Silivri Cezaevi'nde tutuklu bulunan Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca, eski başbakan yardımcılarından Bülent Arınç'ın açıklamalarını değerlendirdi.
"400 günü aşkındır tutuklu ve esirim" diyen Karaca, "Çok geç kaldınız Bülent Bey, çok geç. Bundan sonra ağırlığını taşıyıp taşıyamayacağınızı bilemediğim o cübbeyi sırtınıza geçirseniz de geçirmeseniz de devam etmekte olan 'Karakuşi' davalara katılmanızı istiyor, bizim hissettiklerimizi hissedeceğinizi umuyor, sizi duruşmalara bekliyorum" ifadelerini kullandı.

FOTO:Cihan - Hidayet Karaca 2014 yılının Aralık ayında yapılan operasyon sonrası tutuklanmıştı.


Karaca'nın, 'Karakuşi kararlara devam' başlığıyla kaleme aldığı yazı, bugün Zaman gazetesinde yer aldı. Yazının ilgili bölümü şöyle:

"14 Aralık 2014'te 'özgür basını susturmak' için başlatılan süreçte bir "dizi film"de geçen sahte delil gösterilerek "terör örgütü kurma ve yönetme" suçlamasıyla tutuklanmıştım. 14 aydır sarı basın kartı sahibi gazeteci olarak zindanda kalmaya devam ederken şimdi de "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme ve Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs" iddiasıyla 'iki kez ağırlaştırılmış müebbet hapis' suçlamasıyla tutuklandım.

Eski başbakan yardımcılarından Bülent Arınç'ın ifadesiyle, verilen bu tutuklama kararları "Karakuşi" kararlardır. Milletvekilliği, bakanlık ve Meclis Başkanlığı da yapmış olan Arınç, Taha Akyol'un programında önemli itiraflarda bulundu: "Hakim ve savcılar (...) Belli yerlerden talimatlar almaktan korkuyor. (Hakimlere) 'Meslekten çıkarılırsın, verilen talimatlara uymazsan başına neler gelir.' denilerek insanlara maalesef ceza veriliyor. Verilen kararlara bakarak söylüyorum; böyle 'karakuşi' kararlarla bir yere gitmemiz mümkün değil... Bugün 'paralel' yapıyla mücadele kapsamında açılan öyle davalar var ki, üstüme yeniden cübbeyi geçirmeyi arzu ediyorum!"

Sayın Arınç'ın, günah çıkartırcasına yaptığı bu açıklamaları esefle dinledim. Çok geç kaldınız Bülent Bey, çok geç. Bundan sonra ağırlığını taşıyıp taşıyamayacağınızı bilemediğim o cübbeyi sırtınıza geçirseniz de geçirmeseniz de devam etmekte olan 'Karakuşi' davalara katılmanızı istiyor, bizim hissettiklerimizi hissedeceğinizi umuyor, sizi duruşmalara bekliyorum....."