CHP Ankara Polatlı İlçe Başkanlığı’nın Polatlı Cumhuriyet Meydanı’nda buğday fiyatlarına karşı düzenlediği eyleme katılan çiftçiler, açıklanan buğday ve arpa taban fiyatlarına tepki gösterdi. 

"AK PARTİ GELMEDEN DAHA RAHATTIK"

Çiftçiler, şunları söyledi:

Mehmet Tekin: "Bizim çiftçi maliyetlerimiz çok yüksekti. 42 bin liradan mazot aldık. Gübre 20 bin liranın üzerinde. Elektrik çok yüksek. Şimdi arpaya 7 lira 25 kuruş zam verdi. 7 lira 25 kuruşa bir somun bile alamazsınız ama köylünün hali bu. Bundan sonra herhalde ekmeyeceğiz, traktörlerimizi çekeceğiz. AK Parti gelmeden daha rahattık biz. Buğdayın en az 13 lira, arpanın 10 lira olması için toplanıyoruz. Onun için mücadele ediyoruz. Zor durumdayız. Bu fiyat açıklanmasaydı, arpa 8 liraydı, buğday 12 liraydı. Bir simit 15 lira. Kafeye gidip bir çay için 25-30 lira. Enflasyona bakın. Güvenmiyorum enflasyona. Yüzde 200 diyorum."

Hidayet Atalay: "Enflasyonun altında bir rakam açıklandı. Maliyetlerimiz, girdilerimiz çok aşırı yükseldi. Tarım Bakanlığı'nın Türkiyede'ki tarımla ilgili girdilerimizin yükseldiğinin farkında olduğunu düşünüyorum. Ama ne hikmetse çayda olduğu gibi buğdayda ve arpada da enflasyon altında bir rakam verildi. Bu şekilde üretim yapmakta çok zorlanacağız. Ne yazık ki mahsullerimizin değeri düşecek gibi görünüyor. Üreterek batmış durumdayız. Üretimi, bir dahaki dönem nasıl yapacağımızın endişesini yaşıyoruz. TÜİK verilerine göre bir nebze olsun rahatlayabilirdik ama yani buğdaya verilen yüzde 12, TÜİK'in verilerinin dörtte beşte biri. Enflasyonun altında hala ezilmiş durumdayız. Mazotta, gübrede, ilaçta yüzde 100'e varan zamlar var. Arpada, yüzde 2'ye varan bir zam verildi."

"KESİNLİKLE TÜİK VERİLERİNE GÜVENMİYORUM"

Nail Ertuğrul: "O kadar mağduruz ki artık çiftçiliği bırakacağız. Şu an elektrik, mazot, gübre kaç lira oldu. Gücümüz yetmez oldu artık. Önceden 10 saat veriyorduk, şimdi 4 saate düşürdük sulamaları. Üretimin artması için yurt dışından buğday getirmesin. Biz buğday üretiyoruz, savaşta olan ülkelerden biz buğday alıyoruz. Bizim tarım bakanımız mı var, ilçe tarımımız mı var, il tarımımız mı var hiçbir ilgisi yok bizimle. Sorunlardan habersizler bunlar. Eylem yapmayı düşünüyoruz ama yaparken de korkuyoruz. TÜİK nereden alışveriş yapıyorsa biz de oradan yapmak istiyoruz. Kesinlikle TÜİK verilerine güvenmiyorum."

"ŞAKA GİBİ DEDİK AMA ŞAKA DEĞİL"

Devlet Kuş: "Çiftçiliği anladıklarını düşünmüyorum. Şu an açıklanan fiyatın hayatın gerçekleriyle hiçbir bağlantısı yok. Şaka gibi dedik ama şaka değil. Onlar 9 ay gökyüzüne bakmanın, yağmur yağacak mı, ürün olacak mı diye kaygı çekmenin ne demek olduğunu bilmiyorlar. Siz bunun için maddi manevi her şeyinizi seriyorsunuz, ama aldığınız sıfır. Bugün pırlantadan ya da yat mazotundan alınmayan vergiler, çiftçilerden alınıyor. İleride buğday kalmayacak, su kalmayacak. Çevre bilinci olmayan çok vahşi bir iktidarın elinde 20 yıldır sıkıntı çekmekteyiz. Bir emekli öğretmen olarak bunun, gelecek nesiller için çok zararı olduğunu düşünüyorum."

"ÇİFTÇİNİN TABUTUNA ÇİVİ ÇAKMAYA DEVAM EDİYORLAR"

CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal: "Cumhuriyet’in kalkınmasının temel taşı olan tarım, ne yazık ki iktidar tarafından adeta yok edilmek istenmektedir. Açıklanan buğday fiyatlarının tarifi şudur: Çiftçinin tabutuna çivi çakmaya devam ediyorlar. 22 yılda, iktidarın çiftçiye verdiği destek 22 kat artmış. Ama çiftçinin borcu tam 200 kat atmış. Bu fiyatı kabul etmiyoruz."

"HÜKÜMET RESMEN ÇİFTÇİNİ SELASINI VERDİ"

Ziraat Odası Yönetim Kurulu Üyesi çiftçi Ömer Lütfü Türker: "Bu seneye kadar hiç böyle bir taban fiyatın altında ezilmedik. Bu hükümet resmen çiftçinin selasını verdi. Artık biz bitik durumdayız. Hükümet bize resmen artık bundan sonra çiftçilik yapmayın, bırakın demeye getiriyor. Artık son noktaya geldik. Yapılacak bir şey yok. Zaten işçi sıkıntısı var. Bu kadar sıkıntıyı hak etmiyoruz."