Türkiye için hangisi daha iyi? Hillary mi, Trump mı? Ver coşkuyu! Sevinelim. Uçalım. Adamımız kazandı.  Anketlerde önde gidiyordu. Arada bir yolsuzluğu, densizliği çıkıyor, geriye düşüyordu. O geriye düştükçe yüreğimiz hop ediyordu.
Teşekkürler Amerika!
Sen oy verdin.
Adamımız kazandı.
Sıkıntılarımız bitti!
Adamımız kazanmasaydı,  duman olmuştu Türkiye’nin hali!  Havada, karada, sahada, masada varız diyorduk. Dinletemiyorduk.  İnanmışlık ile adanmışlığın temsilcisi 2 kudretli karizmatik devlet büyüğümüzü  Ankara’da Saray’da  buluşturup; Musul’da  Kerkük’te ve hatta Halep’te hakkımız olduğunu ilan ediyorduk.  93 yıl önce isteyip de başaramadığımız “Musul’u-Kerkük’ü sınırlarımızın içine alıp Türkiye haritasını büyütme hayalimizi” onlar başaracaktı. 2 kudretli devlet büyüğümüze inanmıştık.
İnancımız!
Püskevitmiş!
Ağzımızda dağıldı.
Püskevit,  hamuru 70 randımanlı undan, şekerden, saf sudan yapılma bisküvidir.  Ağızda dişlere gerek bırakmaz, tükürükle hemen dağılır. Halep yandı, yıkıldı. Başika gitti, gidiyor. Musul el değiştirdi, değiştiriyor. Kerkük duman oldu. “Fırat Kalkanı” demiştik, “Fırat Gazabı” diyerek namlu gösterdiler; ABD ordusu ortak operasyonu Türk Ordusu ile değil Kürt PYD ile yaptı.
Havaya da almadılar.
Karaya da koymadılar.
Sahaya da sokmadılar.
Biz Saray’dan seyrettik.

*  *  *

Ama işte bu!
Zalimin zulmü varsa!
Mağdurun adamı var!
Amerika seçim yaptı.
Adamımız kazandı!
İşte ABD’nin başkanlık koltuğunda “bizi adam yerine koyacağı işaretini eninde sonunda verecek olan” yeni başkan  oturacak.
Neydi o günler!
Hem kanlı katil, darbeci, Allah ile aldatan, din ile uyutan, paralel olup orduya, polise, yargıya, partiye, her yere sızan Fetullah Gülen’i  vermiyor, hem Emine Hanım’ın vakfı ile Bilal Bey’in vakıflarına bol bağış yapan yardımsever, cari açık kapatıcı işadamımız İranlı Reza Zarrab’ı hapiste tutuyor ve  hem de “bugüne kadar Türk Ordusu’na sorunsuz olarak sattıkları Amerikan malı 7.62’lik makineli tüfeğin  satışına izin” vermiyorlardı.
Geçti o günler.
Adamımız kazandı.
Teşekkürler Amerika!
Fetullah’ı cepte.
7.62’liği omuzda.
Reza’yı evde biliyoruz.
Umutlandık!
Bekliyoruz.

*  *  *

Allah’ın lütfu.
Bizim adamımız!
Suriye o demek.
Irak o demek.
Ortadoğu o demek.
Zaten “idam” Amerika’da var, “Başkanlık” da zaten Amerikan sarmalı. Biz de “idam” ve “başkanlık” getirelim diye Saray yaptık. Uygun şartları bekliyoruz.  Daha çok gazeteci tutuklarız. Daha çok milletvekilini hapse koyarız.
Teşekkürler Amerika!
Sen oy verdin.
Biz kazandık!

*  *  *

Sayın, sevgili, değerli okurlar demek istiyorum ki, bugünden başlayıp uzunca bir süre “adamımız kazandı masalı” dinleyeceğiz.