Araştırmayı yürüten İngiltere ve İsrail merkezli ekip, 18 ila 89 yaş arasında 665 katılımcıyla çalıştı. Katılımcılar, bilgisayar tarafından oluşturulmuş yüzlerdeki duyguları tanımlamaya çalıştı. Aynı zamanda MRI beyin taramasından geçirildiler ve bilişsel gerileme ile depresyon belirtileri açısından değerlendirildiler.
OLUMLU YORUM BECERİSİ, GRİ MADDE AZALMASIYLA İLİŞKİLENDİRİLDİ
Elde edilen veriler, yaşlı bireylerin yüz ifadelerini daha sık olumlu duygularla eşleştirdiğini gösterdi. Özellikle zor okunan veya belirsiz yüz ifadeleri, ileri yaştaki katılımcılar tarafından gençlere kıyasla çok daha fazla olumlu olarak algılandı.
Bu iyimser bakış açısı, beynin duyguları işleyen alanları olan hipokampus ve amigdala'daki gri madde kaybıyla ilişkili bulundu. Aynı zamanda, yüz ifadelerini olumlu yorumlama eğilimi daha zayıf bilişsel performansla da bağlantılıydı.
DEPRESYONLA DEĞİL, NÖROLOJİK GERİLEMEYLE İLİŞKİLİ
Araştırmada dikkat çeken bir diğer bulgu ise bu eğilimin depresyon belirtileriyle ilişkilendirilmemesi oldu. Bu durum, yaşlı bireylerde iyimser önyargının depresyon yerine nörodejenerasyonla bağlantılı olduğunu düşündürüyor. Bu ayrımın, bilişsel gerileme ile depresyonun ayırt edilmesinde önemli olabileceği belirtiliyor.
Negatif duygular – öfke, korku ve üzüntü gibi – zaten tanınması daha zor duygular arasında yer alıyor. Bu nedenle, bu ifadelerin doğru şekilde tespit edilememesi bilişsel gerilemenin ilk belirtilerinden biri olabilir.
Araştırmanın sonuçları, Alzheimer gibi hastalıkların erken evrelerinde görülen duygusal tanıma bozukluklarıyla da örtüşüyor. Ancak çalışmanın tek bir zaman dilimindeki verilerle sınırlı olduğu, aynı kişilerin zaman içinde takip edilmediği ve bu nedenle neden-sonuç ilişkilerinin kesin olarak kurulamadığı da ifade edildi.
DEMANSIN ERKEN TESPİTİ İÇİN YENİ BİR ARAÇ OLABİLİR
Yine de uzmanlar, duygusal yüz okuma tarzlarının, demans gibi hastalıkların erken teşhisi için yeni bir yöntem olabileceğine dikkat çekiyor. Tel Aviv Üniversitesi’nden nörobilimci Noham Wolpe, özellikle ilgisizlik (apatinin) gözlemlendiği yaşlı bireylerde bu tür değişimlerin yakından izlenmesinin önemli olduğunu belirtti.