İstanbul’da Kuzey Ormanları’nı 3. köprü ve havalimanı için katleden AKP,  tarım arazilerini imara açma peşinde!

Hande Zeyrek- Tarım Bakanlığı, Sarıyer’deki 590 dönümlük bahçe ve sera arazisini özelleştirme kapsamına aldı. Karadeniz manzaralı lüks site ve AVM yapımının önü açıldı. Köylüler isyanda...

İstanbul’un Sarıyer’deki son tarım alanları da özelleştirme kapsamına girdi
İddiaya göre; çiftçiyi çıkarıp araziye denize nazır villa ve tesis yapacaklar...

İstanbul'un yeşil alanları, AKP’nin 12 yıllık iktidarı döneminde birer birer yok oldu. 3. Köprü ve 3. Havalimanı projeleriyle Kuzey Ormanları’nda yapılan çevre katliamının ardından bu kez kentin son tarım arazileri ranta kurban ediliyor...


Bakanlık tescilli arazi
İstanbul’da tarım yapılan son arazilerden biri olan Sarıyer’in Karadeniz kıyısındaki Gümüşdere Köyü’nde vatandaşın ekip biçtiği 590.343 metrekarelik alan özelleştirme kapsamına alındı. Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun, Tarım Bakanlığı’nın “sulu özel ürün arazisi” olarak kabul ettiği Gümüşdere Köyü’yle ilgili kararı 8 Mayıs 2014 tarihinde çıktı.


600 kişiye ekmek kapısı
Özelleştirme kararı alınan arazinin 400 dönümünde tarım yapılıyor. Kalan alanda ise iki plaj bulunuyor. Büyük bölümünde açık tarım, 90 bin hektarında da seracılık yapılan bölgede her çeşit sebze, meyve ve süs bitkisi yetiştiriliyor. Çiftçiler, Hazine’ye ait olan araziler için 5 yılda bir işgaliye bedeli ödüyor. Topraktan 600’ü aşkın kişi ekmek yiyor. Halk karara tepkili. Çiftçilik yapan köylüler, “AKP, köylüyü istemiyor. Bizi buradan çıkarıp araziye denize nazır villa yapacaklar” diyor.

90 yıldır ekip biçtikleri  arazi ellerinden gidiyor

Gümüşdere, sırtı Belgrat Ormanları’na dayalı, Karadeniz’e kıyısı olan eski bir Rum yerleşim alanı... Köye, 1924 yılında mübadeleyle Selanik’ten gelen Pomaklar yerleştirildi. Vatandaşlar, araziyi kendi imkanlarıyla ıslah edip tarım alanı oluşturdu. 90 yıl sonra tarım yaptıkları arazilerin özelleştirileceğini duyan köylüler şaşkın.
Çiftçilik yapan Şenol Kuruhasan (34), “Devlet baktı güzel arazi aşağıda da iki tane plajı var. Böyle arazide tarım yaptırmak yerine satışa çıkardı. Köylüye buraları Atatürk verdi. Çok verimli bir toprak hangi meyveyi diksen yetişiyor. Ama bizim duyumlarımız buraya denize nazır çok büyük bir tesis yapılmak istendiği yönünde” dedi.

Biz devletin kiracısıyız şimdi ise istenmiyoruz’

Erdal Gider, Gümüşdere Köyü’nde çiftçilik ile uğraşan isimlerden biri. 42 yaşındaki Gider de özelleştirmeye tepkili: “Babam 80 yıl burada tarım yapmış. Devletin kiracasıyız. 5 yılda bir Milli Emlak’a işgaliye bedeli ödüyoruz. Şimdi bizi istemiyorlar. Domates, salatalık, biber, fasulye gibi sebzeler yetiştirip pazarlara götürüyoruz. Özelleşirse tarım yok edilir. Buralar da ranta kurban olur.”

Çiftçiden iktidara çağrı: Satacaksanız bize satın

Hamdi Şen (50), “30 yıldır burada yetiştiricilik yapıyorum. İstanbul’un gözbebeği burası. Ama devlet köylüyü istemiyor. Elinden ekmeğini alıyor” diyor. Ziraat Mühendisi Beyhan Uzunçarşılıoğlu da çevredeki üreticileri ve sivil toplum kuruluşlarını bir araya getirerek bir platform oluşturdu. Platform üyeleri özelleştirme yapılacaksa bu arazinin çiftçiye satılması gerektiğini söylüyor.