UVECD (Ulusal Vasküler ve Endovasküler Cerrahi Derneği) tarafından Girne’de düzenlenen 18. Ulusal Vasküler & Endovasküler Cerrahi Kongresi, alanında uzman hekimleri ağırladı. Kongre kapsamında Türkiye'ye davet edilen Prof. Dr. Benjamin A. Lipsky de, 'Diyabetik Ayak Paneli'ne katıldı ve meslektaşlarıyla deneyimlerini paylaştı.

Washington Üniversitesi’nden emekli olduktan sonra şu anda Oxford Üniversitesi’nde çalışan ve Cenevre Üniversitesi’nde misafir Öğretim Üyesi olarak ders veren Prof. Dr. Benjamin A. Lipsky, sozcu.com.tr okuyucularına özel, önemli bilgiler verdi. İşte diyabetik ayak yaralarını önlemenin yolları...

Prof. Dr. Benjamin A. Lipsky, Şeker hastalarında ayak yaralarını önlemenin basit ve çok etkili yollarını anlattı. Prof. Dr. Benjamin A. Lipsky, Şeker hastalarında ayak yaralarını önlemenin basit ve çok etkili yollarını anlattı.


DİYABETİK AYAK YARALARINI ÖNLEMEDE, HASTA VE HEKİM İŞBİRLİĞİ

Bu noktada doktorlara ve hastalara önemli görevler düşüyor. Hastalar en az yılda bir kez doktorlarına danışmalılar ve doktorlar da hastalarında nabız kontrolü yapmalı, sinir harabetinin ve ortopedik problemlerin başlayıp başlamadığını kontrol etmeliler. Bu üç kontrol şeker hastalarının hayat kalitesini yükseltecek çok basit önlemler.

HASTALAR İÇİN HAYATİ BİLGİLER

Normalde hepimizin ayakları belli yerlerden yere temas ediyor. Hepimiz, ayağımızın altında doğal bir tabanlıkla doğuyoruz. Bu tabanlık, ayakta yara açılmasını engellemek adına kemik çıkıntılarını koruyor. Ancak diyabet hastalarında nöropatiye bağlı olarak bazı kaslar eriyor bazıları ise kendini koruyor. Hangi kaslar eriyor? Ayağın parmakları yukarı doğru gerdiren kaslar eriyor ama onları aşağı doğru çeken kaslar sağlam olduğu için ayaktaki denge bozuluyor ve şeker hastalarında görülen pençeleşme başlıyor. Bu sorun ayağın bası noktalarını değiştiriyor. Kemik başlarının altındaki yağ pedi kayıyor ve hasta kemik başlarının üzerine basmak zorunda kalıyor. Vücudumuz çok akıllı; diyor ki "ben bu kısımda zayıfım. O zaman buradaki deriyi kalınlaştırayım ve nasır oluşturayım". Bir süre sonra da o nasırlar hissi kayba neden olduğu için hastalar acı hissetmiyor ve içeride yaralar oluşmaya başlıyor. Bu nedenle doktorlara düşen şey, o noktaları bulup hastayı kendilerine özel tabanlık ve ayakkabı yaptırmaları ve giymelieri yönünde yönlendirmek. Hastalar da her gün ayaklarını kontrol etmeleri gerekiyor. Ayaklarının kurumalarını önlemeli ve nasır tedavisini ertelememeliler.

Ayrıca hastalar şu hatayı da çok yapıyorlar; örneğin duşa girmeden önce suyun sıcaklığını ayakları ile kontrol ediyorlar. Ancak hastalar sıcaklığı hissedemiyorlar ki. Bu nedenle elleriyle kontrol etmeliler. Ayakkabı giymeden önce herhangi bir yabancı madde olup olmadığına dair içlerini kontrol etmeliler, asla çıplak ayakla gezmemeliler. Bu şekilde basit önlemlerle düşük maliyetlerle iş büyümeden sorun önlenebilir ve diyabetik yara oranı azaltılabilir. Madem diyabeti önleyemiyoruz şu an en azından yaralar başlamadan yol alabiliriz.