Tasarruf devletten başlamalı ama iktidarın hiç de böyle bir niyeti yok gibi görünüyor!

Tasarruf sadece lâfta var!

Halkın önemli bir kesiminin akıl almaz bir sefalet içinde olmasına bakılmadan savurganlık devam ediyor.

AKP’lilerin milyonluk Rolex saatleri, Monaco’da Istakoz ziyafetleri, Maldiv adalarında şahane geziler filan işin sadece kişisel yanı... Paraları var harcıyorlar ve görgüsüzlük yapıp yoksul milletin gözünün içine sokuyorlar.

Bunları bir kalemde geçelim...

★★★

Asıl rezalet, devletin paralarının çarçur edilmesi!

İşlemeyen havaalanı, geçilmeyen köprüler, yandaş müteahhitlere sebil gibi akıtılan paralar...

Kamuda 125 bin makam aracı, lüks uçaklar, saraylar, akıl almaz harcamalar, vs... Bu iktidarın savurganlığı saymakla bitmez...

Ne oluyoruz böyle?

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek “Tasarruf yapmak zorundayız” deyip duruyor. Doğrudur ama...

Nasıl tasarruf bu?

Diyanet İşleri Başkanı’nın dudak uçuklatan süper lüks araçları devlette tasarruf nasıl olurmuş, onu mu gösteriyor?

★★★

“Bedel ödemeden enflasyonu düşürmek mümkün değildir” diyorlar.

Bu söz tabii ki doğrudur ama o bedeli kimler ödeyecek, önemli olan bu!

Görünen o ki yük yine garip halkımın sırtına binecek...

Sürekli zamlar, yeni gelen vergiler ortada...

Vatandaş beli kopana kadar kemer sıkacak!

İşini kaybedenler artacak... İşini kaybetmeyenler ise ellerine geçen para azalacağı için satır alma güçlerini kaybedecek ve biraz daha yoksulluk çukuruna düşecek!

★★★

Ülkede lüks ve şatafattan vaz geçmeyen efendiler “İtibardan tasarruf olmaz” diye devletin paralarını (yani milletin ödediği vergileri) savurmaya devam ediyorlar!

İnsanları yoksullaşan bir ülkenin dünyada ne kadar itibarı olur ki?

İtibar o devletin parasının alım gücü ve pasaportunun saygınlığı, vatandaşının refahı ile olur.

Siz istediğiniz kadar lüks ve şatafat içinde yaşayın... Vatandaşlarınız eziyet çektikçe itibardan söz edilemez!

★★★

Avrupa ve Amerika, Türk vatandaşlarına vize vermemek içim bin bir engel çıkartıyor, sınır kapılarını bize kapatıyor!

Paramız yurt dışında hiçbir yerde geçmiyor...

Türkiye olarak kara para aklamakla suçlanan ülkelerin bulunduğu GRİ LİSTE’den bir türlü çıkamıyoruz!

Bu GRİ LİSTE, Türkiye’ye yabancı yatırımları önleyen bir akrep gibidir, ekonomimizi zehirler.

İtibarlı ülkeler bu listede bulunmaz!

Halimiz böyleyken devletlilerin hâlâ “İtibardan tasarruf olmaz” diye har vurup harman savurmaları biraz ayıp oluyor!

Namık Kemal Zeybek’in partisi: “ATA Parti”

“ATA Parti” adını duydunuz mu? Türkiye’deki 138 siyasi partiden biri bu... İlerici bir programı var.

Oybirliği ile ATA Parti’nin başına getirilen Namık Kemal Zeybek, Turgut Özal döneminde Kültür Bakanı olarak başarılı bir görev yapmıştı...

Atatürkçü bir siyaset adamı olan Namık Kemal Zeybek “Yeniden Türk Devrimi yapmak için yola çıktık” diyor ve ekliyor:

“İlk hedefimiz parlamenter sisteme dönerek yeniden Atatürk’ün çağdaş devletine dönülmesini sağlayacağız.”

Zeybek’in söylemleri güzel, düzgün ve dürüst... Türkiye’nin Atatürkçü, yurtsever siyaset adamlarına her zamankinden daha fazla ihtiyacı var.

“Devlet yurttaşına din dayatmamalı” diyen Zeybek, din ile devleti kesin olarak ayıracaklarını, imam-hatip okullarını meslek liselerine dönüştüreceklerini söylüyor.

ATA Parti yeni kurulduğu için “2024 Yerel Seçimleri”ne yetişemedi. Namık Kemal Zeybek “Türkiye’de bir buçuk yıl içinde genel seçimlerin yenileneceğini düşünüyoruz. O seçimlere hazır olacağız.” diyor. Haydi hayırlısı...

GÜNÜN SÖZÜ

Dünya hali: Kimine felek, kimine kelek, kimine de dümbelek!