Diyarbakır’ın Çınar ile Mardin’in Mazıdağı ilçeleri arasında kalan bölgede 20 Haziran günü saat 22.15’te 6 köyü etkileyen ve 15 kişinin hayatını kaybettiği yangın felaketiyle ilgili soruşturma çok yönlü sürdürülüyor. 

Alınan ön bilirkişi raporuna göre, yangının bölgeden geçen enerji nakil hatlarının geçtiği elektrik direklerinden kaynaklandığı bildirildi. 

Yangına neden olan direklerin; döküm veya paslanmaya karşı galvanizli direkler olması gerekirken kavak ağaçlarından çıkarılan tahta tomruk direklerin halen kullanılıyor olması ise dikkat çekti. 

Elektrik nakil hatlarının yangının çıktığı bölgeye 1987 yılında kurulumunun yapıldığı ve bu tarihten sonra direklerin rutin ve periyodik bakım ve onarımlarının yapılmadığı için yaz ve kış aylarında sık sık uzun süreli elektrik kesintileri, düşük ve yüksek voltaja bağlı sorunlar yaşandığı bildirildi. 

Bilirkişi raporuna göre, 15 kişinin ölümüne neden olan yangının da yine elektrik direklerindeki tellerin aşırı sıcak havada genleşme ve sürtünmeye bağlı kontak yaptığı, birbirine sürtünerek çıkan kıvılcım ateşlerin ekili arazilere düşmesiyle yangının bir anda bütün bölgeyi kaplayarak kontrolden çıktığı ifade edildi. 

5 KİŞİLİK ELEKTRİK MÜHENDİSİ BİLİRKİŞİ TAYİN EDİLDİ

Olağan dışı durumlar karşısında oluşabilecek zararlara dair gerekli önlemlerin alınmayarak felakete adeta davetiye çıkarıldığı bildirildi. 

Raporu eksik ve yetersiz bulan Cumhuriyet başsavcılığı, daha kapsamlı ve detaylı bir rapor daha hazırlanması için 5 kişilik elektrik mühendislerinden oluşan bilirkişi heyeti tayin edilmesini kararlaştırdı. 

Elektrik Mühendisleri Odası Diyarbakır Şubesi de yangın bölgesinde anız olmadığını ve hatların geçtiği güzergâhlarda yangına karşı önlem alınmadığını açıkladı.

Detaylı rapor alındıktan sonra olayı gören ve yangına müdahalede bulunan görgü tanığı köylüler ile olayda yaralı kurtulan mağdur ve müştekilerin de ifadeleri alındıktan sonra soruşturmaya yön verilerek gerçek failler tespit edilecek. 

Yangının çıktığı ilk günden itibaren açıklama üstüne açıklama yapan ve yangının elektrik kaynaklı olduğunu gazetecilere açıklayan köylüler hakkında suç duyurusunda bulunan Dicle Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi (DEDAŞ), daha savcılık soruşturması tamamlanmadan ve yangının kesin nedeni ortaya çıkarılmadan yangının anızdan kaynaklı olduğunu ve kendilerine ait o bölgeden geçen elektrik hattının bile olmadığını iddia etmişti.

Bir gün içinde 3 kez açıklama yapan DEDAŞ, mağdur köylüleri provokatörlükle ve kaçak elektrik kullanmakla suçlarken, adil ve etkili bir soruşturma yapılmasına da gölge düşürecek açıklamalar yaparak kamuoyunu yanlış bilgilendirdi. 

KÖYLÜLERİ PROVOKATÖRLÜKLE SUÇLADILAR

DEDAŞ şu açıklamayı yapmıştı: 

-Şirketimizi hedef alan bazı çevrelerin yeni bir provokasyonu ile karşı karşıyayız. Anız yakımı sonrası başlayan ve ekiplerimizin ilk tespitlerine göre yangının elektrik hatlarından kaynaklanmadığı belirlendi. 

-Buna rağmen elektrik hattı dahi bulunmayan bir yerde yangının dağıtım hattına ait tellerde çıktığı iddiasını ortaya atarak halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayan İ.E isimli şahıs hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunuldu.

