"ADLİYEYİ, MÜLKİYEYİ, ASKERİYEYİ ELE GEÇİRİN" TALİMATI
Nurettin Veren, Fethullah Gülen ile ilk ayrışmasının 1990’lı yılların ortasında ilk yetişen cemaatçi polis, asker, kaymakam ve diğer örgüt üyelerine, "Adliyeyi, askeriyeyi ve mülkiyeyi ele geçirin“ talimatından sonra gerçekleştiğini iddia etti. İstanbu'daki FEM Dersanesi’nde yapılan bu görüşmede 8 kopya yapılan kasetin bölge imamlarına dağıtıldığını ve daha sonra buradan basına sızdığını belirten Veren, ancak cemaatin bundan kendisini sorumlu tuttuğunu söyledi.
"CIA’YI, FBI’YA ÇAĞIRIN ÖLDÜRÜN“ DİYE BAĞIRDI
Bu gelişmelerin ardından Pensilvanya'ya Gülen ile görüşmeye gittiğini anlatan Veren; odasında Fetullah Gülen’in, birden bire 'imdat' diye bağırmaya başladığını, adamlarına kendisi için "Bunu öldürün. CIA’yi, FBI’yi çağırın bunu öldürsünler“ diyerek talimat verdiğini anlattı. Veren, Fethullah Gülen’in her gün diyazem ilacı aldığını, bundan dolayı hayaller gördüğünü ve giderek dozun daha da arttığını açıkladı.
YÜZ MİLYARLARCA DOLARLIK SERVET
Gülen'in yüz milyarlarca dolar paraya hükmettiğini belirten Nurettin Veren onu bir üst akılın yönlendirdiğini bunun da ABD olduğunu anlattı.
"HER PARTİ DE VAR"
Tüm partilerde cemaatçi örgütlenme olduğunu, bunların tespitinin hiç de kolay olmadığını belirten Nurettin Veren, "Ben MİT’le ve bu konuyu soruşturanlarla yaptığım görüşmede 200 tane çok önemli isim verdim. Darbe girişiminden beş ay önceydi. Bunlar üst düzey isimlerdi. Hatta darbe gecesi Akıncı Üssü'nde olan ve yakalanmasına rağmen 20 dakikada serbest bırakılan Sakarya İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi Adil Öksüz'ü ve onun üstünde yer alan ismi de verdim. Öksüz, darbe emirlerini Pensilvanya'dan darbe girişiminden iki gün önce getirdi. Öğrendiğim kadarıyla bu isimler Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan’a iletilmemiş. Arada kimler bunu önlüyor? Bu iletişimi kim kesiyor? Bundan sonra artık kimseyle konuşmayacağım. Hükümetin en üstü gelse de konuşmayacağım. Bir tek Cumhurbaşkanı Erdoğan’la konuşacağım. Bilsin“ diye konuştu.