Bülent Ersoy’u 1-A koltuğuna oturtmuşlar...
Daha önü uçağın burnu zaten...

*

Sanatçı özgürlüğüdür, kemerini bağlamak istememiş...
Normal...
Olay çıktı tabi, hostes illa “bağlayın” deyince ve tartışma büyüyünce... Pilot kızdı kalkmadı, uçak pistten geri döndü falan filan...
Türkiye’nin böyle önemli sorunları hep vardır...

*

“Bağlamazsa bağlamasın, çok mu önemli?” dedim...
Çok uçan arkadaşım açıkladı:
“Öyle deme... Uçak türbülansa girdiğinde bağlanmamış kişi havalanır Allah muhafaza... Yolcuların kafasına düşe düşe uçakta havada gezen bir Bülent Ersoy düşünsene...”

*

Olsun...
Toplumu aydınlatan sanatçılardır bunlar...
Mesela Kaçak Saray konusunda “Allah uzun ömür versin içinde güle güle otursun Tayyip Bey... Cumhurbaşkanımız cebine koyup götürecek değil ya sarayı... Atatürk de Çankaya’yı yapmıştı...” dedi...
Böylece asla gazete, kitap, mitap okumayan milyonlarca insan Atatürk’ün de bir kaçak saray yaptırdığını duyup aydınlandı mı?..
Aydınlandı!..

*

Memleketin bir VIP sorunudur bu...
Very Important Person...
Aşağı yukarı Çok Ünlü Kişi...
Türkçe kısaltılmışı; ÇÜK...
Diyelim ki uçak bekletilirse, demek ki bir ÇÜK gelecek...
Bir keresinde ben de geç kalmıştım, acele derken görevli “Siz ÇÜK müsünüz?” dedi, “Yok ben Bekir” dedim...
Uçak kaçtı...

*

Bunun Bülent Ersoy’la bir ilgisi yok tabi ki...
Memleketin ÇÜK meselesidir...
Kırmızı koltukta oturmayı seven sosyal demokrat olsun, iktidarın sofrasına oturmaya bayılan gazeteci olsun, yanaşma iş adamı olsun, kıç yalayan bürokrat olsun, yamanmış profesör, etek öpen asker, yağcılık yapan sanatçı olsun...
Hiç fark etmez...
İktidara yakın olmak, büyük çıkarlar, küçük hesaplar, hoş gözükmek, göze girmek, güce tapmak tutkuları yüzünden, devamlı satarlar bizi...

*

Ne yapacaksın...
Adam saydıkların böyleyse...
Bir ÇÜK olamazsın işte...