CHP'li Cankurtaran'dan MGK kararına tepki

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısından Olağanüstü Hal’in (OHAL) uzatılması tavsiyesi çıkmasına CHP Genel Başkan Yardımcısı Yasemin Öney Cankurtaran’dan tepki geldi.
Cankurtaran, yaptığı yazılı açıklamada AKP’nin OHAL sürecinde çıkardığı Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile adeta Meclis’i devre dışı bıraktığını belirterek, “Sadece dün OHAL kapsamında Yozgat’ta içki içilen mekanların kapatıldığı belirtiliyor. Yine içlerinde muhalif çizgileriyle bilinen bir çok televizyon kanalı gerekçesiz bir şekilde kapatıldı. Ülkede adeta bir OHAL rejimi yaşanıyor. AKP, elindeki OHAL sopasını istediği zaman muhaliflerin tepesine vurmak için bırakmak istemiyor. Bu nedenle OHAL’i uzatmak için türlü bahaneleri devreye sokabilir. Son günlerde bazı çevrelerce dillendirilen '2. darbe girişimi olacak' söylentilerini de bu kapsamda değerlendirmek lazım. Bu tür iddialar OHAL’i uzatmaya zemin yaratmak için ortaya atılıyor olabilir. Her üç ayda bir yani OHAL’in süresinin yenilenmesi gerektiğinde benzer iddialar tedavüle sokulursa şaşırmayalım. 1999 depreminden sonra türeyen ve o dönemde halkı tedirgin eden deprem tellallarının yerini şimdi de darbe tellalları alacak gibi görünüyor. Deprem tellallarının bazı yerlerde bina ve arsa fiyatlarını düşürmek için söylentiler yaydığı iddiaları ortaya çıkmıştı. Darbe tellalları da anlaşılan baskıcı uygulamalara zemin yaratmak için hayli aktif olacaklar” diye konuştu.

“TV KANALLARININ SUSTURULMASI İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNE DARBEDİR”

Türksat tarafından aralarında Hayatın Sesi TV, Jiyan TV, Zarok TV, TV 10 ve Van TV’nin de olduğu çok sayıda kanalın yayınlarının Başbakanlık emri ile OHAL kapsamında durdurulduğu iddialarına da değinen Cankurtaran, “Yasaları çiğneyen veya terör propagandası yaptığından şüphe edilen kim olursa olsun kanun karşısında hesap vermelidir. Ancak OHAL’i fırsat bilerek sadece AKP’nin istemediği muhalif yayınlar yaptıkları için kimi TV kanallarının da adeta sepete eklendiği ve toptan bir cezalandırma anlayışı ile yayınlarının durdurulduğu görülüyor. TV kanallarının susturulması ifade özgürlüğüne darbedir. Hiçbir gerekçe göstermeden veya savunmalarını almadan kapatamazsın. OHAL keyfimin istediğini yaparım demek değildir. Bu yanlıştan dönülmelidir” diye konuştu.