Artık TV kanallarında haber bültenleri böyle başlıyor:
“Cizre’de şehit düşen polis memuru son yolculuğuna uğurlandı”
“Silopi’de şehit düşen uzman çavuş son yolculuğuna uğurlandı”
Türkiye’de “son yolculuklar” hiç bitmedi!..
***
Ateş düştüğü yeri yakıyor!..
Son yolculuklarda yükselen feryatlar durmadı...
Analar, babalar, eşler, evlatlar son yolculuğuna uğurlanan şehitlerimizin ardından çırpınıyor...
Bir ayda 24 şehit verdik, 11 vatandaşımız hayatını kaybetti, 104 yaralı var!..
Türkiye’nin her yerinden ağıtlar yükseliyor!..
***
İktidar ipin ucunu kaçırdı...
Başbakan Yardımcısı Yalçın, çözüm (çözülme) süreci veya barış süreci veya her ne haltsa onun için konuşuyor:
“Terör örgütü silahları bırakıp gitmeden olmaz”
Valla mangal gibi yürek var, PKK’ya rest çekiyor!..
***
Yahu kardeşim, üç yıldır bunlar sizin gözünüzün önünde daha da silahlanıp Türkiye’nin Doğusu ve Güneydoğusu’nda yol kesip asayişi (!) sağlamıyor muydu?..
Mahkemeler kurmuyorlar mıydı?..
Vergi diye haraç toplamıyorlar mıydı?..
Kamyonları, iş makinelerini yakmıyorlar mıydı?..
Kalekol yapımlarını durdurmadılar mı?..
Karakollara, kışlalara ateş açmıyorlar
mıydı?..
Sizler de seyretmiyor muydunuz?..
***
Bütün bunlar abiniz Tayyip “Silahlarını bırakıp Türkiye’den çekilecekler” demesine rağmen olmadı mı?..
Ama “çözüm süreci” dediğiniz çözülme süreci bütün bunlara rağmen pazarlık masasında devam etmedi mi?..
HDP heyetleri Kandil ile İmralı arasında mekik dokumadı mı?..
Türkiye Kandil-Ankara-İmralı Şeytan Üçgeni içine hapsedilmedi mi?..
Sonunda oturup Apo’nun yol haritasını ve mutabakat metnini HDP heyetiyle birlikte ve büyük bir gururla açıklamadınız mı?..
***
Sonra ne oldu?..
Abiniz Tayyip “Ben o metni kabul etmiyorum; o fotoğrafı da doğru bulmuyorum” demedi mi?..
Onun uygun bulmadığı fotoğrafın içinde sen de yok muydun?..
Biriniz ağızınızı açıp ses çıkarabildiniz mi?..
Hepiniz azar işitmiş ilk mektep çocukları gibi susup oturdunuz!..
Şimdi konuşuyorsunuz; konuşmak için bunca şehidin gelmesini mi beklediniz?..
***
Türkiye ateşler içinde...
Her gün şehit haberleri geliyor...
Anaların kınalı kuzuları birer birer toprağa verilirken, iktidardan düşmüş iktidar restler çekiyor!..
Asker-polis çatışıyor, iktidardakiler oturdukları rahat koltuklarından nutuk atıyor...
Onlarca koruma arasında koltuğuna oturup kabadayılık yapmak kolaydır!..
Nasıl olsa Gabar’da, Cudi’de, Silopi, Cizre sokaklarında, Van kırsalında ölümün soğuk nefesini ensesinde hissederek çatışanlar kendileri değil, gencecik fidanlar...
Aslan gibi vatan evlatları şehit düşüyor, yiğitliği bunlar yapıyor!..
***
Binlercesi boş yere şehit oldu!..
31 yılda geldiğimiz nokta maalesef budur!..
Her defasında başa dönüyoruz!..
Gencecik çocuklar orada teröristlerle çarpışırken insanın boğazından lokma geçmez...
İktidar ise bu terörü, gelen bu şehitleri nasıl oya çeviririz derdinin peşinde!..
***
Şehitler geldikçe AKP’nin oyları artıyormuş!..
Acaba şehit anneleri mi AKP’nin oylarını artırıyor?..
O zaman daha çok şehit gelsin, AKP şehit kanları üzerinde tek başına iktidarını ilan etsin!..
Kanla beslenen bir siyaset, o ülkeyi kan gölünde boğulmaya götürür!..
Şehitlerimizin kanı üzerinden siyaset yapanlara lanet olsun!..