışmalar da bunu desteklemektedir. 4. Karaciğere fazla yüklenme olduğundan özellikle karaciğerinde sorun olanların ciddi rahatsızlıklarla karşılaşmaları söz konusu olabilir. 5. Besinlerde kısıtlanmaya gidildiğinden vücutta vitamin/mineral eksikliklerinin oluşması çok büyük olasılıktır. 6. Beyin glikoz ile çalışır. Bu tarz diyetlerde beyin fonksiyonları yavaşlayabilir ve kişilerde kafa karışıklığı, asabiyet ve benzeri semptomlar görülebilir. 7. Amerikan Kardiyoloji Konferansında 22 yıl süren bir çalışmanın sonuçlarına yer verildi. Bu çalışmada düşük karbonhidratlı diyetleri uygulayanlarda kalp ritm bozukluğuna daha fazla rastlandığı görüldüğü belirtildi. Kalp ritm bozuklukları kişileri felçten ölüme kadar sürükleyebilen ciddi bir rahatsızlıktır. [old_news_related_template title="Şahan Gökbakar nasıl kilo verdiğini anlattı" desc="Oyuncu Şahan Gökbakar'ın son zamanlarda yaşadığı değişim takipçilerinin de dikkatinden kaçmadı, Gökbakar sonunda açıklama yapmak zorunda kaldı." image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2019/04/26/iecrop/sahan-gokbakar-sli_16_9_1556253408.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/hayatim/magazin-haberleri/sahan-gokbakar-nasil-kilo-verdigini-anlatti/"]