Emekli öğretmen hanım İstanbul Sirkeci’de Doğubank İş Hanı’nın arka sokağa açılan alt katındaki kasaptan bir tavuk bacağı aldı. Çorba için tavuk suyu düşünmüştü. Kasap gençten biriydi. Çiftli tavuk bacağı paketinden birini çıkardı, temizledi, tartıya koydu; “Bir tavuk bacağı 75 TL” dedi.
Ve tekrar etti:
Tek tavuk bacağı.
75 TL.
Bakıştılar.
★★★
Emekli öğretmen hanım Sirkeci’den Sultanahmet’e evine doğru yürümeye başladı. Lüks sınıfından bir siyah lüks otomobil çakarlı lambasından kuvvetli kırmızı ve yeşil ışıklar çakarak geçiyordu. Kuvvetli çakar ışığı ile kendisine geçiş üstünlüğü sağlayan bu lüks otomobilin içinde hangi devlet büyüğü oturmaktaydı? Emekli öğretmen hanım baktı, göremedi. Camlar da siyahtı ve arka koltukta kurulmuş oturan leke gibi görünüyordu. Çakarlıyı peş peşe hepsi siyah resmi plakalı 5 otomobil takip ediyordu. Onların da arka koltuğunda oturanlar belli belirsiz leke gibi görünüyorlardı.
Öğretmen hanım!
Lekeliler dedi.
★★★
Emekli öğretmen, bir ay önce hafızasına kazınmış bir gazete haberini hatırladı. Ramazan ayında 91 yaşındaki Dürdane Nine, 5 lira daha ucuza pide almak için İstanbul’da Belediye Halk Ekmek kuyruğunda bekliyordu ve ucuz pide kuyruğunun uzadığı o saatlerde caddelerden yine çakarlı lüks araçlara binmiş iktidar adamları geçiyordu. Lekeliler, kendilerine lekeli geçiş üstünlüğünü göstere göstere sağlıyorlardı.
Lekeliler!
Her yerdeydiler.
★★★
Yine Ramazan ayında Ankara Mamak’ta 64 yaşında Ayşe isimli bir kadın, çöp konteynerinden; “ulumuş havuç ve çürümüş elmaların iyice olanlarını seçmeye çalıştığı saatlerde” caddelerde iktidar adamları çakarlı lüks otomobillere kurulmuş, lekeleriyle üstünlük taslayıp çakarlı sefası sürmeye devam ediyorlardı.
Lekeliler düzeni!
Kurulmuştu.
★★★
Seçimler yapıldı. Lekeliler düzeninin iktidar partileri halktan öfke dolu tokat yediler. Lekeliler düzeninin liderleri, yeni bir hayat öpücüğü aramaya koyuldular ve “Yeni Anayasa Yapalım” diye gündem tutturdular. Belli ki lekeyi gizlemek, unutturmak niyetindeler.
Anayasa değişecekmiş!
Lekeliler ne yapacak?
★★★
Yeni hayat öpücüğü niyetine diye hem anayasa değişecek ve hem de
Bakanlar ve bakan yardımcıları da değişecekmiş...
Parti kurmayları da...
Gönderilecekmiş!
Peki lekeliler ne olacak?
Lekeliler düzeni!
Neyle arınıp yıkanacak?
★★★
Gösteriş, debdebe, çakarlı araba saltanatı, üç maaşlı- beş maaşlı koltuk sahipliği, ıstakoz seviciler, rolex saat düşkünlüğü, belediye binalarını duşlu odalar lüks oteli durumuna getirenler, son anda leke çıkarıcı formülü icat ettiler. Yeni Anayasa yapmakla bu yapışkan leke çıkar mı? Emekli öğretmen hanım düşündü ki, leke giderse büyük şairlerimizden Ümit Yaşar Oğuzcan’ın şiirinde anlattığı olur.
★★★
SADRAZAM HAMAMDA
Günlerden bir gün
Hamama gideceği tuttu.
Sadrazam hazretlerinin
Bir yanda birinci veziri
Bir yanda ikinci veziri
Bir yanda üçüncü veziri
Sonra efendime söyleyeyim
Peşkircibaşı
Nalıncıbaşı
Sabuncubaşı
Velhasıl tam dört yüz kişilik kafile/ Peştemal takıp girdiler hamama/ Geçtiler kurnaların başına/
Üçer beşer
Sadrazam deseniz
Kuruldu göbek taşına
Yan gelip yattı
Memleketin en ünlü tellakları/ Sardılar dört yanını/ Kimi elini kaptı kimi bacağını/ Bir keseleme sürtme faslıdır başladı/
Tamam on iki saat
On iki ünlü tellak
İncitmeden keselediler/ Hazretin mübarek vücudunu/ Öylesine kir çıktı ki sormayın/ Her biri nah parmağım gibi/ Aman efendimiz bu ne kiri/ Demeye kalmadı/ Keslerin altında eriyip gitti/ Koskoca sadrazam/ Bütün maiyet erkanı yerinden fırladı
Nittünüz devletliyi
Dediler tellaklara
Tellaklar cevap verdi
Biz yıkadık keseledik
Devletlinin kirden ibaret olduğunu bilemedik/ Suç bizde değil/
Neyleyelim
Kir bitti
Sadrazam elden gitti
Ümit Yaşar Oğuzcan
★★★
Lekeliler düzeninin ağır, yapışkan, kusma hissi veren lekesini yeni yazılmış hiçbir anayasa deterjanı sökemez... Lekeliler düzenden arınabilmek, ancak şairin yazdığı gibi olur.