12

Bodrum’dayım birkaç gündür. Yaşadıklarımızdan kaçmak mümkün değil. Gittiğimiz her yere dertlerimiz de bizimle geliyor.
Anlık keyifler yaratmaya çalışıyoruz. Ta ki yeni ‘son dakika’ haberleriyle o anları unutana dek.
Hafta sonu, bulunduğum plajın karşısında Xuma Beach vardı. Ve orada Chill Out Festivali düzenlendi.
Bilmeyenler için, çok yüksek sesli müziğe uzunca bir süre maruz kalmak anlamına geliyor bu organizasyon.
Uzaktan izledim iki gün boyunca festivali.
İlk notum, festivale gelen insanların aslında hiç de o kadar çok eğlenmediği yönünde.
Çoğunun hayatında duymadığını düşündüğüm müzikler eşliğinde dans eden bir kalabalık göremedik. Genellikle büyük kalabalıklar halinde dikilip birbirlerine baktı gençler. Hayatımda ilk kez bu tarz bir festivali gözlemledim ve eğlence çizgisinin bu kadar sınırlı olması şaşırttı beni.
O ses düzeyi ve biteviye tekrar eden melodilerden her şarkının bir saat sürdüğünü tahmin ettiğim ortamda zaten bir süre sonra insan beyninin normal fonksiyonlarını yerine getirmekte zorlanacağını düşünüyorum.
Ancak 18.00 sularında çok ilginç bir şey gerçekleşti ve son dönem moda olduğu üzere DJ bir Selda Bağcan şarkısı üzerine dans ritimleri looplamaya başladı.
Ve o saate kadar bezgin bezgin oturan, birbirine bakan gençler aniden Selda Bağcan’ın söylediği türküyle coştular.
Chill Out filan hikaye. İçimizde, gönlümüzde var Selda Bağcan ve onun temsil ettiği müzikal değerler.
Keşke havaya girmeseler de barışsalar bu ülkenin müzikal kültürüyle.
Plajlarda Selda Bağcan’lı, Neşet Ertaş’lı ezgileri küresel ritimlerle birleştiren müzik insanlarının çaldığı müzik festivalleri görsek.
Gençler de öyle aslında; tahammül etmekte yer yer zorlandıkları müzikler eşliğinde birbirlerine bakmak yerine coşkuyla dans etseler bu kültürel paylaşımla…

11

Bu ülkede vaktinde ödeyen keriz

Vergi borçlarından sonra trafik cezaları da af kapsamına sokulacakmış.
Ne saçma değil mi? Bu ülkede devlete olan borçları zamanında ödemek tam bir salaklık gibi duruyor.
Biz maaşlı çalışanlar ise tüm vergilerimizi peşin peşin ödüyoruz.
Korkumuzdan trafik cezalarımızı, MTV borçlarımızı da bütçemiz elverdiğince taksitle- maksitle ödemeye çalışıyoruz.
Ama birbiri ardına çıkan aflar çok ama çok sinir bozucu.
Vaktinde ödeyenler hep kendini keriz gibi hissetmek zorunda mı?

10

Yaz bitti mi?

Galiba erken bitti.
Bodrum’un, Çeşme’nin bayramda yaşadığı coşku sonrası fazla tadı yok.
Mekanlar boş. İnsanlar mutsuz. Herkes çoğunlukla gergin. Bir yerde bir şey devrilse korku içinde geriliyor herkes.
Sadece ağır sıcak duygusu var; o tatlı yaz telaşından eser yok.
Normalleşmeye çalışmak bile zor. Önümüzü görebilir bir evreye geçmedik gibi görünüyor devletin FETÖ’yle mücadelesinde.
Evlere sığmamak deyimi bugünümüzü tam anlamıyla anlatıyor olmalı…