Ve o gün geldi çattı. Dün ‘Poyraz Karayel’in yeni sezon ilk bölümü yayınlandı. Tabii ki bu satırları yazarken sözünü ettiğim bölümü henüz izlemiş değilim. Uzun zamandır kişisel olarak yapmayı çok da tercih etmediğim bir şey yapmış olacağım ve bölümü dizinin oyuncularıyla izleyeceğim.
Gecenin tüm dedikodularını da elimden geldiğince paylaşacağım.
Ama tek bir temennim var yeni sezonla ilgili; o da umarım dizi ilk sezonundaki o naif ruhuna geri döner.
Ha, tabii bir de Poyraz inşallah ölmüştür.
Umarım biz izleyicileri hafiften salak yerine koymazlar. Çünkü bir dizi izleyicisi olarak en sıkıldığım şey Türk dizilerinde ölüp ölüp dirilen karakterler.
Neredeyse her dizide en az bir karakter bir kez ölüp diriliyor.
Poyraz bana göre geçen sezon çok kötü bir işe imza attı. Ama ilk sezonun ruhu diziden vazgeçmeme engel oluyor.
Dizinin çok sevdiğim yönetmeni Çağrı Vila Lostuvalı’nın vedası da bu sezon işlerin biraz daha zor olabileceğinin sinyalini veriyor gibi.Bu nedenle yeni sezonun bu ilk bölümü çok önemli. Umarım bu sabah ülkeyle ilgili hayal kırıklıklarımızın yanına bir de hayali kahramanımız Poyraz Karayel’in yarattığı hayal kırıklığını da eklemeyiz.
Milli Takım’ı yönetenler neden susuyor?
Arda Turan ve Fatih Terim arasındaki krizi adeta çekirdek çitleyerek izliyorum.
Çünkü ne yazık ki ülkemizin en iyi futbolcularının forma giydiği, bir zamanlar gözümüzün bebeği olan Türk Milli Takımı’nda yaşanan olaylar adeta bir magazin programı çerçevesinde ilerliyor.
Her gün ortaya yeni bir dedikodu atılıyor.
Mesela son dedikodu, bir antrenmanda Arda Turan’ın Fatih Terim’e ‘çemkirdiği’ yönünde.
Gün gün bir sürü dedikodu ortaya atılıyor. Milli Takım fena halde tekliyor ve Türkiye Futbol Federasyonu sadece ve sadece susuyor. Bir diğer iddiaya göre de Terim’e muhalif isimler el altından maaş rakamlarını sızdırıyor.
Yani ülke futbolunu disiplin ve sportmenlik çerçevesinde yönetmesini beklediğimiz dev bütçeli kurum hocasının maaş çekini sızdırmakla meşgul.
Bu suskunluk hem taraflara hem de ülke futboluna ciddi anlamda zarar veriyor.
Bu olursa Digiturk fena sarsılır
Süper Lig yayın ihalesi yaklaşırken kulisler fena halde karışmış durumda.
Bu yıl el değiştiren Digiturk’ün Katarlı sahipleri henüz ellerini açık etmediler ama muhtemelen platformun can suyunu kesmek istemeyeceklerdir.
Kulislerde ise yaygın kanı bu kez Türk Telekom’un gözünü karartıp ihaleyi alacağı ve Tivibu’yu çok aboneli ve güçlü bir yayın platformu haline getireceği yönünde.
Ancak dün bir de AMK gazetesinin haberine rastladım. Buna göre adı saklı bir İtalyan yayın kuruluşu 650 milyon Euro’yu gözden çıkarmış ve ihaleyi alırsa reklam izleme karşılığında ücretsiz yayınlayacakmış maçları.
Reklamsız izlemek isteyenler çeşitli paketlere abone olup izleyebilecekmiş maçları.
Bu çok ilginç bir gelişme. Eğer doğruysa ve rakam bu noktalara gelirse Digiturk’ün işi gerçekten zor gibi görünüyor.
