Türk Toraks Derneği tarafından İstanbul’da gerçekleştirilen ve Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ile Avrupa Göğüs Derneği’nin de desteklediği “Hava Kirliliği ve Akciğer Sağlığı” başlıklı sempozyumda uzmanlar “Artık Yeter” dedi.
TÜRK TORAKS DERNEĞİ'NDEN ÇARPICI BİLGİLER
Türk Toraks Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Fuat Kalyoncu:
İnsan nefesini tutarak intihar bile edemez. Biz insanlar yaşadığımız sürece nefes almak üzere programlanmışız. Bu nedenle mutlak surette bu hava kirliliğini en kısa sürede, ülkemizde ve dünyada makul limitlere indirmek durumundayız. Biz ARTIK YETER! diyoruz. Hepimiz aynı dünyada yaşıyoruz. Düşünün ki bir yüzme havuzu içerisinde yaşıyoruz. Havuzun bir kenarı temiz bir kenarı kirli olamaz, her tarafı eşit derecede kirli ya da temizdir. Hava için de aynı durum geçerli. Umarım dünyanın gereken yerindeki ve ülkemizin tabi ki gereken yerindeki kişiler kuruluşlar bu feryadımızı duyacaklardır.
"HEPİMİZ RİZE'DE YAŞAMAK ZORUNDAYIZ!"
Türk Toraks Derneği Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Osman Elbek:
Türkiye’de hava kirliliği; kapkara… Boğuluyoruz… Bu kadar, özet, nokta. Aslında Dünya Sağlık Örgütü’nün bizim için önerdiği sağlıklı ölçüte, 2015’te uyan tek il Çankırı’ydı. 2016’da Tunceli ve Artvin’di. Türkiye’nin 81 ilinin sadece iki tanesi nefes alıyordu. 2017’de ise Türkiye’nin yasal mevzuatına göre illerimizin 66%’sı kirlidir. Yani Türkiye’nin yarısından fazlasının havasından kirli olduğunu kabul ediyor. Ama gerçek bilimsel ölçüt sadece Rize’deki insanların sağlıklı hava soluduğuna, diğer şehirlerdeki herkesin boğulduğuna, nefes alamadığına işaret ediyor. Hepimiz Rize’ye gitmek zorundayız. Rize bunu kaldıramazsa Türkiye’yi cennete çevirmek zorundayız.
"TÜRKİYE'NİN ÜÇ BÜYÜK İLİ TEHLİKE ALTINDA"
İstanbul’da yaşayan insanların Göztepe’den, Esenyurt’tan ve Aksaray’dan kaçmalarını istiyoruz. Yaşanamayacak kadar kirliler. En iyi Silivri, Şile ve Sarıyer. İstanbul’daki insanların, üç semti tercih etmesi gerektiğini öneriyoruz. Ankara, ülkenin başkenti ama kapkara, boğuluyor. Hiçbir yer nefes alamıyor. Ankara’yı hızlıca terk etmemiz lazım. Ankara’nın eski hava kirliliği yeniden döndü. Katil aramıza geldi, tekrar bizi öldürüyor. İzmir’in iyi bir kent profili var. Görüyorsunuz aylar içerisinde hemen hemen Dünya Sağlık Örgütü’nün izin verdiği sınırlara yaklaşıyor. En önemli ilçesi de Güzelyalı. Çünkü ağaç var, çünkü az beton var. Elektrik teknolojisini daha fazla kullanıyor, güneş enerjisini daha fazla kullanıyor.
"CERATTEPELERİ KAYBETTİKÇE HAVAMIZI KAYBEDİYORUZ"
Şimdi Bursa’nın adı ne oldu? Kirli Bursa... Çanakkale gibi yeşile doymuş bir kentte santral yapılmak istendi. Akdeniz körfezi, İskenderun Hatay çevresine baktığımızda da böyle. Karadeniz'de Cerattepeleri kaybettikçe havamızı kaybediyoruz. Santrallerden daha fazla birileri para kazansın diye havamızı kirletiyorlar. Daha fazla santral, daha fazla beton, maden değil, daha fazla insanların yaşayabileceği bir ortam hazırlamak gerekiyor.
