Avrupa bir türlü enflasyonunu artıramadığı için karalar bağlıyor. Suçu düşen gıda ve petrol fiyatlarına atıyor. Amerika her türlü önlemi aldık bu enflasyon mutlaka artacak diye algı yönetimi yapıyor. Ufaktan da artıyor hani... Japonlar enflasyonun gölgesini görünce bayramlıklarını giyiyor.
Enflasyon artsın diye kimi sıfıra yakın faiz veriyor, kimi yatırdığı paradan para talep ediyor. Yani eksi faiz veriyor. Parayı elinde tutmanın maliyeti olsun istiyorlar. Tutma, harca güzel kardeşim mesajını veriyorlar.

*  *  *

Ya biz? Mart ayında 11 küsur olan enflasyon Nisan ayında 11 küsura yükseldi diye acil önlem paketi hazırladık, nitekim Mayıs ayında enflasyon 11 küsura düştü. Önlemler işe yarıyor diye sevindik! Yaz ile beraber daha da düşecek. Ne kadar daha? Küsurat kadar...
Neden onlar çıksın istiyor da biz istesek de düşüremiyoruz bu lanet enflasyonu?
Onların enflasyonu yükseltmek istemelerinin arkasında nakitte kalma isteğini azaltması yatıyor. Böylece yatırım ve gayrimenkule yöneliş başlayacak. Enflasyon şirket kârlarında da artışı beraberinde getireceği için yatırım iştahı artışıyla işsizliğe de çare olacak.

*  *  *

Peki bizde? Bugün elinizde tuttuğunuz 1000 lirayı hiç bırakmazsanız gelecek yıla 890 liralık mal alabileceksiniz. Faize koysanız yaklaşık 1130 lira olacak. Koyarsın faize...
Ekonomiyi deniz, enflasyonu dalga olarak düşünün. Enflasyon artınca deniz dalgalanıyor ve suyun üzerinde kalmak için çaba ve enerji harcıyorsun. Enflasyon bizdeki kadar yüksek olunca harcadığın çabanın yanında bol miktarda su yutuyorsun.
Enflasyon faizi artırır. Eyvallah... Bizde yüksek faiz için enflasyona sıra gelene kadar bolca sebep var. Öncelikle Türkiye tasarruf fakiri ve başka ülkelerin parasına ihtiyaç duyuyor. Hem de nasıl!

*  *  *

Tasarrufun az ise, paran yetmiyorsa dış kaynağa muhtaçsın. Bu kaynakları ülkene çekebilmek için ya faizi yüksek tutmak ya da fedailik yapmak zorundasındır.
Katar’ın paracıkları için yapmadığımız kalmadı. Kendimizi kaynayan kazana attık. Haşlanmadan çıkabilirsek Katar da katır değil ya, üç beş görür herhalde bizi...
Oysa bizim faizlerin yüzde 15’lere fırlamasındaki ana neden enflasyon değil! Bizimki dolar kurunun artmaması adına yükseltilen faiz... Türk Lirası iyi gelir getirsin ki, insanlar dövizlerini satıp bu yüksek faize yönelsinler. Dövize talep azalsın.

*  *  *

Sadece o da değil, devletin kredilere kefil olması da var. Bankalar yüksek faiz ile parayı çeksinler ki para buldukça garantili krediyi verip kâar etsinler.
Sistem böylesine çarpık kurulmuşken enflasyon düşse bile faizler anlamlı bir düşüş kaydetmez. Zaten enflasyonun da bir-iki puandan fazla düşeceği yok!
Nereye kadar böyle gider. Köklü bir değişim yapıp birkaç “feda yılı” ilan etmemiz gerekli ki bu döngüden çıkabilelim. Onun da siyasi faturası olacaktır. Yani? Bir şey yapılmayacak, gittiği yere kadar gidecek!