Sevgisizlik ve eğitim sorunu çözülünce her şey güzel olacak
‘Menajerimi Ara’ dizisinde Jülide olarak karşımıza çıkan ve çok sevilen çiçeği burnunda oyuncu Nazlı Senem Ünal Türkiye’nin en kritik sorununun sevgisizlik ve eğitim olduğunu söyledi.
- Nazlı Senem Ünal kimdir?
1991 Bursa doğumluyum. Sevgi dolu bir anne babanın tek kızıyım. Çok güzel bir çocukluk geçirdim. Tek kız olduğum için biraz el bebek gül bebek büyüdüm. Üniversite eğitimi için tek başıma İstanbul’a geldiğimde “Neden insanlar böyle” cümlesini çokça söyledim. Çoğu insan gibi benim için de her şeyden önce aile geliyor. Severek yapacağım işi bulabilmek benim için zaman aldı ve şu an bu işi yapabiliyorsam onların sayesinde.
- Neden oyunculuk?
Ailem, özellikle de annem çok iyi bir tiyatro izleyicisidir. Onun sayesinde küçük yaşlardan beri çok oyun izleme fırsatım oldu.
- İlk ciddi dizi deneyiminiz ‘Menajerimi Ara’ da Jülide rolünü canlandırıyorsunuz. Neler hissediyorsunuz?
Çok güzel bir tesadüf oldu benim için. Jülide ile hayallerimiz, hedeflerimiz aynı. Bu yüzden onu, duygularını, hissettiklerini, bu yolda yaşadığı hayal kırıklıklarını anlamak daha kolay oldu benim için.
- Sosyal medyada gitar öğrendiğinizi gördük…
Müzikle uğraşmayı, şarkı söylemeyi çok seviyorum. Şimdi pandemi döneminde evde çok zaman geçirdiğimiz için gitar öğrenmeye çalışıyorum. İyi geliyor.
- Oyunculukla birlikte, ileride sizi sahnelerde görür müyüz?
Müzik benim hobim. Profesyonel olarak yapabilecek kadar bir eğitimim yok maalesef. Oyunculuk kariyerim için bana katkı sağlayacak her şeyi denemek, öğrenmek öncelikli hedefim. Dans da bunlardan biri. Şanslıyım ki Jülide bu kapıyı benim için biraz araladı. Senaryoda da şarkı söylediğim bir bölüm işlememiz benim için bu anlamda çok heyecanlandırıcıydı.
- Türkiye’nin en önemli sorunu nedir sizce?
Bence eğitim ve sonrasında sevgisizlik en önemli sorunumuz. Bu ikisini hallettiğimizde her şeyin çok daha güzel olacağına eminim.
- Evcil hayvanınız var mı? Ülkemizde çıkmayan bir hayvan hakları yasası var.
İki yaşında bir kedim ve on yaşında bir köpeğim var. Köpeğim şu an Bursa’da ailemle kalıyor. İkisi de evlattan farksız benim için. Çok başka bir sevgi gerçekten. Bu yüzden onlara yapılan en ufak bir kötü muamele beni çok derinden etkiliyor. Bu habitatı bizim onlarla eş değer olarak paylaşmamız gerekirken nasıl oldu da onları “mal” olarak görenler var aklım almıyor. En basitinden biz metrobüse, taksiye binebiliyorsak, onlar da binebilmeli.