Bu yarışta TRT açık ara önde. Her gün saatlerce Erdoğan’ı yayınlayan TRT, diğer adaylara birkaç dakika ayırmıyor bile. Böyle olunca T(ayyip) R(adyo) T(elevizyonu) ismini de fazlasıyla hak ediyor.

ELEKTRİKLİ TRT

TRT, bu yayınları yaparken gelirini nereden elde ediyor dersiniz? Tabii ki sizden, bizden, hepimizden...
TRT, aldığımız televizyondan, radyodan hatta içinde radyosu, televizyonu bulunan diğer cihazlardan “bandrol ücreti” alıyor.
Bununla da kalmıyor. Ödediğimiz elektrik faturasına da ortak oluyor. Elektrik enerjisi satış bedelinin yüzde 2’si tutarındaki pay TRT’ye aktarılıyor. Yani TRT elektrikle çalışıyor, elektrik olmasa ampul yakamayacaklar.

BANDROL VE ELEKTRİK OLMASAYDI BATARDI

2011 yılında TRT gelirlerinin % 43.4’ü bandrol gelirleri, yüzde 42.8’i ise elektrik enerjisi hasılat payı (Sayıştay 2011 TRT Raporu).
2012 yılında ise bandrol gelirlerinin yüzde 40, elektrik enerjisi hasılat payının yüzde 48 olmasıyla toplam TRT gelirlerinin yüzde 88’i, dolaylı bile değil doğrudan cebimizden çıkmış oldu. Sayıştay da açıkça “Kurum’un yayın faaliyetlerinden elde edilen gelirlerden ziyade diğer gelirlere, başka bir ifadeyle kamusal katkı paylarına bağımlı olduğu” tespitini yapmış (Sayıştay 2012 TRT Raporu).

TARAF TUTMAMAK YAYIN İLKESİ

TRT’nin hepimizin cebinden çıkan bu kamusal geliri, istediği şekilde kullanma hakkı yok. İnternet sitesinde de yayınladıkları 2954 sayılı Türkiye Radyo Televizyon Kanunu’nun 5. maddesindeki yayın ilkelerine bağlı kalmak zorunda. Bu ilkelerden biri de: “Kamuoyunun sağlıklı ve serbestçe oluşabilmesi için kamuoyunu ilgilendirecek konularda yeterli yayın yapmak; tek yönlü, taraf tutan yayın yapmamak ve bir siyasi partinin, grubun, çıkar çevresinin, inanç veya düşüncenin menfaatlerine alet olmamak.”
TRT bu yayın ilkelerine uyuyor mu yoksa başlıktaki ismi fazlasıyla hak ediyor mu? Takdir sizin...