Akademisyen yazar Ömür Ceylan, öyküyü, şiiri ve milyonlarca insan tarafından severek dinlenen, söylenen Türk Sanat Müziği’nin on şahane eserini gönül süzgecinden geçirerek öykülere dönüştürdü. Edebiyat profesörü olan ve Ceylan, “Ömürlük Şarkılar/Şarkılaşan Ömürler” adını verdiği kitabının ortaya çıkış öyküsünü SÖZCÜ Hafta Sonu için anlattı: “Kitapta yer alan on şaheser şarkıyı ve daha nicesini yıllar boyu, bıkıp usanmadan, binlerce kez dinleyen milyonlarca insandan biriyim. Kitabın öyküsü de yaklaşık dört yıl önce başladı. Hemen her şeyin çabucak eskidiği, olağanüstü bir hızla akan hayatın içerisinde insanların her şeyden çabucak sıkılıverdiği, bu yüzden de videoların otuz saniyeye, en ciddi haberlerin bile 140 karaktere hapsedildiği bir dünyada bu şarkıların her daim nasıl böyle genç kalabildiğini sorgulamaya başlamıştım o günlerde.  Klasik musikinin sadık dinleyicileri olduğunu bildiğim ve görüşlerine güvendiğim birkaç dostuma en sevdikleri şarkıları defalarca dinleterek neler hissettiklerini anlamaya çalıştım. Her biri şarkıdan hareketle birbirinden farklı kişisel bir öykü anlattı bana. Anlaşılan yıllar önce yazılıp, sahiplerince imzalanarak tamamlandığına inandığımız şarkıların asıl sahipliği o andan itibaren dinleyicilerine geçiyor ve şarkı, kendisini severek dinleyen her gönülde birbirinden farklı yeni öyküler kuşanıyordu. YUSUF NALKESEN’E GÖNÜL BORCUMU ÖDEDİM Kitaptaki on öykü içerisinden en gözde öyküsünün ne olduğu sorusuna ise Ceylan şu cevabı verdi:  “Kitapta İzmir’de geçen öykü, Yusuf Nalkesen’in söz ve bestesine imza attığı ‘Kapın Her Çalındıkça O mudur Diyeceksin’. Karşıyaka ilçesinde, Bestekâr Yusuf Nalkesen Sokakta oturuyorum. Bütün hayatını İzmir’de geçiren merhum Yusuf Nalkesen de vefatına dek aynı sokakta oturmuş. Ömürlük Şarkılar’ın öyküleri bir kitap hacmine göz kırpmaya başlayınca, böyle bir kitapta Yusuf Nalkesen adının anılmamasına dayanamayacağımı anladım. ‘Kapın Her Çalındıkça’ öyküsünün, adını taşıyan sokakta yaşadığım için onur duyduğum Yusuf Nalkesen’e gönül borcumu ödememe fırsat verdiği için bende ayrı bir yeri var.”

50 yıl sonra gelen kavuşma

Tam 50 yıl birbirlerini bekledikten sonra, 80 yaşında iken sevdiğine kavuşan Yesari Asım Arsoy’dan ‘Ömrüm Seni Sevmekle Nihayet Bulacaktır’ cümlesini duyup bu büyük aşktan başka bir şey düşünmek mümkün mü? Gerçeklik ne yazık ki en yakıcı yanıyla o büyük üstatların hayatına sinmiş.

Ömürlük şarkılar gerçeklikten koparmıyor

Kitapta yer alan eserlerin öykülerin gerçekliğine dair konuşan Ceylan, “Sanat eserleri bizi hayatın gerçekliğinden koparabildiği sürece kalıcı oluyor. Fakat Ömürlük Şarkılar’ın bestekârları ve güfte şairleri, öyle sarsıcı hayatlar yaşamışlar ki ne kadar soğuk da olsa gerçeklikten kopamıyorsunuz” dedi.

Gürültüsüz yaşayamıyor

Yaklaşık 30 yıldır Klasik Türk Edebiyatı üzerine araştırmalar yapan, dersler veren Ömür Ceylan, doğma büyüme bir İstanbullu. Ceylan İstanbul’un dar sokaklarını dolduran havalı korna sesleri ve seyyar esnaf bağırışlarıyla oluşan o özel uğultudan uzaklaştıkça canı sıkılan nesilden. Son dört yıldır ise dağlarında çiçekler açan İzmir’de yaşıyor.