Kasımpaşa’nın ara sokaklarında dünyaya geldi...
O sokakların tozunu yuttu...
Sonra kaçak evden çıkıp belediye sarayına girdi...
Saraylara merakı o zaman başladı...
Başbakan olunca önce Dolmabahçe Sarayı’na yerleşti..
Daha sonra Atatürk’ün mirası Atatürk Orman Çiftliği’nde kendine 1150 odalı saray yaptırmaya başladı...

* * *

Gören de ağzında gümüş kaşıkla doğduğunu zanneder...
Öyle ya...
Ecdat yadigarı Dolmabahçe Sarayı yetmedi, Beylerbeyi Sarayı’nı da kullanmaya başladı...
O da yetmedi Abdülhamit’in Yıldız Sarayı’na girdi...
Bu arada Ankara’daki Başbakanlık Sarayı bitmek üzereydi...
Cumhurbaşkanı oldu, Başbakanlık Sarayı’na el koydu, çünkü kendine yaptırmıştı...
Ne var ki saray kaçaktı...
Kaçak evden çıktı, 1 katrilyon 370 trilyonluk 1150 odalı kaçak saraya girdi!..

* * *

İstanbul’daki sarayların tümü de kurtarmadı, Tayyip şimdi Boğaz’a nazır Vahdettin Köşkü’nü de hazırlatıyor kendine...
Topkapı Sarayı’na nasıl oldu da dokunmadı, hayrettir derken...
Önceki gün baktık, Tayyip Atatürk’ün yatı Savarona’da...
Bosna Hersek Cumhurbaşkanlığı Konseyi Üyesini Savarona’da ağırlıyor...
Savarona’ya “fuhuş baskını” yapıldığı zaman bile Atatürk’ün kemikleri bu kadar sızlamamıştır!..

* * *

Tayyip bu saraylara, yatlara, villalara, uçaklara merakını, bunlara oluk oluk para harcanmasını şöyle izah ediyor:
“Devletin itibarından tasarruf edilemez”
Peki devri iktidarında devletin itibarı kaldı mı?..
Türkiye’nin itibarı...
Kalkınmayla...
Teknolojik gelişmeyle...
Eğitimle...
Kültürle...
Sanatla...
Ülke insanının refah düzeyiyle...
Hukukla...
Gelişmiş demokrasiyle olur...
Bunların hiçbiri yok, Tayyip saraylarla itibar arıyor...
Kişi başına milli gelir 5 yıldır 10 bin dolarda takılı kalmış patinaj yapıyor, gelir adaletsizliği facia...
Buna karşılık komşumuz Yunanistan, milli gelir 25 bin dolardan 20 bin dolara düştü diye saçını başını yoluyor...

* * *

AB seni kapısında bekletiyor, her gün azar işitiyorsun...
Hukuk devleti guguk devleti olmuş...
Demokrasi ve özgürlükler yerlerde sürünüyor...
ABD sırtını dönmüş, bölgende itibarın sıfırlanmış..
Beyefendi mirasın üstüne oturmuş, Savarona’da hava atıyor!..
Kasımpaşa’dan saraylara; saraylardan Savarona’ya...
Güya Türkiye gelişecekti, onun yerine Tayyip gelişti...
Bu kadar itibarla iftihar edilmez mi?!.

Ahmet ABD’ye gitti!..

Evet, Sadrazam Ahmet ABD’ye gitti de, ABD’nin haberi yok!..
Dün Ahmet’in ABD gezisi ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Marie Harf’e soruldu, kadın önce durakladı, başını kaşıdı, sonra “Ben duymadım” dedi...
Hani yukarıdaki yazıda “itibar” dedik ya, şu itibara bakınız!..
Sadrazam Ahmet, muavini Ali Babacan, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek bir gün önce Tayyip’in indiği uçağa biniyor, yandaş gazetecileri alıyor, cümbür cemaat New York’a gidiyorlar...
New York’ta bazı iş çevrelerine partisinin yüzde 50’nin üzerinde, CHP’nin ise yüzde 25’in altında oy alabildiğini, Türkiye’nin çok istikrarlı olduğunu anlatıp duruyor, ABD yönetimi farkında bile değil...
Yani, uçan kuştan haberi olan ABD Dışişleri bizim Sadrazam’ın gelişini atlıyor...
Ahmet itibarlı olabilmek için keşke sarayları da yanına alıp gitseydi!..