CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Filistin için dünyadaki 140 lidere mektup yazdı. Bunlardan 18’i cumhurbaşkanı ya da başbakan.  Özel, bu mektupla Türk dış politikasına da katkı sunmayı amaçladı. Türkiye, Filistin topraklarında kötüleşen insani trajediyi gerekçe gösterip, sonunda İsrail ile tüm ticaretini durdurdu. İsrail hükümeti Gazze’ye kesintisiz ve yeterli insani yardım akışına izin verene kadar Türkiye bu önlemleri kesin ve kararlı bir şekilde uygulayacak. En azından açıklamalar bu yönde.

Genel Başkan Özgür Özel, haftada bir olan tarifeli uçak seferlerinin sürekli iptal edilmesi nedeniyle kiralanan özel uçakla 15 Nisan’da Gazze’ye gidecekti. Ama İran’la İsrail arasındaki karşılıklı saldırılar nedeniyle hava sahası kapalı olduğu için bu ziyaretini gerçekleştirememişti. Özer, sembolikte olsa Refah Sınır Kapısı’na gidecek. Ama ziyarette ağırlık Ramallah kentine verilecek. Burada yönetim değiştiği için yeni yönetimle ziyaretle ilgili yazışmalar sürüyor.

MÜDAHİL OLDUĞUMUZ DAVA

Uzun bir aradan sonra Güney Afrika tarafından İsrail’in soykırım suçu işlediğine yönelik Uluslararası Adalet Divanına (UAD) yapılan başvuruda, Türkiye 1 Mayıs 2024 tarihinde dava için müdahillik dilekçesi verdi. Ayrıca son bir haftadır İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve bazı üst düzey yöneticiler için Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) tarafından tutuklama kararı verileceği yönünde dünya medyasında haberler yer alıyor.

İsrail’in yaptığı soykırım/işlediği savaş suçlarına ilişkin uluslararası alanda üç süreç/mekanizma var. Ancak bunlar sıkça birbirine karıştırılıyor. Bu konuda çalışmaları olan emekli askeri hakim- avukat Cengiz Demirtaş’a sordum, konuyu şu başlıklarla açıkladı:

“-Birincisi: Güney Afrika, 13 Kasım 2023 tarihinde İsrail’i Lahey Uluslararası Ceza Mahkemesine şikayeti. Güney Afrika’nın yanında Bangladeş, Bolivya, Komoros ve Cibuti gibi ülkeler de İsrail’i şikayet etmişti. Bu soruşturmada savaş suçu, insanlığa karşı suç işleyen İsrailli sivil- asker yetkililer inceleniyor. Soruşturma halen devam ediyor. Soruşturma sonunda suç işlediği saptananlar hakkında dava açılması ve yargılamanın başlaması bekleniyor. Tutuklama kararları bu başvuru kapsamında yapılabilir. 

-İkincisi: Güney Afrika’nın, 29 Aralık 2023 tarihinde İsrail’i Lahey Uluslararası Adalet Divanına şikayeti. Bu dava soykırım sözleşmesinin ihlal edilip edilmediğine yönelik olup  Devlet aleyhindedir. Davada İsrail’in aleyhine ihtiyati tedbir kararı verilmişti. Türkiye, bu kararı takdirle karşılamıştı. Bu davanın tamamen sonuçlanması ise 2-3 yılı bulabilir. Türkiye’nin bu davada müdahillik dilekçesi bulunuyor.

-Üçüncüsü: Birleşmiş Milletlerin, İsrail’in eylemlerinin mahiyeti ve hukuki sonuçları hususunda Lahey Uluslararası Adalet Divanından görüş talep etmesi. Türkiye 26 Şubat 2024 tarihinde bu başvuru kapsamında görüşlerini mahkemeye sundu.”

TUTUKLAMAYA İLİŞKİN SORU VE CEVAPLAR

Bu süreçte tutuklama kararı verilirse neler olabileceği yolundaki sorularımızı Cengiz Demirtaş şöyle cevaplandırdı:

“1-Tutuklama kararı hangi gerekçeler ile verilebilir, prosedür nasıl işleyecek?

Tutuklamayı UCM Başsavcılığı talep eder, kararı ise ön soruşturma divanı verir. Tutuklama kararı çıkması için UCM’nin yargı yetkisindeki bir suçun işlendiğine dair makul şüphe bulunması gerekir. Tutuklama kararının verilmesi sebepleri ise soruşturmanın tehlikeye atılması, yargılamanın yapılabilmesi ve suç işlenmeye devam ediliyorsa (Netanyahu için muhtemelen bu gerekçe kullanılacak) bunun durdurulmasıdır.  

2-Tutuklama kararı verildikten sonra usûl nasıldır?

Tutuklama kararı ilgili tüm ülkelere gönderilir. Statünün 59’uncu maddesine göre Mahkemeye taraf devletler bu kararın gereğini yerine getirmek zorundadır. Aksi hareket 86’ncı maddede düzenlenen genel işbirliği yükümlülüğü ile de bağdaşmaz. İşbirliği yapmayan, tutuklama kararının gereğini yerine getirmeyen devlet, üye devletler meclisline ve konu Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) tarafından UCM önüne getirilmişse (Darfur ve Libya örneği böyleydi) BMGK’ya iletilir. Üye devletlerin iç hukukları bu kararların yerine getirilmemesine asla mazeret oluşturmaz.

TUTUKLAMA KARARININ SONUÇLARI

3-UCM’ye taraf olmayan devletlerin tutuklama kararının icrası bakımından bir yükümlülüğü var mıdır?

Böyle bir yükümlülük yok. Ancak UCM, taraf olmayan devletlere de tutuklama kararının icrası için çağrı yapıyor.

4-UCM’nin verdiği tutuklama kararlarından infaz edilemeyen var mı?

Evet var. En önemlisi de Rusya Federasyonu Başkanı Putin hakkındadır.

5-Tutuklama kararı çıkma ihtimali nedir?

Bu ihtimalin hafife alınmayacak derecede yüksek olduğu düşünülmektedir. Ancak bu karar yalnızca İsrailli yetkililer hakkında olmayacak. 7 Ekim 2023 saldırılarını gerçekleştiren HAMAS’ın ilgili yöneticileri hakkında da bu karar alınacak, dünya kamuoyuna her iki tarafın da yargılamasının yapılacağı mesajı verilecek.

6- Tutuklama kararının sonuçları neler olabilir?

Böyle bir karar her şeyden önce prestij kaybıdır. Ayrıca haklarında tutuklama kararı verilenlerin UCM’nin yargı yetkisini tanıyan ülkelere giriş çıkışı mümkün olmayacaktır.”

Kendi ülkesinde bile yaptıkları büyük tepki çeken Binyamin Netanyahu’nun sonunun nasıl olacağını da mahkeme kararıyla öğreneceğiz.