Onların tanışmaları “Cihad Bölgesi” olarak adlandırdıkları Afganistan, Çeçenistan, Bosna, Irak ve çatışmaların yoğun yaşandığı ülkelerde oldu. O birliktelikten sonra terör gruplarının dünyanın değişik ülkelerinde yandaşları oldu. Bir ülkede çatışmaya mı girilecek, haber ulaştırılıyor, onlar “görev bölgesi”ne gidiyor. Bazıları da bulundukları ülkeden ayrılmıyor, “ülkende eylem yap” denildiğinde onlar da harekete geçiyor.
Son dönemde IŞİD örgütü militanlarının ülkemizde de eylemler yapacağına ilişkin istihbarat birimlerinin uyarıları oluyor. Silahlı Kuvvetler’in, Suriye topraklarına girmesi durumunda, ülkemizde de IŞİD eylemlerinin başlayabileceği “Devlet katı”ndan sıkça dile getiriliyor, bu yapılanmanın Türkiye ayağının giderek güç kazandığı anlatılıyor.

BAHÇELİ MİLLETVEKİLLERİNİ DİNLEDİ

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 20’li gruplar halinde MHP milletvekilleriyle iftarda bir araya geldi; seçimler, yeni hükümet, koalisyon ve komşu ülkelerdeki gelişmeler konuşuldu.
Daha önce İslam İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreterliği görevinde bulunan Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu da, Suriye sınırındaki gelişmeler ve bunun muhtemel sonuçlarını anlattı. İhsanoğlu’nun konuşmasında AKP-MHP koalisyonunu önerdiği, buna Bahçeli’nin sert tepki gösterdiği iddiası da yayıldı. Ancak, İhsanoğlu koalisyon konusuna değil Suriye’ye değindiğini, konuşmasından sonra genel başkanın da nazik bir ifadeyle görüşlerini açıkladığını kaydetti.
Seçimlerin hemen ardından MHP’nin AKP ile koalisyon kuracağı iddiaları öne çıkmıştı. Ancak, Bahçeli’nin AKP’nin kabul edemeyeceği önerileri oldu. İbre, MHP’nin hükümette yer almayacağı, ana muhalefet görevini üstleneceğine döndü. AKP Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, salı günü MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi ziyaret edecek. Bahçeli’nin “gereken fedakarlığı yaparız” açıklaması, bu kez MHP’nin hükümet ortağı olabileceği yorumlarını kuvvetlendirdi. İhsanoğlu sohbetimizde, “Partimiz doğru bir pozisyonda” diyor, “Partimizin tespit ettiği politikanın arkasında duruyoruz” diye ekliyor.

KORKU İMPARATORLUĞU

İhsanoğlu, İslam ülkelerindeki gelişmeleri İslam İşbirliği Teşkilatı’nın eski genel sekreteri olarak da yakından izliyor. Ne olup bittiğini sorduğumda kaygılarını şöyle anlattı:
“Bugün radikalizm yani aşırıcılıkla birlikte şiddette de büyük bir artış görülüyor. Şiddetin artışı, tedhiş, terör hareketlerinin evrensel boyut alması, herkesin farklı bir şekilde düşünmesini zorluyor. Bugün herhangi bir İslam dünyasında yaşanan hadiseler Nijerya’sından Afganistan’a, Orta Afrika’sına kadar bütün İslam coğrafyasını ilgilendiriyor. Ayrıca Batı dünyasıyla olan münasebetlerimizi de zedeliyor.
IŞİD’in ortaya çıkışından sonra, Bağdadi’nin halifelik iddiasında olması, İslam dünyası olarak bizim bu meseleleri farklı bir şekilde ele almamızı gerektiriyor. Günümüzdeki olaylar Hasan Sabbah misali bir eylem değil, bunlar bir çeşit ’Terörist Gruplar Konfederasyonu’dur. Bu konfederasyonun başındaki adamlar çok zekice hareket ediyor, bir nevi korku imparatorluğu kurmuş bulunuyorlar.

IŞİD BİZİM İÇİN TEHLİKE

Bunlarla bizim uğraşmamız lazım ama tek başımıza da sonuç alamayız. Bütün ülkelerle beraber çalışmamız gerekiyor, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin kararlar çıkartıp uluslararası düzeyde mücadeleyi zorunlu görüyorum. Türkiye her şeyden önce bu örgütlere uzak ve soğuk durmalı. Bunların Türkiye’ye sızmalarına, ülkemizden de bunlara katılımlara karşı alınacak önlemler etkili bir biçimde uygulanmalı.
Türkiye’de, bir IŞİD potansiyeli fikriyatı var. Bu vatandaşlarımız arasında giderek yaygınlaşıyor. Bunların oranı yüzde 1 bile olsa çok önemli bir sayıya ulaşıyorlar. Benim değerlendirmeme ve aldığım bilgilere göre bu tahmin edilenden daha yüksek bir sayıya ulaşıyor.

DİN ADINA YAPTIKLARI

Suriye’de, Irak’ta yaşanan gelişmeler bizi şüphesiz derdinden etkiliyor. Suriye’nin parçalanması, Irak’ın bütünlüğünü bozup bağımsız devletler kurulması ülkemiz için de önemli sorunları beraberinde getirecek. Bunlarla uluslararası düzeyde mücadele yapılmadığı takdirde, uzun vadede çok tahripkar olacaklar, ülkelerin parçalanması sonucunu getireceklerdir. Ortadoğu’da haritalar değiştirilmek isteniyor.
Bakmayın siz bu örgütlerin dini kullanmalarına. Din bunlar için bir bahane. Dinin haram kıldığı ne varsa, bunlar hepsini sözde din adına yapıyor. Dine en büyük ihanet, zarar bunlardan, radikal hareketlerden geliyor.”
Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu’nun bu uyarıları boşuna değil. Yaklaşan ve ülkemizi sarması beklenen tehlikenin farkında. Farkında olmayanlara duyurulur.