Bir ülkeyi bölmek istiyorsan, onun başına kendini her şey sanan birisini getirirsin...
O böler...

*

Bir gün Türk ordusunun tankları ile halkın Boğaz Köprüsü üzerinde çatışacağı, birbirlerini öldürecekleri aklınıza gelir miydi?..

*

Türkiye’yi bölecekler...
Tek adam rejimi bunun ilk adımıdır...

*

Çünkü demokrasisi olan ülkeyi bölmek zordur...
Demokrasilerin saygın bir küresel dokunulmazlıkları vardır...
Evrensel meşru parlamentosu vardır...
(Mustafa Kemal’in büyük taarruzdan önce TBMM’yi açması rastlantı değildir...)
Dünyanın her yeri ile ilintili siyasi partileri vardır...
Her kesimi ile kendini yönetimde kabul eden güçlü bir halk vardır...
Hukuk vardır, sivil toplum örgütleri vardır, sendikaları vardır, üniversiteleri vardır, gücünü halktan alan diplomasisi vardır...
Çağdaş dünyanın gözünde “korunması gereken” bir rejimdir demokrasi...

*

Ama tek adam yönetimleri dünyanın hiçbir yerinde sevilmezler...
Yıkılsın diye bakar dünya...
Diktatörlere kimse sahip çıkmaz ve kimse acımaz...
Tek adam yönetimleri, tıpkı düğünde hadise çıkaran zorba gibidir, tutup dışarı atılsın diye beklerler...
Ama efendi gibi oturan kayınçoyu at da gör...

*

Irak’ın Kürt bölgesine bölünmesi Saddam sayesindedir...
Dün gazetelerde haberi vardı; Libya’yı üçe bölüyorlar, Kaddafi sayesinde...
Esad sayesinde Suriye’de Kürt bölgesi oluştu işte...
Türkiye’yi bölmek için ise bir eksik vardı:
Dünya kamuoyunun gözünde yıkılası bir rejim...
“Evet” dersen, bu olacak...

*

Tek adam için dert değil...
“Aldatıldım” der çıkar...
Olmadı çekip gider...
Tek adamların her zaman yurtdışında paraları vardır... Aynı mezhepten sığınacak dostları vardır... Gidecekleri yerleri vardır...

*

Bizim gidecek yerimiz yok...
Tek adama “Hayır” demekten başka çaremiz de...