Tam 126 yıldır depremi gözlüyor
Kuzey Anadolu, Doğu Anadolu ve Batı Anadolu Fay Hattı topraklarından geçen Türkiye, yüz yıllardır deprem gerçeği ile yaşıyor. Türkiye’nin gözü kulağı Kandilli, 126 yıl önce iki sismometre ile çıktığı yolda bugün Avrupa’nın en iyilerinden.
Kandilli... Her ne kadar İstanbul Üsküdar’da Boğaziçi’nin kıyısında tarihi bir semtin adı olsa da rasathane ile özdeşleşmiş durumda. Binlerce depremin şiddeti, büyüklüğü, derinliği gibi parametreler, buradaki Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü’ndeki merkezde ölçülüyor. 126 yıldır deprem araştırması yapan Kandilli Rasathanesi kapılarını SÖZCÜ HaftaSonu’na açtı.
Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener ile Bölgesel Deprem-Tsunami İzleme ve Değerlendirme Merkezi Müdürü Dr. Doğan Kalafat, 1895’ten beri deprem gözlemi yapan bu yerin tarihçesini ve teknolojik cihazlarla depremin nasıl ölçüldüğünü anlattı. Rasathanenin önce hava tahminleri için 1868’de Pera’da (Beyoğlu) kurulduğunu söyleyen Prof. Dr. Haluk Özener, merkezin kuruluş serüvenini şöyle anlattı:
İLK İŞİ HAVA TAHMİNİ
“Osmanlı Devleti’nde bulunan Fransız Aristide Coumbary’e rasathane kurma görevi veriliyor. 1909’daki 31 Mart Vakası’nda rasathane tüm cihazlarıyla birlikte yerle bir ediliyor. 1910’da Rasadhâne-i Âmire müdürlüğüne atanan Fatin Gökmen’e rasathaneyi yeni yerinde kurma görevi veriliyor. Fatin Gökmen hoca da burayı, İcadiye Tepesi’ni buluyor. Çünkü aynı zamanda astronomik gözlemler de yapacak, dolayısıyla ışık hem yüksekte olması lazım hem de yerleşim olmaması lazım. Meteoroloji gözlemleri başlıyor. 1911’den beri kesintisiz meteoroloji parametreleri gözlemleniyor burada.”
1894’teki İstanbul depreminin ardından dönemin padişahı 2. Abdülhamit’in depremin etkilerini öğrenmek için Kandilli Rasathanesi yetkilileri ile Atina Rasathanesi yetkililerinden bir çalışma istediğini anlatan Özener, eş şiddet haritasının hazırlanmasının ardından padişahın deprem bilimine ilgisinin geliştiğini belirterek şöyle devam etti:
SARAYA DEPREM CİHAZI
“İki tane sismometre siparişi veriliyor. Tanesi 3 bin 200 frank. 1895’te iki sismometre geliyor ülkeye ve 1895’ten itibaren deprem gözlemine başlıyoruz. Bir sismometre Taksim Pera’ya kuruluyor. Bir tanesi de padişahın ikameti olan Yıldız Sarayı’na kuruluyor. Bunun önemi şu; Kandilli Rasathanesi deprem gözlemini 1895’ten beri yapıyor. 126 yıldır sadece deprem gözlemi yapıyoruz. Tabii ki teknoloji gelişiyor ama işe 1895’te başladık. Öyle bir mirasın üzerinden devam ediyoruz.”