"GÖZTEPE ZEHİR SOLUYOR!"
Türk Toraks Derneği Güz Sempozyumu'nun Eş Başkanı Doç. Dr. Haluk Çalışır:
Bir insan, bir dakikada yaklaşık 6 litre hava solumaktadır. Bunu eğer bir yılda soluduğu hava ile kıyaslarsanız, bu havanın içerisindeki tozların hepsini bir araya getirirseniz, karşımıza böyle bir tablo çıkıyor. Burası neresi? İstanbul Göztepe… İstanbul Göztepe’de yaşayan bir insan istirahat halindeyken, 233 gram zehirli toz solumaktadır. Burada gördüğünüz tozlarda ne vardır? Kanser, kalp krizi, inme, felç, çocukların gelişim geriliği, alerji, KOAH, diyabet, apandisit vardır. Aklınıza gelebilecek çok sayıda sağlık sorunu burada yatmaktadır. Bakın, burası Ankara Kayaş. Kayaş'ta her bir kişi, 319 gram zehirli tozdan soluyor. İzmir Gaziemir’de 205 gram bu zehirli tozdan soluyor.
Eğer ülkemizde temiz hava soluyacak olsaydık bu yıl otuz bin kişiyi kaybetmemiş olacaktık. Bunlar tamamen önlenebilir hastalıklardır.
'NEFESİNİZ CEBİNİZDE'
Çevre Bakanlığı’nın her gün ölçtüğü yaklaşık 200 civarındaki istasyondan alınan veriyi toparlayıp bir aplikasyon yaptık. Android Market’te şu an mevcut. Uygulamanın ismi “Nefesiniz Cebinizde”. Uygulamayı açtığınızda yerinizi seçip, o bölgede belirlenen kirleticilerin miktarını görmeniz mümkün. Uygulamada son 24 saat içerisindeki ortalamayı göstermekte. Uygulamada yeşil dışındaki renkler kirleticilerin, Dünya Sağlık Örgütü kısıtlarının üstünde olduğunu gösteriyor. Renk koyulaştıkça durumun vahameti artmakta. Ankara’da tam şu an 185. Bunun sınırı normalde 20'dir ve bu sınırın üzerinde her 10 artışta hastalık sayıları artıyor. Her 10'luk artış KOAH hastalığında, akciğer hastalıklarında %1,5'lik artışa sebep oluyor. Ankara’ya baktığımızda %10-15 civarında bir artış söz konusu. Göztepe de, Türkiye'nin en kirli yerlerinden bir tanesidir.
"GEREĞİNDEN FAZLA ENERJİ ÜRETİYORUZ"
Türk Toraks Derneği Güz Sempozyumu'nun diğer Eş Başkanı Nilüfer Aykaç:
Fosil yakıt kullanımı gittikçe arttırılıyor. Her tarafta termik santraller yapılıyor ve yaklaşık 200 tane daha yapılması planlanıyor. Peki bunun yerine neler yapılabilir? Fosil yakıtlara artık dur demek lazım. Acaba gerçekten bu kadar enerji üretmemiz gerekiyor mu? Yeteri kadar kullanabileceğimiz enerji kadarıyla başlamak lazım.
"EN ÇOK ÇOCUKLAR HASTA OLUYOR"
Prof. Dr. Sedat Altın:
2013 yılından beri İstanbul'da hava kirliliği hakkında araştırmalarda bulunduk. Hastanelerimize gelen astım ve KOAH olan her 10 hastadan 1'inin, bu bahsedilen % 10'luk artış nedeniyle olduğunu gördük. Ne yazık ki en çok da 0-14 yaş gurubuna rastladık. Çünkü bu yaş grubunun akciğerleri fazla gelişmediği için en çok tepki gören yaşlardır. İkinci yaş aralığı ise 65 yaş üstü yaşlılar olarak sınıflandırabiliriz. Benzer bir çalışmayı Erzincan'da, 2015-2016 yıllarında yaptık. Erzincan’daki hava kirliliği İstanbul’a oranla % 2,5 daha fazla, bunun sebebi ise, kömür daha fazla kullanılıyor olmasıdır.
