BAŞAK KAYA/ANKARA

Açlık ve yoksulluk sınırının altında yaşayan emeklilerin en temel gıda maddesi ekmek olurken, yüzde 73’ünün gelirinin gıda maddesi almaya yetmediği belirlendi.

CHP Bilim Yönetim ve Kültür Platformu, İşçi ve Memur Sendikaları, Emekliler ve Emek Bürolarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı tarafından hazırlanan emeklilerle ilgili politika notu yayınlandı. Ortaya çıkan tablo emeklilerin en temel ihtiyaçlarını bile karşılayamadığını bir kez daha gözler önüne serdi. Belirlemeler şöyle;

Türkiye’de açlık sınırı, 2014 mayıs ayı itibarıyla 1157, yoksulluk sınırı ise 3770 TL’dir. Temmuz ayında yapılacak zamla birlikte en düşük aylıklar SSK tarım emeklisi için 911, Bağ-Kur tarım emeklisi için 611, Emekli Sandığı emeklileri için ise yaklaşık 1273 TL olacak.

Türkiye’de yaklaşık 318 Avro olan en düşük emekli aylığı İtalya’da 1772, İspanya’da 1843, Yunanistan’da ise 2000 Avro’dur.
Emeklilerin yüzde 84’ü gelirlerinin kesinlikle yeterli olmadığını belirtmektedir. Emeklilerin yüzde 73’ünün geliri gıda maddelerini satın almaya yetmemektedir.

Emeklilerin en çok tükettiği gıdalar arasında yüzde 87 ile ekmek ilk sırada yer alırken, kırmızı et yüzde 27 ile en son sıradadır.

Emeklilerin yüzde 28’i gecekonduda oturmakta, yüzde 27’si kiracı durumunda bulunmakta ve yüzde 56’sı evini soba ile ısıtmaktadır.

Kredi kartı borcu yüzünden icralık olan emeklilerin sayısı her geçen gün artmaktadır.
Emeklilerin çektikleri eziyetlerin başlıca nedeni AKP politikalarıdır. Hükümet, biriken borçları ödeyebilmek için sosyal harcamaları kısmış, emeklilere gereken zammı vermemiş ve emekli olma yaşını yükseltmiştir.

Sonuçta, satın alma gücü alabildiğine düşen emekliler, yoksulluğa mahkum edilmiştir.
Sorun düşük gelir olduğu kadar sosyal güvenlik sisteminden kaynaklanan eşitsizliklerdir.
Sosyal güvenlik hak ve yükümlülüklerinde hakkaniyeti sağlayacak norm ve standart birliği sağlanamamıştır.

İntibak, yani aynı koşullarda emekli olanların maaşları arasındaki farklılıkları ortadan kaldırma anlayışı çerçevesinde yapılan düzenlemelerle 2000 yılı öncesi emekli aylıklarındaki eşitsizlikler giderilmiştir. Ancak 2000 öncesi hizmeti olup 2008 sonrasında emekli olan sigortalılar hâlen mağdur durumdadır ve aylıkların hesaplanmasında eşitlik sağlanamamaktadır.

Emeklilerimiz, aylıkları ile geçinemedikleri için çalışmak zorunda kalmaktadır. Bu durumda olan emeklilerden devlet, haraç alıyormuşçasına “Sosyal Güvenlik Destek Primi” (SGDP) kesmektedir. 2008 yılında SGDP’yi ödemeyenlere idari para cezası kesilmiş, gecikme zammı ve prim borcu çıkarılmıştır. Sayıları 600 bini bulan çalışan emekliler bu cezayı taksitlerle ve emekli maaşlarından yapılan kesintilerle ödemekten kurtulamamıştır.
Emeklilerin yüzde 72’si günlük gazete, yüzde 92’si haftalık veya aylık dergi, yüzde 88’i kitap alamamaktadır. Emeklilerin yüzde 86’sı tiyatroya, yüzde 81’i ise sinemaya hiç gitmemektedir. “Mutlu bir yaşam sürdürebildiğinize inanıyor musunuz?” sorusuna emeklilerimizin yüzde 96’sı “hayır” yanıtı vermektedir. Emekliler hallerinden mutsuz ve gelecekten umutsuz bir yaşam sürdürmektedir.