Avrupa Parlamentosu’nun dün Türkiye ile üyelik müzakerelerinin geçici olarak dondurulması teklifini kabul etmesi beni hiç şaşırtmadı.
Aslında bu kararın bağlayıcı bir yanı yok. Sadece tavsiye niteliğinde... Konu aralık ayında, Avrupa liderler zirvesinde ele alınacak.
Avrupa Birliği ülkeleri çıkarcılar topluluğudur. Ben şahsen hiçbirinin iyi niyetine inanmam. Hatta onları kötü niyetli bulurum. Fakat...
Avrupa Birliği’ne ne kadar kızarsak kızalım, köprüleri atmamalıyız!
Türkiye 53 yıldan beri AB kapısında bekletiliyor. Bu onların ayıbıdır!
Bir Hristiyan Kulübü olan AB’nin Müslüman ülke Türkiye’yi birliğe almaya hiç niyeti yok! Ekonomisi ve yapısı bizden çok daha geri olan bazı ülkeler, fazla bekletilmeden üyeliğe alındığı halde, Türkiye’nin hâlâ kapıda bekletilmesi AB’nin kötü niyetini gösteriyor!
Ancak... Ne olursa olsun bizim Avrupa’dan kopmamamız, onlar için değil kendimiz için, çocuklarımız için, çağdaş uygarlık yolundan ayrılmamamız gerekiyor.
Türkiye’nin geleceği, alev alev yanan Ortadoğu’da değil, ekonomisi, demokrasisi, insan hakları gelişmiş Batı’dadır.