Günler geçti skandalın ortaya çıkmasının üzerinden. Günler ve onlarca utanç verici siyasetçi demeci...
Biz yavaştan unutmaya bile başladık. Zaten çoğu gazeteci ya da köşe yazarı korkudan yazamıyor.
İyi ki Gülden Aydın gibi gazeteci kadınlar var. Dün onun sayesinde çok merak ettiğim ve Ensar Vakfı’nı tüm ülkeye tanıtan olayın iddianamesinin bir kısmına vakfı olduk.
Buna göre 10 yaşında bebeler cinsel istismara uğramış, taciz edilmiş. Hem de tam üç yıl boyunca. Bir çocuğa insan ve hayvan pornoları izlettirmiş söz konusu mahluk.
Ensar Yurdu ve KAİMDER (Karaman Anadolu İmam Hatip Lisesi Mezunları Derneği) evlerinde yaşanmış bunlar.
Soru kısa ve net: “Neden olayın gerçekleştiği ve yasalara göre kaçak sayılan bu yurtlarla ilgili tek soruşturma yok?”
Neden?
Kurban çocuklar ve ailelerinin bu yükün altında ezilmesi işinize geliyor değil mi?
Aileler utançlarından çocuklarına psikolojik destek bile aldırmıyormuş.
Yok mu bu devletin çocuklarına sahip çıkacak psikoloğu?
Yok mu bu ülkenin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı, diyecektim...
Ama biliyoruz, yok. Bakan Hanım Ensar’a kol kanat germekle meşgul!


Cem Yılmaz biter mi?


Boğaziçi Üniversitesi Öğrenci Temsil Kurulu Ödülleri’nde Cem Yılmaz ‘En Sevilen Mezun’ ödülünü almış.
Ve yaptığı konuşmada şunu söylemiş: “Benim 20 senedir duyduğum bir laf var: ‘Cem Yılmaz hiç komik değil, Cem Yılmaz bitti artık.’ Belki de biletlerdir biten” demiş.
Biletleri hep biter, hep de bitsin.
Ama tabii ki bu ülkenin bir tane Cem Yılmaz’ı var.
O da paşa gönül kriterleriyle canının istediğini yapmayı tercih ediyor.
Mesela kimseyi dinlemeden canının istediği gibi gişe filmleri çekmeyi tercih ediyor.
CMYLMZ şovunu erteliyor.
Belki de şarj oluyor şu an. Bilemiyoruz.
Ama onu sahnede görmeyi çok özlediğimiz kesin.
O zekanın sahnede gözümüzün önünde akışını izlemek...
İşte Cem Yılmaz bu nedenle bitmez...


Poyraz kötü adamını kaybetti


Duyumlarıma göre Limon Film, Kanal D ile ‘Poyraz Karayel’ dizisinin bir sezon daha yayınlanması için anlaşma yapmaya çalışıyormuş.
Ama bu bence fazla hayalperest bir yaklaşım. Dizinin bu haliyle bırakın bir sezon daha, birkaç hafta daha yayınlanması bile o sevdiğimiz işe haksızlık olur diye düşünüyorum.
Ethem Özışık gerçekten nefes kesen bir ilk sezon yazdı. Ama sonra tek başına yoruldu. Adam ne yapsın, her hafta uzun metrajlı bir film yazıyor sanki.
‘Poyraz Karayel’, geldiği noktada birkaç sıkıntı yaşıyor. Birincisi Poyraz karakterinin geçirdiği çok ama çok tatsız değişim... Poyraz hep kaybeden ama iyi bir insanken bir mafya liderine dönüştü. Dün yayınlanan bölümün fragmanından anladığım üzere bunu sorgulamaya başlıyor senaryo.
Bir başka açmaz ise dizinin şu anda gerçek bir kötü karakterinin olmayışı.
Tuhaf şekilde iki sezondur bizi hazırladıkları Adil Topal karakterini Macit Koper gibi bir ustaya emanet ettikten sonra karakteri harcayıp yerine Neşet karakterini getirdiler.
Ne yazık ki bu karakteri canlandıran Tolga Güleç oyunculuk performansı açısından ne yazık ki bu rolün altında ezildi.
Neşet karakteri güzel yazılıyor ama ne yazık ki ekrana bir karikatür olarak yansıyor.
Yani uzun lafın kısası ‘Poyraz Karayel’ ne yazık ki böyle giderse bırakın gelecek sezonu, sezon sonunu bile zor görür.
Ha, Sefer’in eksikliğinin verdiği hasarı da unutmuş değilim...