Kuzey ülkelerinin belki de en güzel ve kendine has ülkelerinden birindeyiz bu kez. İzlanda, azıcık nüfusuyla ve karla kaplı topraklarıyla büyülü bir atmosfer sunuyor. Istakoz çorbası ise tüm dünyaya ün salmış durumda…

istakoz-corbasi

Doğa harikaları, suları gökyüzüne erişecekmiş gibi görünen gayzerleri ve soğuk havasına inat sıcakkanlı insanlarıyla İzlanda’nın başkenti Reykjavik mutlaka görmeniz gereken bir yer. Reykjavik doğası ve şehir hayatı kadar, Saegreifinn-The Sea Baron restoranıyla da ilgimizi çekiyor.

r-iceland-saegreifinn-05-620x413

Kapısında kuyruk var


İlk iş Saegreifinn-The Sea Baron adındaki restorana doğru ilerliyoruz. Burası her çeşit deniz ürünüyle çorba hazırlayan bir restoran. Deniz mahsulleri derken aklınıza pahalı bir yer gelmesin, çok salaş ama kapısında kuyruk beklediğiniz bir kulübe… Denizden avlanan deniz mahsulleri aynı gün tüketiliyor ve bir sonraki gün aynı rutin kaldığı yerden devam ediyor. Yani kolay kolay denk gelemeyeceğiniz tazelikte okyanus balığı tüketebiliyorsunuz. Bu çorbaların ve ana yemek balıkların yanında taze ızgara sebze tüketebiliyorsunuz.

İddialı şef


Mönüde bir yemek var ki, işte o bu restoranın en önemli tabağı olarak karşınıza çıkıyor… Istakoz çorbası, tüm dünyaya ün salmış durumda. Şef dünyanın en lezzetli ıstakoz çorbasını kendisinin yaptığını iddia ediyor. Istakoz çorbalarımızı sipariş edip bu samimi ortamın tadını çıkartıyoruz. Atmosferle birlikte İzlanda’nın ruhunu iyice hissediyoruz. Tabağımızı bitirdiğimizde bu tabak her ne kadar eşsiz güzellikte olsa da, çok daha güzelini tatma fırsatına eriştiğimi söylemeliyim.