Yeni nesil online ödeme sistemleri arasında bulunan dünyaca ünlü PayPal, sürpriz bir açıklamayla Türkiye’deki faaliyetlerini durdurduğunu açıkladı. Türkiye’den gidişine gerekçe olarak BDDK’ya yaptıkları lisans başvurusunun reddedilmesini gösteren PayPal, yeniden hizmet verebilmek için gerekli izinlerin alınması yönünde çalışma yürüttüklerini de açıkladı.

SÖZCÜ’nün edindiği bilgilere göre, PayPal faaliyetlerini yasal yoldan yürütebilmek için BDDK’ya lisans başvurusu yaptı. Ancak bu başvuru Kurul üyeleri arasında en baştan itibaren soğuk karşılandı. Bazı BDDK üyelerinin PayPal’e lisans vermemek için bir anlamda ‘direndiği’ ifade edilirken yeni hükümetin kurulması ve BDDK’nın bağlı olduğu bakanlığın değişmesiyle ‘ret’ kararının önünün açıldığı belirtiliyor.

ŞİMŞEK’İN YERİNE CANİKLİ


Davutoğlu Hükümeti’nin yıkılıp yerine Yıldırım Hükümeti’nin kurulmasının ardından bakanların görev dağılımında radikal değişiklik yapıldı. Önceki hükümet döneminde ekonominin patronu olan Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek’in yetkileri büyük ölçüde tırpanlanırken BDDK Şimşek’ten alındı Nurettin Canikli’ye bağlandı. BDDK’da Şimşek döneminin sona erip Canikli döneminin başlamasının hemen ardından PayPal’e ret kararı verilmesi dikkat çekici bulunurken, önümüzdeki dönemde BDDK’dan benzer sürpriz kararların gelebileceği belirtiliyor.

BDDK PARA TRAFİĞİNİ İZLEMEK İSTEDİ

6493 sayılı elektronik ödeme sistemleri kanunu 20 Haziran 2013'te Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe girdi.  Kanunun nasıl uygulanacağına ilişkin yönetmelik ise, 27 Haziran 2015'te yine Resmi Gazete'de yayınlandı.  2015 tarihli yönetmelik, Türkiye'de finansal işlem yapacak firmalara, " sunucularını Türkiye'de tutma" şartı getiyir.
Paypal ise, sunucularını Türkiye'ye getirmedi. Kendisine bu konuda bir istisna yapılmasını isteyip, lisans başvurusunu öyle yaptı.
Tabi BDDK, lisans vermedi.

Ankara'daki ekonomi bürokratlarına göre, 6493 sayılı kanuna ilişkin yönetmeliğin sunucuları Türkiye'ye getirme şartı "güvenlik" nedeniyle koyuldu.
Amaç, BDDK'nın para işlemlerini izleyebilmesiydi. Böylece, ortaya çıkacak sorunlu bir işlemde, "Türk mahkemelerinin yetkili olmasının" önü açılmak istendi.
Sunucuların Türkiye'de olmaması halinde, Türk tüketicilerinin sorunlu işlemlerine yabancı mahkemelerin bakmasının sözkonusu olacağı, bunun da Türk tüketicisinin aleyhine olduğuna karar verildi.

Bir başka amaç da, Türkiye'deki mali verilerin yurtdışına çıkarılmasının engellenmesi olarak düşünülmüştü. (Aynı şartı AB de getirmiş durumda. Yani AB ülkeleri de, finansal ödeme kurumlarının sunucularının, kendi ülkelerinde olmasını şart koşuyor.)