Seçim dönemlerinin yarattığı siyasi ve ekonomik dalgalanmalardan yorgun düşen iş dünyası, ekonomi yönetiminde ‘tek başlılık’ istiyor. Geçen haftalarda gerçekleşen kabine değişikliğini yorumlayan İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclis Başkanı ve Kale Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Zeynep Bodur Okyay, 2019 seçim dönemine kadar bir belirsizlik içinde olduklarını ve ekonomi yönetiminin yeni hamlelerini beklediklerini aktardı.

GEÇİŞ DÖNEMİ YAŞIYORUZ

Ekonomiye yön verecek olan Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci ve Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek arasındaki koordinasyonun hayati bir önem taşıdığını anlatan Okyay, “Sanayici çok parçalı yapılarda zorlanıyor. Şimdi varlık fonu ve TMSF, Başbakan’a bağlandı. Koordinasyon Mehmet Şimşek’te. Sanayici derdini beş yere anlatmak zorunda kalıyor. Bu hem zaman kaybı hem işleri geciktiriyor hem de verimsizlik getiriyor” değerlendirmesini yaptı.

Geçen hafta gerçekleştirilen, grubun 60’ıncı yıl etkinlikleri sırasında ekonomiye dair sorularımızı yanıtlayan Zeynep Bodur Okyay, yeniden kurulan kabinenin ardından, Avrupa ülkeleriyle de siyasi gerilimlerin tavan yaptığı bir dönemde alınacak kararların ve yönetimin ekonomiye bakışının büyük önem taşıdığını belirtti.

YABANCI NORMALİ YAŞIYOR

“Türkiye olarak bir geçiş dönemi yaşıyoruz, 2019’dan sonra da ne olacağı belli olmayacak” ifadelerini kullanan Bodur, Türkiye’nin belli noktalarda güçlü taraflarının olduğunu vurgulayarak, “Bundan sonra Türkiye’nin ofsayta düşmemesi lazım. Ar-Ge politikaları önemli. Teşviklerin de öyle çok sulandığı zaman kaynak israfı oluyor” dedi.

Son dönemlerde özellikle Avrupa ile gerilen ilişkilerin Türkiye’de yerleşik yabancı yatırımcılarla yeni yatırım hedefleyen gruplar üzerinde farklı etkiler yarattığını kaydeden Bodur, Türkiye’de doğru işlerin yapılması halinde durumun toparlanacağını aktardı. Yıllardır Türkiye’de olan yabancı yatırımcıların Türkiye’yi uzun vadede iyi bir partner olarak gördüğünü anlatan Bodur, şöyle devam etti:

“Burada bardağın dolu tarafını gören de var, frene basan da, işleri rölantiye alan da var. Yabancı firma Türkiye’deki potansiyeli görüyor ancak Türkiye’de şu an ‘anormali’ yaşıyor. Biz de yatırımcı olarak bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. İhracat pazarlarında birbirini anlamamanın getirdiği sıkıntıyı yaşıyoruz. Avrupa bizim için eski bir pazar. Yeni girdiğimiz pazarda daha fazla sorun yaşıyoruz. Dolayısıyla Ortadoğu’daki sıkıntılar bizi daha çok etkiledi. Beğenseniz de beğenmesiniz de Avrupa’da hukuk var. Belli bir iş yapış şekli var ve para da onlardan geliyor.”

BABAYİĞİTLİK TEKLİFİ ALDIK

Zeynep Bodur, uzun dönemdir hükümetin gündeminde olan ancak yatırım için şirketlerin uzak durduğu yerli otomobil üretimi için bizzat Sanayi Bakanı’ndan teklif aldıklarını açıkladı. Bodur, “Biz gücümüzün farkındayız. Ama ‘bu alanda daha uzman şirketler var’ dedik ve özürlerimizi ilettik. Cezayir’de ve İran’da bir yerel ortak ile birer fabrika yatırımımız olacak” diye konuştu.

EKONOMİ TAKASA DOĞRU GİDİYOR

Türkiye ekonomisindeki en büyük sıkıntının likidite sorunu olduğunu aktaran Zeynep Bodur, özellikle inşaat sektöründe işlerin tamamen mal takasını öngören barter sistemine doğru gittiğini söyledi. Ticaretin zorlandığını, kredilerin pahalılaştığını ve vadelerin çok fazla uzadığını aktaran Bodur, bayilerin risk altında olduğunu aktardı. Özellikle inşaat sektöründe barter işlemlerinin büyük artış gösterdiğini dile getiren Bodur sözlerini şöyle sürdürdü: “Parasız iş olmaz. Bizim bayilere kesinlikle girmeyin diyoruz ama tesisatçı bile barter yapıyor. Satamazsa konut stoğunun üzerine mi yatsın? Adam da bu riske giriyor. İnşaatta biz bütçemizin yüzde 15 altındayız. Bu yıl grup olarak 2 milyar TL’lik ciroya yaklaşmamız lazım.”