Peki biz neyin bayramını kutluyoruz?!.
Cumhuriyetin bütün kazanımları bir bir yok edilirken...
Ülkeyi cumhuriyet öncesine götürme çabaları etkin bir şekilde sürdürülürken...
Hukuk ayaklar altına alınırken...
Demokrasinin ırzına geçilirken...
Özgürlüklere zincir vurulurken...
Medya binaları basılırken ve basın susturulmak istenirken...
Biz neyin bayramını kutluyoruz?!.
* * *
Türkiye kan gölü!..
Terör örgütleri ülkede cirit atıyor!..
Her tarafımızı bela sarmış!..
Her gün şehitler geliyor!..
Analar feryat ediyor!..
Ülkede can ve mal güvenliği kalmamış!..
Pazar günü seçim yapılacak, sandık güvenliği sağlanamamış!..
Üçüncü dünya ülkesi olmaktan daha da beter hale gelmişiz!..
Ve biz bugün Cumhuriyet Bayramı’nı kutluyoruz!..
* * *
Yolsuzluk, rüşvet, yandaşlara yapılan ballı ihaleler...
40 haramilerin hazinesi gibi gittikçe şişen, gittikçe şaşırtıcı hale gelen haram servetler...
Bir vesayete teslim olmuş iktidarın olanca pervasızlığıyla sürdürülen talan...
Yalan üzerine kurulmuş bir hakimiyet ve yalan üzerine kurulmuş bir istibdat!..
Alabildiğine baskı, sindirme, yıldırma, korkutma...
Bunların bayramını mı kutluyoruz?..
* * *
Sevgisiz, merhametsiz, çamurcu, küfürbaz bir nesil yetiştirdiler, kutlarız!..
Kaba kuvveti, şiddeti esas alan, dini işportaya düşürüp halkı söğüşleyen bir zihniyetin temelinde yükselen siyaset, ülkeyi esir aldı!..
“Çağ atlatıyoruz” derken ülkeyi çağın gerisine götürerek milleti dolandıranlar hükümran oldu...
Bunu mu kutluyoruz?..
* * *
Bugün Cumhuriyet Bayramı...
Adı var, esası yok!..
Hukuk olmayan yerde adalet de olmaz, insan hakları da olmaz, nihayetinde insanlık da olmaz!.
Bu ülkede tek hakim kararıyla dün bir medya organlarına “kayyum baskını”gerçekleştirildi...
Seçime 3 gün kala televizyon yayınları durduruldu!..
Muhalif basını yıldırmak, susturmak için açılan onlarca ceza davası yetmedi, şimdi başta SÖZCÜ olmak üzere gazetelere yapılacak operasyon iddiaları konuşuluyor...
Bir iktidar milletvekili adayı SÖZCÜ ve diğer muhalif gazetelerin adını vererek, 1 Kasım’dan sonra hesap sorulacağını söylüyor...
Düşünün... Bu ülkede 13 yılın hesabını vermesi gerekenler, büyük bir pişkinlikle hesap sormaktan söz edebiliyorlar...
* * *
Türkiye’de “Yok artık, o kadarı da olmaz” denilen ne varsa katmerlisiyle oldu!..
Cılkı da çıktı, çivisi de...
Bu cumhuriyeti bizlere armağan ve emanet eden Mustafa Kemal Atatürk’ü bile silmeye, unutturmaya çalışanlar ülkeyi karanlık tünellere soktular!..
Durmadılar, uslanmadılar, doymadılar...
Cumhuriyetin bütün değerlerini berhava ettiler...
Ama merak etmeyin, her gecenin bir sabahı vardır!..
“Hırs insanın kefenidir” derler...
Cumhuriyeti bademleştirme hırsıyla gözü dönenlerin...
Seçim sandığından çıkacak “demokratik kefeni” giyip gitmelerine az kaldı!..
Şapka!..
Diyarbakır’da IŞİD’e yapılan ve 2 polisimizin şehit düştüğü operasyon bu canavar örgütün Türkiye’deki yapılanmasının çökertilmesi için başlangıç olmalıdır...
Nitekim,İstanbul, Konya, Kocaeli, Adana’da seri operasyonlar yapıldı ve birçok IŞİD militanı gözaltına alındı...
Ancak bunlar devede kulaktır!..
Ayrıca, yapılan operasyonlardan ne kokteyl çıktı, ne de kolektif yapılanma...
Ankara Başsavcılığı, Türki-ye’deki kanlı terör eylemleri talimatlarının Suriye’den, IŞİD’den geldiğini açıkladı...
Bu arada, Türkiye’de IŞİD operasyonları yapılırken...
Suriye’de IŞİD’le savaşan PYD Türkiye tarafından vuruldu!..
Böyle bir stratejiye (!) ancak şapka çıkarılır!..