Yükseköğretim Kurulu (YÖK), tıp, mühendislik, mimarlık, hukuk programlarına girişte taban başarı sırası şartı getirmişti. YÖK başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, bir sonraki yıl için -bu yılki sınavlardan sonra- eğitim fakülteleri için de başarı sırası şartı getireceklerini duyurdu. YÖK Başkanı Saraç'ın bu açıklaması sosyal medyanın gündemine oturdu.

 

Tıp, mühendislik, mimarlık, hukuk programlarına girişte taban başarı sırası şartı getiren YÖK,  eğitim fakülteleri için de baraj uygulayacak.


Yükseköğretim Program Atlası’nın tanıtımında konuşan Saraç, yükseköğretimde girdi kalitesinin yükseltilmesi amacıyla son bir yıl içinde önemli kararlar aldıklarını belirterek şunları söylemişti:

“Tıp, mühendislik, mimarlık, hukuk programlarına girişte taban başarı sırası şartı getirdik. YGS baraj puanını 140’tan 150’ye çıkardık. Başka programlar için de aynı istikamette karar almak üzere çalışmalarımız sürüyor. Bir sonraki yıl için bu yılki sınavlardan sonra eğitim, eczacılık, diş hekimliği fakülteleri için de başarı sırası şartı getirmeyi düşünüyoruz. Zira bu ülkede diplomanın pul olduğu bir dönem yaşanmasın istiyoruz. Elbette bu tedbirler girdi esaslıdır; süreç ve çıktı esaslı düzenlemeler de gereklidir ve bu yolda da adımlar atıyoruz, atmaya devam edeceğiz.”

"GİRDİ ESASLI BİR İYİLEŞTİRME"

YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, Eğitim fakültelerine de baraj getireceklerini açıkladı. bir sonraki yıl için geçerli olduğunu belirttiği açıklamada başarı sıralaması şartının girdi esaslı bir iyileştirme olduğuna dikkat çekerek çıktı esaslı bir iyileştirme de yapmak istediklerini vurguladı.

YÖK'ün eğitim fakültelerine baraj açıklaması sosyal medyanın gündemine oturdu. Kimi bu uygulama için geç bile kalındığını söylerken kimi de başarı sınırlamasının yeterli olmadığını, kalite için mezuniyete baraj getirilmesi gerektiğini savunuyor.

İşte o paylaşımlardan bazıları: 

 "ÖNEMLİ OLAN GİRİŞE DEĞİL ÇIKIŞA BARAJ GETİRMEK"

- YÖK absürd işler yapıyor, kimseyi de dinlemiyor. Bölümlere giriş puanı barajı getirmek gereksiz zaten sınavlarla bu baraj doğal olarak kendiliğinden oluşuyor. Önemli olan girişe değil çıkışa (mezuniyete) baraj getirmek, Çıkış yeterliliklerini ölçmek! Her bölüm için ayrı mezuniyet yeterliliği konulması, çıktıların test edilmesi çok daha anlamlı ve işlevesel olacaktır.YÖK ayrıca, tıp, hukuk, eğitim, mühendislik gibi alanlara farklı puan standardı getirerek kendince hangi bölüm diğerinden daha değerli şeklinde bir yargıda bulunuyor. Her zamanın bir ruhu vardır ve bu ruh da mesleklerin değerini önemini kendince belirler zaten, doğal olarak Bölüm, meslek şovenizmine kapı aralayacak, gereksiz işlerle YÖK kendi kendine iş icat ediyor.. Hayretle izliyoruz.

"HER ÖNÜNE GELEN ÖĞRETMEN OLMAMALI"

Çok geç kalınmış bir düzenleme. YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, Eğitim Fakültelerine baraj getirileceğini açıkladı. Eğitim fakültelerinin barajı en yüksek olmalı, öyle herkes "ulan bir şey olamazsak öğretmen oluruz" dememeli. geldiğimiz nokta öğretmen yetiştirmenin ne kadar da önemli olduğunu bizlere tekrar gösterdi. Öğretmenlik eğitimi çok ağır olmalı.Gerekirse öğretim süresi 5-6 yıl olmalı.Eğitim süresince öğrencilere psikolojik testler uygulanmalı. Kısaca öyle her önüne gelen öğretmen olmamalı..