27 Mayıs 1960 darbesinin ardından Yassıada'da yargılanan 592 sanık arasındaki son isim olan Hakkı Kurmel de geçen hafta yaşamını yitirdi. DSP’li eski Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan’ın da akrabası olan Demokrat Parti Kayseri eski Milletvekili Kurmel’in 98 yaşında ölümü ile birlikte 592 sanıktan tümü hayata veda etti. Sanıkların avukatı olarak davaya tanıklık edenlerden ise sadece TBMM eski Başkanı Hüsamettin Cindoruk yaşamını sürdürüyor.
Hakkı Kurmel
37 SUBAYIN PLANLARIYLA 27 Mayıs, Cumhuriyet tarihinde gerçekleşmiş ilk askeri darbeydi. Emir komuta zinciri içinde yapılmamış, 37 subayın planları ile önce kritik mevziler ele geçirilmiş sonra TSK’daki komuta kademesi etkisiz hâle getirilmişti. Cumhurbaşkanı Celal Bayar, Başbakan Adnan Menderes ve bakanlar ile Genelkurmay Başkanı Rüştü Erdelhun tutuklandı. TBMM feshedildi. 1950’de iktidara gelen Demokrat Parti'nin ülkeyi baskı rejimi ve kardeş kavgasına götürdüğü gerekçesi ile yönetime el konulması sonrası, emekli Orgeneral Cemal Gürsel başkanlığındaki Milli Birlik Komitesi, ülke yönetimini üstlendi. 15 İSME ÖLÜM CEZASI 14 Ekim 1960'ta başlayan Yassıada davasında siyasetçiler 'Vatana ihanet' ile suçlandı. Aralarında Cumhurbaşkanı Bayar, Başbakan Menderes ile Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu, Maliye Bakanı Hasan Polatkan, TBMM Başkanı Refik Koraltan, Genelkurmay Başkanı Rüştü Erdelhun’un da bulunduğu 15 isim ölüm cezasına çarptırıldı. 592 sanıktan 123'ü beraat etti, 31'i müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Menderes, Zorlu ve Polatkan, İmralı adasında asıldı. Diğer idamlıkların cezaları hapse çevrildi. 6 Ocak 1961'de Kurucu Meclis oluşturuldu, yeni Anayasa hazırlandı, seçimler yapıldı ve 25 Ekim 1961'de TBMM toplanarak askeri rejim sona erdi. Daha sonra çıkarılan af ile DP’liler serbest kaldı. 30 yıl sonra da Menderes, Polatkan ve Zorlu'nun itibarları iade edildi. Yassıada yargılamalarının hukuki dayanağını kaldıran kanun da çıkarıldı. Bir devir böyle kapandı.

Kral dairesi 70 bin TL

1960 darbesinin ardından Demokrat Partili siyasetçilerin yargılandığı Yassıada’da yapılan düzenlemeler sonucu 'Katre Island' adlı 5 yıldız otel hizmete girdi. Otelin 450 metrekarelik kral dairesinde bir gece konaklamanın bedeli 70 bin TL...

TBMM eski Başkanı Cindoruk, Yassıada için "Bir toplama kampıydı" dedi ve ekledi:

Acıların adası sayfiye yeri oldu

1960 ihtilali sonrası Yassıada’daki yargılamalarda Demokrat Partili 18 milletvekilinin avukatlığını yapan TBMM eski Başkanı Hüsamettin Cindoruk, SÖZCÜ HaftaSonu’na şunları söyledi: "Yassıada bir toplama kampıydı. İnsanlar acı çekti, işkence gördü. Demokrasinin gömüldüğü yerin adını, 'Demokrasi Adası' koydular. Şimdi de 5 yıldızlı otel dikip sayfiye yeri yaptılar. Bu darbeciler için bir mükafattır, utanıyorum ve ayıplıyorum. Hakkı Kurmel’in vefatı ile birlikte 592 sanıktan hayatta kimse kalmadı. Kurmel, Demokrat Parti'nin en genç milletvekiliydi, iyi bir hukukçuydu.”
Yassıada yeni hali
İBRET İÇİN AYNI KALMALIYDI “Davanın avukatı ve adada yaşananların tek ve son tanığı benim. Başbakan ve bakanlar idama mahkum edilip asıldı. Yassıada, Avrupa’daki Nazi kampları gibi ibret için aynen muhafaza edilmeliydi. O dönem adaya Zafer gazetesinin sahibi Mümtaz Faik’i de getirmişlerdi. Sonra sadece siyasiler yargılanınca serbest bıraktılar. Kısa süre kaldı ama çok acı çekti. Giderken "Artık yassı kadayıf bile yemem" dedi. Yassı kadayıf ismi bile acıyı hatırlatıyordu. Şimdi acıların adası sayfiye yeri oldu. Davadan sonra oraya hiç gitmedim, gitmek de nasip olmasın. Yassıada’nın özeti 3 kelimedir. Dövdüler, sövdüler, övdüler."