TOGG (Türkiye Otomobil Girişim Grubu), kelimelerin baş harflerinden oluşan bir özel isim. Bundan kısa bir süre önce, İtalya’nın ünlü tasarım firması Pininfarina’ın 3-4 yıl önce Çinlilerle birlikte geliştirdiği bir SUV (sports utility vehicle/sportif hizmet taşıtı) araba, bizim siparişimiz üzerine makyajlanarak Türkiye’nin ilk yerli ve milli aracı diye görkemli törenlerle lanse edilmişti. Geçen hafta sonunda da fabrikasının temeli atıldı. Hayırlı olsun. Bu SUV’un önünde ve arkasında büyük harflerle TOGG yazıyordu. Halkımız doğallıkla bu ibareyi “marka” olarak algıladı. Genel müdür, “TOGG kelimesini vatandaş sevdi, belki de marka bu olacak” diyor. Bir “kıymet-i harbiye”si yok ama ben de TOGG’u sevdim. Marka olma kıstaslarına uygun bir sözcük. Bir defa hemen her dilde yazıldığı gibi okunabilir. Beş harf ve iki hece olsa daha iyi olurdu. Ayrıca T, O ve özellikle sondaki iki GG “kaslı-güçlü” bir çağrışım yapıyor. Cip tipi araçlarda bu çağrışım önemlidir.
GAYRİ İKTİSADİ BİR İKTİSADİ GİRİŞİM
Bu yatırımın ilk 50 yılda iktisaden kâra geçmesi mümkün değildir. Daha uzun vade için bir tahminde bulunamıyorum. Bu proje, tam anlamıyla bir kamu iktisadi teşebbüsüdür (KİT). Müteşebbisi de Başkan R.T. Erdoğan’dır. Girişimci babayiğitler diye takdim edilen grup (Kıraça-Anadolu-BMC-Zorlu-Turkcell) gönüllü değildir.
Beş babayiğit Cumhurbaşkanı tarafından “celp çıkartılarak” askere alınmış görevlilerdir. Komutan gidebilirsin demeden kışlayı (projeyi) terk edemezler. Zaten bu proje “Tasarımı bende, üretimi sende, pazarlaması onda” şeklinde yönetilemez. Son günlerde sahneye bir de Sn. Hisarcıklıoğlu çıktı. Kendisi altıncı babayiğit mi, yoksa joker midir? Yoksa TOBB’un iş âleminden zorla topladığı paralara el mi konulacaktır?
BU PROJEDEN İKTİSADİ FAYDA NASIL DOĞAR?
Sanayide çalışmaya 1959’da henüz ODTÜ’de öğrenciyken T.C. Karayolları’nın ünlü genel müdürü Vecdi Diker’in girişimiyle kurulan “Federal Türk Kamyonları” (adı daha sonra TOE-Türk Otomotiv Endüstrisi olan) bir KİT’te başladım. Fabrikada “A-1000” diye yerli ve milli bir kamyon geliştiriliyordu. Benden fikrim soruldu. Yazdığım raporda, “Otomotiv sektöründe küçük sayıda üretimle bile iç ve dış pazarlarda rekabetçi olup, kâr edebilmek için işe ‘emek yoğun’ otobüsle başlamak gerekir, kamyon geliştirme ertelensin” demiştim. Otomobil üretimi ise çok büyük bir iştir. Burası devler ligidir. Yılda 250 bin üretim adedinin altında değil firma, bağımsız fabrika bile kâra geçemez. TOGG Türk ekonomisi için yeni bir “kara delik” olacaktır. Projenin ülkeye katkısı teknik eleman (mühendis ve usta) yetişmesi ile Ar-Ge/Ür-Ge çalışmalarından doğacaktır. Bunun için işe “elektrikli şehir içi otobüs” imalatıyla başlamak çok daha isabetli olurdu. KİT olduğu için bu firma da kâr edemezdi ama az zararla çok “teknolojik bilgi birikimi” yaratılırdı.
Son söz: Mevzubahis olan propaganda ise iktisadilik teferruattır.
Yollar fatihi TOGG
Ege Cansen
Yayınlanma: