Dünya liderimizin omuzlarına yüklediği sorumluluklar saymakla bitmese de sosyal medya hesabını millet namı hesabına asla boşlamayan kıymetli bir isim; sadece dün, farklı saat ve dakikalarda şu bilgilendirmelere zaman ayırdı hatırımıza...

* Dar gelirlilerle ilgili birçok yeni çalışmamız var. Bu kabineye yetişmedi!

* Cumhurbaşkanımız, sıkıntıları giderecek!

* Bu yaz vatandaş için attığımız adımlar var!

* Yarın doğrudan yatırım göreceğiz.

* Döviz üzerinde baskı azalacak!

* Turizmde işler çok iyi!

* TÜİK’in yöntemleri çok açık! Rakamlarla oynama şansı yok!

* Türk Lirası reel olarak değer kazanıyor!

* Yüzde 25 artış sınırı ile kiracıyı koruduk!

* Geçen haftadan itibaren yabancı yatırımlar hız kazandı!

* Türkiye rekor üzerine rekor kırıyor!

* Vatandaşımız sorunlara çözümü hükümetimizde görüyor!

* Gıda ile ilgili bir sakinleşme var!

* Anlaşma sonrası tahıl fiyatları düştü! Tahıl koridoruyla dünyanın temel problemleri çözüldü. Bu Recep Tayyip Erdoğan etkisidir!

* Sıkıntıları bertaraf edecek bir hükümet iş başında!

* Ben ümitliyim!

* Pandemi olmasaydı Türkiye çok farklı olacaktı!

***

Her biri ümitli, ışıl ışıl, nasıl da iyi durumda olduğumuzu duyuran bilgilerin gece gündüz çalışan fedakar sahibi Hazine ve Maliye bakanı koltuğuna oturalı 8 ay olmasına rağmen ekonomiyi uçurmasıyla ünlenen Dr. Nureddin Nebati’den başkası değildi elbette.

Kısa sürede ünlenmesine karşın yapılan bir ankete göre Cumhurbaşkanı kabinesinin en başarısız ismi seçildi kendileri! En başarılı Mevlüt Çavuşoğlu’nun puanı 14.6 iken, onun son sıradaki puanı dış güçlerin ayak oyunu ile hepi topu 1.2 çıktı!

O böyle şeylere aldırış etmiyor ama... Cumhurbaşkanlığından gelen talimatların yerine getirilmesi, yeni ekonomik modelin hassas uygulamaları, elde telefon sosyal medya uğraşılarının yanı sıra dış ilişkilerde de çok faal.

Göreve geldiği günden bu yana Suudi Arabistan Maliye bakanı, Bahreyn Maliye bakanı, Birleşik Arap Emirlikleri Maliye bakanı, Katarlı mevkidaşı, Avrupa Birliği Komiseri, Cannes ve Londra’daki yatırımcılarla sürekli temas halinde.

Bakanımızın, bakanlarıyla havadan sudan sohbet ettiği ülkelerden, mesela Suudi Arabistan’ın enflasyonu yüzde 2.2, Bahreyn’in yüzde 3.5, Birleşik Arap Emirlikleri’nin yüzde 0.59, Katar’ın yüzde 5.41 ve komiseriyle görüştüğü Avrupa Birliği’nde ise yüzde 8.9.

Araplar’ın yüzde milimlik enflasyonunu da nereden çıkardın? Bizdeki yüzde 80’lik enflasyona baksana diyorsunuz; ama konuyu ben açmadım!

Yazımızın kıymetli konuğu Dr. Nebati açtı! Ekmek bulamıyorlarsa pasta yesinler der gibi rahattı, şöyle dedi:

“Yabancı ülkenin bir bakanıyla sohbet ediyoruz; sizin enflasyon çok yüksek dedi. Ben de, doğru dedim. Biz bununla mücadele edeceğiz, bunu çözeceğiz, kararlıyız! Ama bakın ben bu enflasyonla sokağa çıkabiliyorum! Siz, yüzde 10’luk enflasyonla sokağa çıkamıyorsunuz dedim!”

Herkes bi tarafını; ben tarihe geçecek, ileride okullarda okutulacak, üzerine tezler, kitaplar yazılacak cümledeki enflasyonu yüzde 10 olan ülkeyi merak ettim!

Hangisiydi acaba? Dr. Nebati’nin bugüne kadar sohbet ettiği bakanların yüzde 90’ı maşallah Arap. Ve adamlarda enflasyonun kralı yüzde 5.41!

Rica ediyorum, sohbet ettiğiniz yüzde 10 enflasyonlu ülke aratmayın kör kuyularda bize. Söyleyiverin ülkenin adını, bilelim.

Bilelim ki, yüzde 176’lık enflasyonla gül gibi geçinen(!) Türkiye Cumhuriyeti yurttaşları olarak, o nankörler ülkesinin ahalisiyle karşılaştığımızda biraz da biz sohbet edelim!

Üzerimizdeki ölü toprağını, yüzde 176 ile sokağa nasıl da rahat rahat çıkabildiğinizi, sık sık nasihat edilen sabrımızı anlatalım... Yüzde 10’luk enflasyonlarına pişmiş kelle gibi sırıtırken biz, halimize şükredip sıkmaktan kırılan dişlerimizi görüp ibret alsınlar. Öğrensinler, bakanlarını sokaklarda rahat bırakmayı. Bi faydamız dokunsun insanlığa, yüz verilince astarını istemesinler!