Bu hafta sonunda CHP’de önseçim var.
Aday adaylarının heyecanları dorukta...
CHP parti üyeleri binlerce kişi arasından 7 Haziran’da seçime girecek milletvekili adaylarını seçecek.
Son derece âdil ve demokratik bir sistem.
Geniş çaplı bir önseçimi sadece CHP uyguluyor. Demokratik seçime inanarak böyle bir karar alan Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nu kutlamak gerekir. Sezar’ın hakkını Sezar’a vermeliyiz.
* * *
Ben CHP’nin önseçiminde en çok “iki Mustafa’yı” merak ediyorum.
Bunlardan biri Ergenekon kurbanı Mustafa Balbay, diğeri Mustafa Sarıgül.
Meslektaşım Mustafa Balbay haksız yere Silivri Cezaevi’nde yatarken milletvekili seçilmişti. Şimdi İzmir’de önseçime giriyor. Günlerdir dolaşmadık yer bırakmadı. CHP’lilere yaptıklarını ve yapacaklarını anlatıyor.
CHP üyelerinin ona gereken ilgiyi göstereceğine inanıyorum.
* * *
İstanbul’da ise Mustafa Sarıgül var. İkinci Bölge’den 103 sıra numarasıyla önseçime giriyor...
Şişli, Fatih, Eyüp, Sultangazi, Sarıyer, Gaziosmanpaşa, Bayrampaşa ikinci bölge alanı...
114 aday adayı var. İlk 6’ya giren milletvekili seçilecek.
Bu bölgede CHP’nin en az 10 milletvekili çıkaracağı düşünülüyor. Bunların 4’ü kontenjan adayı olarak Genel Merkez tarafından seçiliyor.
Mustafa Sarıgül azimli, yılmaz bir siyaset savaşçısı... Parti üyelerinin tam güvenini alıp birinci olarak genel seçime girmeyi amaçlıyor.
Önseçime yabancı değil... 1987 yılı seçimlerinden önce önseçimde en yüksek oyla liste başı olup Türkiye’nin en genç milletvekili olarak parlamentoya girmişti...
Şimdi olgun çağında... Hedefi yine liste başı olarak seçime girmek...
* * *
Mustafa Sarıgül, partinin önseçim yapmasını çok doğru buluyor ve diyor ki:
“CHP Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu’nun ön seçim sandığını aday adaylarının önüne koyması, son derece önemli ve memnuniyet verici bir karardır.
Geçmişte CHP’nin başarılı olduğu dönemler, ön seçim yapılan dönemlerdir. Siyasi, hayatımda her zaman önseçime inandım, önseçimi savundum.
Neden kontenjan değil de ön seçim?
Bence siyasetçiler toplumda etkin olmak istiyorlarsa, tayinle bir yere gelmeleri doğru değildir. Bir siyasi, kendini partililerine emanet edemiyorsa halka nasıl emanet edecektir?”
Bodrum’a kazık!
Bodrumlu turizmciler ecrimisil (işgaliye) darbesiyle perişan durumdalar.
Maliye bu yıl inanılmaz ecrimisil bedelleri çıkararak yatırımcıların ve turizm işletmecilerinin çanına ot tıkadı.
Otel, restoran ve diskotek gibi eğlence merkezlerinin sahillerdeki kamu alanlarına ödediği ecrimisil, 10 misli artırıldı.
Ecrimisil bir hukuk terimidir ve işgal tazminatı anlamına gelir. Ancak takdir edilen bedel o kadar astronomik ki bunu turizmcilerin ödeyebilmesi mümkün değil.
Bodrum’da takdir edilen ecrimisil, Antalya’nın 10 katından daha fazla!
Maliye (Milli Emlak), bir karış yer için 1.000.000 lira vergi istiyor.
Bu rakam, Türkiye‘nin hiçbir yerinde yok.
Açıkça Bodrum’a kazık atılıyor!
Eğer durum süratle düzeltilmezse, peş peşe iflaslar olacak ve 60 gün içinde hacizler başlayacak.
Eski dönemde Özal’ın basın ve turizm danışmanı olan Can Pulak ve Bodrum Ticaret Odası Başkanı Mahmut Kocadon, yetkililerle temas kurarak turizmcilerin sorununu çözmeye çalışıyor.
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, anlayış göstererek duruma el atıp çözüm bulmazsa birçok turizm işletmecisi kepengi kapatacak!
Bodrum’a ve Bodrumlulara kazık atılmak istenirken, aslında Maliye kendi bindiği dalı kesiyor, altın yumurtlayan tavuğu boğuyor!
Tebessüm
“Hay kurnaz hay!”
Ülkenin başkanı, devlet hazinesini çarçur etiği için dış borçların toplamı 600 milyar doları aşmış.
Günün birinde başkan hastalanıp yatağa düşmüş. Durumu kötüleşince:
“Allahım, ne olur ülkemin borçlarını ödemedikçe benim canımı alma. Bana bu borçları ödeyecek kadar hayat ver” diye yalvarmaya başlamış.
Muhalif bir köşe yazarı hemen şöyle yazmış:
“Hay kurnaz hay! Nasıl da çıkarını biliyorsun! Yaptığın borçları ödemek için sana daha yüz yıllık yaşam yetmez!”
Günün Sözü
TV çok eğiticidir, eşim ne zaman televizyon açsa yan odaya geçip kitap okurum!
İki ünlü Mustafa “Sarıgül ve Balbay”
Rahmi Turan
Yayınlanma: