Böbürlene böbürlene konuşuyorlar ama gerçek çok başka!
14 yıllık AKP iktidarı döneminde âdeta “suç patlaması” oldu ve cezaevlerindeki tutuklularla hükümlülerin sayısı yaklaşık 4 misli arttı!
2002 yılında 50 bin dolayında olan tutuklu ve hükümlü sayısı, 2015 yılı sonu itibarıyla 184 bin 321’e yükseldi.
Hızla artan tutuklu ve hükümlü sayısının 2017 yılının sonuna kadar 255 bine ulaşacağı belirtiliyor.
Türkiye’deki toplam 362 cezaevi artık yetmez hale geldiği için, çeşitli illerde 64 yeni cezaevi daha inşa ediliyor.
Bu, hiçbir ülkede kırılması mümkün olmayan bir rekordur!

*  *  *

Cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlülerin işledikleri suçlar şöyle:
* Yüzde 23’ü hırsızlık,
* Yüzde 19’u uyuşturucu,
* Yüzde 16’sı cinayet,
* Yüzde 12’si yaralama,
* Yüzde 12’si yağma,
* Yüzde 8’i tecavüz, küçük çocukları taciz gibi cinsel suçlar,
* Yüzde 5’i sahtecilik.

*  *  *

Halen inşası devam eden 64 yeni cezaevinin 2017 sonuna kadar hizmete gireceği bildiriliyor.
Bu rakamlar neyi gösteriyor?
AKP döneminde huzur ve refahta değil ama, cezaevlerinde büyük gelişme (!) oldu, olaylar ve suçlar patlama yaptı, tutuklu ve hükümlü sayısı rekor düzeye yükseldi!
Durum bunu gösteriyor.

“Bağrında kan değil çiçekler açsın”

Ankaralı Avukat Baykal Doğan’ın yolladığı bir mesajı okurlarımla paylaşmak istedim. Şöyle diyor:
“Ey sevgili ülkem!
Toprağına kılıçlar değil, kazmalar vurulsun,
Bağrında kan değil, çiçekler açsın diyedir kavgamız.
Ayrık otlarıyla dolmuş yüreğin,
Ben çiftçi, ben rençper, işlerim seni
ellerimle.
Dikerim fideleri
yüreğine,
Kan kırmızı güller derlerim ellerimle.
Bembeyaz gelecekler umut ederim,
Ve alır da seni bayrağıma ben yaparım.
Yıldızı aya, ayı yıldıza eş,
Kızıl gülleri serer de ayağına vatan yaparım.
Ben Türk’üm,
Ben Göktürk’üm,
Masmavi gecenin parlayan ışığıyım ben.
Ben sevda,
Ben güneşim.
Gecene aydınlık, gündüzüne sevdayım.
Ben ülkenim, ben
Türkiye’yim.”

Devlet Bahçeli Bey konuştukça batıyor!

AKP’liler, başlarına taş düşse “paralel yapı”dan biliyorlar ya...
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de onlara özenip “paralel”cileri diline doladı!
Meğerse MHP’yi 80 milletvekilinden 40 milletvekiline, “Devlet Bahçeli’nin gafları değil, paralelcilerin tuzakları” indirmiş...
“Ne alâka, kel alâka” tabii ki...
Devlet Bahçeli dün “Bizim, paralele teslim edecek bir partimiz yok!” dedi.
Vay canına! Kulaklarıma inanamadım!
Kimler için diyor bunu?
Yani çığ gibi büyüyen muhalefet ve ortaya çıkan genel başkan adayları paralelci, hepsi de Fethullah Gülen’in adamları, öyle mi?
Meral Akşener, Süleyman Sazak, Ümit Özdağ, Sinan Oğan ve Koray Aydın...
MHP’de rekabet yaratan, partiye büyük bir canlılık getiren ve tam anlamıyla gerçek birer ülkücü olan bu isimlerin “paralelci” olduğuna kim inanır?
Böyle akıl dışı bir iddiaya ördekler bile güler!

*  *  *

Mahkemenin verdiği “Olağanüstü kurultay” kararını kabul etmek istemeyen Devlet Bahçeli dünkü grup toplantısında hızını alamayıp, öfke içinde kükremeye devam etti:
“Milliyetçi Hareket Partisi, ayak oyunlarına, sinsi operasyonlara, ahlâksız tuzaklara hazırlıklıdır ve 47 yıllık birikimiyle her musibeti de def edecek cesarettedir.
Olağanüstü kurultay yapılmayacaktır!
Merkez Yönetim Kurulu’nun kararıyla belirlenen 18 Mart 2018 tarihini herkes sabırla beklemelidir. Kurultay, normal zamanında yapılacaktır.”

*  *  *

MHP liderinin bu sözlerinden “Ben yargı-margı dinlemem arkadaş. Bu partide kanun benim!” anlamı çıkıyor. Yani tam bir hukuk tanımazlık!
Bahçeli’nin, dünkü grup toplantısında, demokrasi kültürüyle bağdaşmayan ve hukukla uzaktan yakından ilgisi olmayan sözleri üzerine, önde gelen bir MHP’liye düşüncesini sordum:
“Bizim Genel Başkan, konuştukça batıyor!” dedi.
Sözün özü bu!

Günün Sözü
Kimse, görmek istemeyen kadar kör ve duymak istemeyen kadar sağır değildir!