-Kaçak kullanım oranının yüzde 90’ları bulduğu bölgede yaşanan her olumsuz durum karşısında Dicle Elektrik’i suçlayan odaklar, anız yakımı sonrası çıkan ve can kaybıyla sonuçlanan yangın sonrası provokatif ve gerçek dışı yeni bir iddiayı gündeme sokmaya çalışıyor.

DEDAŞ’ın suç duyurusunda bulunduğu İbrahim Eren ise sözlerinin arkasında olduğunu ve iddiasının bilirkişi ön inceleme raporuyla da doğrulandığını belirterek asıl yalan ve yanlış bilgiyle kamuoyunu DEDAŞ’ın yanılttığını söyledi. 

PANİKLE GELEREK DELİLLERİ KARARTMAYA ÇALIŞTILAR

İbrahim Eren tellerden çıkan alevleri evinin penceresinden gördüğünü ifade ederek “Pencereden baktım. Teller sürekli birbirine sürtüyor, kıvılcımlar çıkarıyordu. Sonra hemen tellerin altındaki otlar tutuşmaya başladı. Sonra hemen traktörle müdahale etmeye çıktım. Geldiğimde yangın 500 metre ileriye yayılmıştı. O dakikalarda şiddetli bir fırtınada oldu. Sözlerimin arkasındayım. Bunu hukuk önünde de dile getireceğim. Zaten uzmanlar, bilirkişiler de gelip tespitlerini yaptılar. DEDAŞ ekipleri benim açıklamamın ardından panikle sabah 6-7 gibi gelip bu telleri germişler. ‘Bir kusur olmadığını’ kanıtlamak’ için. Biz delillerin karartılmasına izin vermeyecektik ama cenazelerimiz vardı, ben adli tıptaydım. Köye geldiğimde burayı bitirmişlerdi. Köyün arka tarafında da kusurlu yerler vardı. Onları onarmaya çalıştılar. DEDAŞ ‘anız yangını’ dedi. Peki, biçilmemiş tarlada anız olabilir mi? Ellerini vicdanlarına koysunlar. Binlerce dönüm ekili buğday yandı. 1000’in üzerinde hayvan telef oldu. Hukuk önünde mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi. 

HASAR TESPİTİ TAMAMLANDI

Bu arada Diyarbakır ve Mardin Tarım ve Orman İl Müdürlüklerince bölgede yürütülen hasar tespiti de dün itibariyle tamamlandı.

Çınar’a bağlı Köksalan, Bağacık, Yazçiçeği ve Ağaçsever Mahallelerinde 7 bin 900 dekar tarım alanının yandığı, bunun 6 bin 789 dekarında anız, bin 111 dekarının da hasadı yapılmamış buğday olduğu tespit edildi.

924 küçükbaş hayvan telef olurken, ağır yaralı 83 küçükbaş hayvan da ölmek üzere olduğu için kesime gönderildi. 1 traktör ve 14 adet sulama tesisinin de küle döndüğü belirlendi.

Mazıdağı’na bağlı Yetkinler ve Yücebağ Mahalleleri ile Kelek Mezrasında ise  7 bin dekarlık tarım alanının yandığı tespit edilmiştir.

Bunun 4 bin dekarının hasadı yapılmamış buğday alanı, 3 bin dekarı anızdan oluştuğu belirlendi. 

15 KİŞİ YANARAK CAN VERDİ

Diyarbakır'ın Çınar ve Mardin Mazıdağı ilçesinde 20 Haziran'da çıkan anız yangınında yaşamını yitirenlerin isimleri şöyle: Mazıdağı ilçesinin Yücebağ Mahallesi'nde Şeyhmus Demir (17), Hasan Demir (40), Mazhar Demir (28), Nuri Demir (38), Sinan Deviren (24), Remzi Yılmaz (25), Resul Yılmaz (18), Azat Yılmaz (23), Taliha Demir (59), Fadıl Demir (52), Çınar ilçesinin Köksalan Mahallesi'nde Ubeydullah Buğdaycı (30), Abdurrahman Buğdaycı (15), Çınar'ın Yazçiçeği Mahallesi'nde İsmail Yardımcı (46), Kerime Erdemli (55) ve Zekiye Erdemli (58)