Biliyorsunuz, şaibeli referandumla kabul edilen anayasa değişikliğindeki maddelerden yargı ile ilgili olanında şöyle yazıyordu:
-Tarafsız ve bağımsız yargı!..
Bağımsızlık bölümünü daha çoook konuşacağız hiç kuşkunuz olmasın, ama şimdilerde tarafsızlık bölümü daha çok tartışılıyor... Mesela, yeni adıyla Hakim ve Savcılar Kurulu’na(HSK) seçilecek 7 üye meselesini geçenlerde anlatmış, ne denli tarafsız olduğunu şöyle vurgulamıştım:
-Toplam 13 üyenin 6’sını Cumhurbaşkanı seçiyor. Adalet Bakanı ve müsteşarı zaten doğal üye... Kalan 7 üyeyi ise TBMM seçiyor. Cumhurbaşkanı orada da bu kez parti genel başkanı olarak görev başında! Zaten yedeğinde tuttuğu MHP ile birlikte oyları o 7 üyeyi de seçmeye yetiyor!..
Peki, üye adayları nasıl seçiliyor? Adalet ve Anayasa Komisyon’larından oluşan karma komisyon tarfından tabii. Bu komisyonda da istenen şartlara haiz üyeler yine AKP-MHP’nin oylarıyla ikinci turda seçilebiliyor, iyi mi!.. Ama istenenden epey fazla üye başvurusu var; tarafsız(!) üyeyi nasıl seçecek muhteremler?..
-İşte tam o noktada “Torpil” devreye giriyor!..
Yalnızca HSK’ya değil, adli yargı ve idari yargı hakimliğine seçilmek isteyenler de aynı yollardan geçiyor doğal olarak!.. AKP’li il ve ilçe başkanlarının imzasını taşıyan sınav sonucunu, özgeçmişini “Hakimlik Mülakatı” öncesi gerekli yerlere iletebilen “tarafsız” hakim adayı şöyle bir kaç fersah öne çıkıveriyor doğal olarak...
-Sonrası “bağımsızlık” zaten!..

Avukat Hanım’ın AKP damgalı “tarafsız” torpil belgesi!..


“Allah’ın sopası yok” deyimini pek severim...
Her türlü cingözlüğü, aklınıza gelebilecek her türden kutsallıkla bulamaç yapmakta çok mahir muhterem zevatın ayağının dolaşmasını, rezil-i rüsva olmasını anlatır!.. İşte böyle bir durum idari ve adli hakim seçimi sürecinde başlarına geldi...
Afyonkarahisar’da yaşayan avukat S.G Hanım, adli yargı ve idari yargı sınavlarına girdi. Daha sonra 21 Nisan’da mülakata çağrıldı. Hanımefendi mülakattan günler önce sınav sonuçlarıyla özgeçmişini AKP’li İscehisar Belediye Başkanı Mustafa Çibik ile AKP İscehisar İlçe Başkanı Murat Dikmen’e bi güzel imzalattıktan sonra Afyon adalet sarayı postanesinden Meclis’teki bir AKP’li milletvekiline faksladı...
Avukat Hanım, özgeçmişinde annesi, babası ve kardeşinin çalıştığı yerleri, öğrenciliği sırasında kaldığı yurtlara kadar her şeyi bir bir anlatıyordu... Ama dedik ya “Allah’ın sopası yok!” AKP’li başkanların referansıyla fakslanan evraklar bir telefon numarası benzerliği sonucu tuttu CHP Mersin Milletvekili Serdal Kuyucuoğlu’nun ofisine geldi, iyi mi!.. Kuyucuoğlu’da bu torpil belgesini kamuoyuna açıklayıverdi!..
CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş haftalardır AKP ile organik bağları olan bir yığın avukatın hakim olarak atandığını haykırıyor, listeler açıklıyordu; bu torpil belgesi de bu açıklamaların üzerine deyim yerindeyse tüy dikti!..
Hiç merak buyurmayın HSK seçimlerinde de üyelerin büyük çoğunluğu yine AKP tornasından çıkmış isimler olacak; şimdiden müracaat edenlerin önemli kısmının iktidar partisiyle bağlantısı tespit edildi bile...
-Tarafsızlık sizlere ömür... Bağımsızlık mı dediniz, Tanrı’da sizi güldürsün e mi?!..

Zirve öncesi kocaman bir kazık!..


Cumhurbaşkanı Erdoğan 16 Mayıs’ta ABD Başkanı Trump ile nihayet görüşecek...
O gitmeden günler önce “Mahşerin üç atlısı” Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar, MİT Müsteşarı Hakan Fidan ve Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın Washington’a giderek görüşmelere başladılar bile. Örneğin Pazartesi günü ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Herbert Raymond McMaster’a PKK’nın Suriye kolu PYD ile ilgili kaygılarını ilettiler. Hatta başkan Trump ile ayaküstü bir görüşme bile yaptıkları açıklandı, ne demekse?!.. Trump bu ayaküstü sohbet esnasında Türkiye ve Türk insanı hakkında olumlu düşüncelerini dile getirmişti, ne demekse?!.
Aynı Trump, bu ayaküstü görüşmeden kısa bir süre sonra, Pentagon’un önüne koyduğu, “PYD/YPG unsurlarına ağır silah verilmesi” talimatına imzayı bastı; hem de Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı’nın ziyaretine sayılı günler kala!.. Hem de üst düzey Türk yetkililerine Türkiye ile ilgili olumlu düşüncelerini aktardıktan sonra...
-İyi kazık vallahi!..
Bitmedi!.. Bu zirve öncesi ABD Savunma Bakanı James Mattis, tee Danimarka’dan yaptığı açıklamada bakın ne dedi:
-Türkiye ile müttefikiz ama bu aynı yolu izleyeceğimiz anlamına gelmiyor!..
Gayet açık değil mi? Ben şimdi büyük bir merakla bekliyorum; acaba Erdoğan, ABD Başkanı ile neyi konuşacak?..
-Hadi Rusya’da domates meselesi kurtardı, ya Amerika’da?!.