Sevgili okuyucularım, başımızdaki iktidarın “Türk” olmakla, “Türklükle” uzaktan yakından ilgisi olmadığını artık hepimiz biliyoruz.
Yeterince güçlendikleri takdirde, “Ben Türk’üm” derseniz sizi ırkçı olmakla bile suçlayabilirler.
Bunu bugün açıktan yapmaları elbette ki mümkün değil.
Peki gelecekte ne olacak?
Hele önümüzdeki seçimde başkanlık sistemini getirecek, anayasayı değiştirecek kelle çoğunluğuna sahip oldukları takdirde neler olacak?
Sakın ola ki “Hiçbir şey olmaz canım, biz Türk olduğumuzu bilmez miyiz” demeyin.
Sonra olanları görünce çok şaşırırsınız ama iş işten geçmiş olur.

* * *

Gölge başbakan “Biji serok Ahmet” önceki gün partisinin seçim bildirgesini açıkladı.
Ancak bir sürü tutarsız vaat ve palavradan oluşan bu bildirgenin ilginç bir yanı vardı. Kendisinin aynen okuduğu şu satırlara lütfen dikkat ediniz:
“Yeni anayasa milletimizin kültürel ve toplumsal ÇEŞİTLİLİĞİNİ tanıyan, herhangi bir etnik kimliğe referans yapmayan bir vatandaşlık tanımını esas alacaktır.”
İşte böyle itiraf ediyor...
Zira bugün geçerli olan anayasamızın çeşitli yerlerinde “Türk Milleti” deniliyor...
Bu kafaları rahatsız eden de işte bu!
Başlangıç bölümünde ve çeşitli maddelerde şu sözcükler geçiyor:
Türk Vatanı.
Türk Milleti.
Türk Devleti.
Türk Bayrağı.
Atatürk’ün belirlediği milliyetçilik anlayışı ve onun devrim ve ilkeleri doğrultusunda...
Türk vatandaşları...

* * *

Bu ifadelerin hiçbirinde biji serok Ahmet’in iddia ettiği gibi ırkçılık, etnik referans yoktur.
Yine dikkat etmişsinizdir, bunların ağzından bugüne kadar “Türk Milleti” diye bir şey
duymadınız!
Nutuk atarken “Milletimiz” derler!
“İyi de, sözünü ettiğiniz o milletin adı nedir” diye sorsanız apışıp kalırlar.
Başkanlık sistemi ve anayasayı değiştirme mavallarının altında işte bu tuzaklar
yatıyor.
Önceki gün seçim bildirgesinde torbadan çıkan bir sürpriz daha:
Yerel yönetimlerin yetkileri artırılacak!
Bunu özellikle Güneydoğu’daki Kürtçü belediyeler için istiyorlar.
İşin nereye varacağı belli.
Tam da Kürtçülerin istediği gibi verilen özerklik sözü.
Onların belediyelerine paralar akıtılacak, yerel hükümetler oluşacak ve eninde sonunda iş özerklik ilanına gelecek.

* * *

İmralı’da yatmakta olan acımasız katille pazarlık masasına oturanlardan, o katilin ayağına MİT Müsteşarını bile gönderip uzlaşmaya çalışanlardan her şey beklenir.
Şimdi HDP ile aralarındaki kayıkçı kavgasına sakın ola ki bakmayın, aldırış etmeyin. Sürekli çaptan düşen AKP’nin seçim sonrasındaki tek dayanağı ve stepnesi ister istemez HDP olacaktır.
“Türklük” güya silinip yok edilecek, Güneydoğu belediyelerine yetkiler verilip özerkliğe giden yollar açılacak...
Ve bunları -eğer güçleri yeterse- bu iki parti birlikte gerçekleştirecek.
HDP’ yi bilmem ama AKP’yi burada bir kez daha uyarmış olayım:
Bunları yapmak biraz sıkar.
Türk Milleti bu atraksiyonları yemez.
Apo ile bu konularda vardığınız uzlaşma metninin üzerine tükürüp çöpe atar.

Örtülü ödenek


Dünkü Cumhuriyet gazetesinde yer alan rakamlara göre bütçeden ayrılan  örtülü ödenek paraları inanılmaz bir biçimde artış gösteriyor. Dün de yazmıştım, örtülü ödenek parası, harcayanın namusuna havaledir!..
Çünkü harcamanın nereye yapıldığı konusunda fiş, fatura, makbuz vesaire gerekmiyor. Bir imza yetiyor ve harcama belgeleri bir süre sonra yakılarak imha ediliyor.
Yakın zamana kadar örtülü ödenek sadece başbakan tarafından kullanılırdı.
Şimdi yeni çıkan yasa ile Tayyip’e de bu hak verildi.
İkisi kardeş kardeş kullanacak! İnşallah aralarında sen gereksiz harcadın, ben gerekli harcadım kavgası çıkmaz!

* * *

Şimdi gelelim örtülü’den harcanan paraların miktarına:
Geçtiğimiz ocak ayında 110 milyon, şubatta 214 milyon, martta 144 milyon (trilyon) Törkiş lira ve seçim yaklaştıkça, örtülü ödenek harcamaları giderek artış gösteriyor... İlginç bir rastlantı!
Üç ayın toplam harcaması 468 milyon (trilyon).
Evet, örtülü ödenek hemen her ülkede vardır ve olması gerekir ama bu kadar değil.
Ne oluyor arkadaş, bu paralar nerelere harcanıyor, kimlere gidiyor?

Seçim gönüllüleri


Seçimlerde her türlü hile yapılacağı belli. Bunu önlemek için gece gündüz çalışan bir sivil inisiyatif var. Adı “Türkiye’nin oyları.”
Bu gönüllüler son yerel seçimlerde Mansur Yavaş’ın Anayasa Mahkemesi ve Yüksek Seçim Kurulu itirazlarında kullandığı deliller arasında 12 bin tutanağın 6 bin’inde maddi hata belirlemiş, cumhurbaşkanlığı seçiminde 51 il ve 11 ülkede sandıkları koruma görevini üstlenmişlerdi.
Şimdi Atatürkçü Düşünce Derneği ile omuz omuza verip 81 ilde bütün sandıklara sahip çıkmak ve tutanaklardaki hataların ilgili makamlara iletilmesinde yardımcı olmak istiyorlar.
Hiçbir siyasi partiden, hiçbir kuruluştan destek almadan bir sivil toplum mücadelesi veren bu arkadaşlar, sandıkları denetlemeyi demokrasiye ve ülkeye hizmet olarak gören herkesi bu görev için kendilerine katılmaya çağırıyorlar. Bağlantı kurmak isteyenler için yazışma adresleri şöyle:

WEB: www.turkiyeninoylari.com

Facebook: turkiyeninoylari


Twitter: @TRninOYLARI