Piyasalarda henüz fazla ciddiye alınmasa da Türkiye’nin başında iki kara bulut dolaşıyor. Tehlikeli gelişmeler söz konusu... Sonrasında Amerika’dan gelen fırtınayı da anlatacağım. O da orta ve uzun vadede hoş değil... Tehlikeli gelişmelerden ilki; Türkiye ile Almanya arasındaki gerilimin her geçen gün artması. Almanya ile son bir yılda birçok kez kriz yaşandı ancak bu sefer ekonomik yaptırımlara işaret edilmesi gerilime yeni bir boyut kattı...

*  *  *

Almanya Türkiye ile ticarete sınırlama getirebiliriz açıklaması yaptı. Almanya demek Avrupa Birliği demek...
Biz kahvede Hüsnü dayıya konuşur gibi Almanya’ya cevap yetiştirdik. Oysa Almanya, Türkiye’nin en önemli ticaret ortağı konumunda... Şimdi, Avrupa Birliği ile her türlü ilişkiyi askıya almak için gün sayıyorlar. Bu öneriyi desteklemeyen Avrupa ülkesi de yok gibi...

*  *  *

Bir diğer gelişme Kuzey Irak’ta bir türlü iptal edilemeyen Kürt bağımsızlık referandumu... Askeri birliklerimizin o bölgeye hareket etmiş olması piyasalar tarafından şimdilik sadece izleniyor.
Referandumun yapılması durumunda bir müdahale olursa, piyasalar bu jeopolitik riski ciddi anlamda fiyatlarlar. Müdahale dediğin zaten savaş... Bir başladın mı işin nerelere gideceği belli olmaz. Ülkenin bekası söz konusuyken kimse de ekonomi ne olacak diye düşünmez!

*  *  *

Gelelim Amerika’ya... Dünyayı etkileyen piyasaların babası Amerika... Dinleyin piyasa yorumcularını, Türkiye’den çok Amerika’nın konuşulduğuna şahit olursunuz. Bizde işsizlik patlasa da, cari açık çatlasa da piyasalar fazla iplemez. Borsa düşmez, dolar artmaz, faizler kıpırdamaz. Amerika’da işsizlik artar ortalık allak bullak olur.
Haliyle olacak! Amerika tetiğe bastı...

*  *  *

Adamlar parasal genişlemeyle 800 milyar dolardan, 4.5 trilyon dolara çıkardıkları bilançolarını küçültmeye başlıyorlar. Süreci biraz daha uzun tutarlarsa enflasyonları bizi geçer! Elleri mahkûm... Ayda 10 milyar dolar çekerek başlayacaklar operasyona.  Miktarlar artarak gelecek yıl ayda 50 milyar dolara kadar çıkacak. 4 yıl boyunca sürecek.
Üstüne gelecek yılsonuna kadar 4 adet faiz artırımı planlanıyor. Bunun anlamı dünyada para miktarı azalacak ve daha değerli hale gelecek.

*  *  *

Türkiye’yi yakından ilgilendiren uzun vadeli tahvil faizleri de yükselecek. Bizim gibi devamlı dışarıdan borç arayan ülkelerin maliyeti artacak. Bize gelen sıcak para artık daha yüksek getiri talep edecek. Zira bizim de tek cazip yanımız verdiğimiz yüksek faiz... Onun da sınırındayız... Fazlasını ülke ekonomisinin kaldırabileceğinden şüpheliyim...
Hadi o zaman, gelsin “Küresel sistemde meydana gelen tehlikeli gelişmelerden ekonomimiz fena etkilendi” bahaneleri...