"TÜRKİYE'DE ÇÖL FIRTINALARI SORUNU..."
Prof. Dr. Hasan Bayram:
Kariyerimi hava kirliliğinin sağlığımız üzerindeki etkilerini araştırmak üzerine kurdum, hayatımın çoğu ölçüm yaparak laboratuvarlarda geçirdim. Hava kirliliğine sebep olan küçük mikroorganizmaların, kanser ve KOAH gibi hastalıkları tetiklediklerini gördük. Örneğin Gaziantep'te bir çalışma yaptık; çalışma sonucu çok küçük etkenlerin bile ciddi büyük bir sorun olduğunu gördük. Bu partiküllerin her 10 mikrogram artışında, astım gibi solunum yolu enfeksiyonların arttığını gördük. Hastane başvurularında gözlemledik. Çöl fırtınalarında bu ölçüm çok büyük bir sorundur.
"TÜRKİYE ORTA DERECEDE HAVA KİRLİLİĞİNE SAHİP"
Dünya Sağlık Örgütü temsilcisi Annette Prüss-Üstün:
Her yıl 6,5 milyon kişi hava kirliliği sebebiyle hayatını kaybediyor. Bunların 3 milyonu açık havada bulunan kirlilik nedeniyle ölüyor. Dünyanın %92’si güvenli olmayan hava soluyor. Türkiye orta derecede hava kirliliği olan bir ülke. Dünya Sağlık Örgütü olarak, hava kirliliğini, halk sağlığı aciliyeti seviyesinde ilan etmiş vaziyetteyiz. Hava kirliliği iklim değişikliğine de etkilerde bulunmaktadır. Acilen yaşam tarzımızı değiştirmemiz lazım, enerji kaynaklarımızı yeniden değerlendirmemiz lazım. Özellikle toplu taşımayla ilgili kararlarımızı yaşarken almamız lazım.
"ARABALARINIZDAKİ KULLANILMIŞ KLİMA FİLTRESİNİ İNCELEYİN"
Sempozyumda Bisikletliler Derneği hava kirliliğini siyah balonlarla protesto etti. Dernek Başkanı Murat Suyabatmaz'ın aktardıkları ise şöyle:
Öncelikle çok teşekkür ederim işbirliğiniz için. Bisikletli kuruluşumuzun genel başkanıyım. Bir bisikletli olarak hava kirliliğini etkilemede bir kum tanesiyim. Araba kullanan herkes, arabanın klima hava filtesini değiştirirken biraz incelesin ve bu filtrede temas ettiği havayı bir görsün. Bunu ortadan kaldırmak için bahsetmiş olduğum kum tanesini birlikte çoğaltarak bir şeyler yapmamızdır. Ne yazık ki ülkemizdeki insanların % 75'i yakın mesafede bile kullanıyor.
Türk Toraks Derneği'nden çarpıcı açıklamalar: Türkiye boğuluyor!
Şu an Türkiye'de nefes alınabilecek tek il Rize. Uzmanlar Ankara ve İstanbul'un birçok bölgesinin derhal terk edilmesi gerektiğini söyleyerek, hava kirliliğinde gelinen vahim noktaya vurgu yapıyor. Fosil yakıtlarla ihtiyacımızdan fazla enerji üretiliyor. Çocukların akciğerleri, daha gelişemeden hastalanıyor. Yine de Karadeniz'deki ciğerlerimiz Cerrattepe'ye, yemyeşil doğasıyla Çanakkale'ye ve daha yüzlerce noktaya santraller ve maden ocakları yapmak istiyoruz. Boğulan Türkiye'yi daha çok nefessiz bırakıyoruz. İşte Türk Toraks Derneği'nden, Türkiye'deki hava kirliliği gerçekleri...