2024’ün ilk haftasında kredi faizlerindeki artış sürerken, mevduat faizleri ise bankacılık sistemindeki likidite fazlasıyla beraber üst üste ikinci haftada da geriledi. İhtiyaç kredisi ve tüketici kredilerindeki ortalama faiz yüzde 63’ün üzerinde şekillenirken, , ortalama mevduat faizi ise yüzde 46 seviyesinde bulunuyor. Merkez Bankası’nın (TCMB) 5 Ocak haftasına ilişkin verilerine göre ortalama ihtiyaç kredisi faizi haftalık bazda yaklaşık 2 puanlık yükselişle yüzde 63.4’e çıktı. Bankaların yeni yılın ilk haftasında verdiği tüketici kredilerinin ortalama faizi de 4 puana yakın bir yükselişle yüzde 62.08’e ulaştı. Ticari kredi faizi sınırlı bir düşüş ile yüzde 53.48’ten yüzde 53.45’e indi. Konut kredisinde ise ortalama faiz, yeni yılda 0.6 puan artarak yüzde 42.10’a çıktı. 2023’ün kasım ayında yüzde 46’yı gördükten sonra düşüş eğilimine geçen ortalama taşıt kredisi faizi ise 5 Ocak haftasında yaklaşık 3 puanlık artışla yüzde 36’yı aştı.

YÜZDE 50’YE İNDİ

Mevduat faizleri ise bankacılık sistemindeki Türk Lirası likidite fazlalığının da etkisiyle 2024’ün ilk haftasında geriledi. 3 aya kadar vadeli mevduatlardaki ortalama faiz, 29 Aralık haftasında sınırlı bir düşüş gerçekleştirdikten sonra yeni yılda 1.21 puanlık azalışla yüzde 52.29’a geriledi. 6 aya kadar vadeli mevduatlardaki faiz ise yüzde 51.67’den yüzde 50.02’ye indi. Ortalama mevduat faizi ise uzun süre sonra ilk kez gerileyerek yüzde 46.48 seviyesine çekildi. Merkez Bankası’nın politika faizi ise aralıkta yüzde 42.5’e yükseltilmişti.  TCMB’nin 25 Ocak7ta gerçekleştireceği toplantıda polikita faizini son bir hamle yaparak yüzde 45 düzeyine yükseltebileceği belirtiliyor. Bu durum kredi faizlerinde de ciddi bir sıçramaya neden olabilir.

‘Mevduat yarışı oldu ve bitti’

Ekonomistler, mevduat faizlerindeki düşüşün likidite fazlası ve banka bilançolarıyla ilgili olabileceğini belirtti. Ekonomist Dr. Altuğ Özaslan, “Yıl sonlarında bilanço kapanışı öncesi bankaların mevduat yarışı olur, yıl bitti ve bu yarış da doğal olarak geçti yani bilanço bazında şu anda peşinden agresif olarak koşulması gereken bir hedef yok” dedi. Prof. Dr. Cem Başlevent, “Faizlerdeki asıl düşüş yılın ikinci yarısında görülecek ve bu da bireylerin yatırımların tercihlerini etkileyebilir” diye konuştu.