İşte Çavuşoğlu'nun açıklamaları:

"Mesele Wilders meselesi değil. Onun tutumu belli. Wilders AB'ye de karşı. Avrupa'daki yabancılara da karşı . Tam bir faşist. Başka bir tarifi olamaz. Bugün Hollanda'ya baktığımız zaman merkezdeki partilerin söylemleride Wilders'ın politikalarından farklı değil. Önemli olan seçimden sonra da bu tutumlarını sürdürecekler mi? Popülizmle halkı birleştirdiğiniz zaman geri adım atması zor olur. Benim seçimden sonra gelebilirim önerime seçimden sonra da gelme dediler."

"NAZİ DÖNEMİNDE BİLE BÖYLE BİR UYGULAMA OLMADI"

"Bu program belli olduktan sonra Hollanda Başbakanı'ndan bir açıklama. 'Türk Bakan'ın gelmesini istemiyoruz.' Neden isteyemiyorsun? Senin başbakanın benim üzerimden popülizm yapıyor. Bu iki ülke arasındaki dostluğa sığar mı? Bunun bir izahı yoktur. Nazi döneminde bile böyle bir uygulama olmamıştır. Sonra Dışişleri Bakanı aradı. Dedim ki 'sizin başbakanınızın yaptığı çok ayıp.' En sonunda diyorlar ki bakanınız Rotterdam'a gelmesin Lahey'e gelsin. Dedik tamam. Bu sefer de dediler ki en fazla 50 kişiyle görüşsün. Ya sen buna niye karışıyorsun? 'Böyle saçma şey mi olur' demiş bizimkiler ve oraya gelecek olanların listesini bize vereceksiniz dediler. Böyle şey olur mu ya? Ben kendi vatandaşlarımı fişleyeceğim ve sana vereceğim? Ondan sonra iptal ettik. Ben tabi gitmedim iptal olunca. Bu sefer Almanya'da olan Fatma Hanım oraya gitti. Olanları gördünüz. O gece ilerleyen dakikalarda benim başkonsolosumu ve maslahatgüzarımı tutukladılar ve hücreye attılar. Vatandaşlara yapılan muameleyi de gördünüz. Vur emri! Bu savaş nedenidir. Ne için yapıyorsun bunu? Sorun ne? Hollanda'nın iç işlerine mi karıştık? Askeri üssüne mi girdik? Gözünü böyle kan bürümüş bir anlayış olabilir mi?"

KILIÇDAROĞLU'NA BÜYÜKELÇİ YANITI

"Büyükelçi Ankara'da benimle beraberdi. Kılıçdaroğlu her şeyden bir prim çıkarmaya çalışıyor. Büyükelçi benim yanımdaydı, ben önerdim beraber gidelim diye. Büyükelçi yoksa maslahatgüzar var. Bunlar olur. Niye karşılamamış vesaire. Nereden ne çıkarmaya çalışıyorsunuz? Olayın özünden kaçmayalım"

"AB'DEN UZAKLAŞMAMIZ İÇİN BİR SEBEP YOK"

"Avrupa'dan uzaklaşmamız için bir sebep yok. Sanki tüm Avrupa Türkiye'ye karşıymış gibi hava estiriliyor. Ama biz iyi biliyoruz ki bir çok Avrupa ülkesi de Türkiye'nin değerini gayet iyi biliyor. Tusk'un yaptığı açıklama bizi şaşırtmaz. Bunlar dayanışma göstererek AB'nin ömrünü uzatmaya çalışıyorlar. AB'nin diğerlerine sahip çıkması lazım. Bunlar AB üyesi olduğu için Hollanda'ya sahip çıkıyorlar. Fransa ile bizim Suriye politikalarımız örtüşüyor. Irak politikamız'da örtüşüyor. Tusk tabi Hollanda ile dayanışma göstermek için bu açıklamayı yapıyor. Bazı ülkeler beni aradılar ve Hollanda'nın yaptığının kabul edilemez olduğunu söylediler. Daha sonra Hollanda'ya destek açıklaması yaptılar. Demek ki bazı şeyleri zorunda oldukları için yapıyorlar. AB'nin bazı kurumları politize oldu. Venedik Komisyonu son 7 yıldır siyasi yorumlar yapmaya başladı. AYM'ye bireysel başvuru hakkını reform yaparak biz tanıdık. Venedik Komisyonu istediği için falan değil. Problem şu. Türkiye 2013'ten bu yana olağanüstü bir süreç yaşıyor. Bu süreçte biz özellikle avrupa kurumlarından ve ülkelerinden destek görmedik. Bunun iki nedeni var. Avrupa'da artan İslam karşıtlığı nedeniyle Türkiye'ye tavır aldılar. Darbe gecesi 1'den 2'den sonra denge değiştikten sonra beni arayan bazı dışişleri bakanları benim hatrımı bile sormadan o darbecilerin akıbetinin nasıl olacağını sordular. Bariz bir Türkiye karşıtlığı var. İkincisi Türkiye 15 yıldır giderek güçleniyor ve güçlendikçe de daha bağımsız politika izliyor. Türkiye'yi bağımsız dış politika izlediği için sorguluyorlar."

BAŞÖRTÜSÜ YASAĞI

"İnsanların inancından dolayı giyindiği takındığı şeylere dini sembol olarak bakamazsınız. Mahkemeler buna müdahale edemez. Kimse karışamaz buna.

"TÜRKİYE'YE NASIL DAVRANACAKLARINI ÖĞRENMELİLER"

"Göç anlaşmasında en yakın çalıştığımız kişi Rutte'ydi. Tüm çalışmaları Almanya ve Hollanda ile yaptık. Bu kadar çifte standart çok ayıp. Bu kadar iki yüzlülük olmaz. Bundan sonra bu ülkelerin bize öğreteceği bir şey de olamaz. Hollanda yaptığı hatayı düzeltecek adımlar atmazsa ilave adımlarımız olacak. Almanya'ya biz hangi tarihlerde hangi programları yapacağımızı söyledik. Bugün bi haber aldım. Mehdi Eker'in programı iptal edişmiş. Buna bakmak lazım teknik bir sebeple mi diye? Bizim görüşmemizden sonra Almanya'nın tutumunda bir değişiklik oldu. Sonuç olarak AB ile ilişkilerimizde ciddi bir kriz var. Ve bu krizin başlangıcı da 15 Temmuz'dur. AB'nin 'Türkiye'yi ne içeri alalım ne de bizden uzaklaşsın tavrı kabul edilemez. Avusturya Türkiye aleyhine çok çirkin, yanlış davranışları oldu. Ben cevap verdiğim zaman hep suçlu Türkiye olacak. Türkiye hep dinlesin cevap vermesin. Halkımız bunu kabul etmez. Ben 80 milyon insanı temsil ediyorum. Türkiye Cumhuriyeti'nin Dışişleri Bakanıyım. AB ve Avrupa ülkelerinin Türkiye'ye nasıl davranacağını öğrenmesi lazım"

ABD DIŞİŞLERİ BAKANI TÜRKİYE'YE GELİYOR

"ABD Dışişleri Bakanı 30 Mart'ta gelmek istediğini söyledi ve ben de kendisine uygun olduğumuzu söyledim. O gün Başbakanımız da Ankara'da olursa kabul edecekler. Trump ve Cumhurbaşkanımızın yüz yüze görüşmeleri referandumdan sonra olacak. FETÖ'nün iadesi konusunda net bir sonuç yok. Şu anda belirgin bir tutumları yok. Esasen Washington'da şuan bir geçiş dönemi var. Daha bu konulara ağırlık verecek bir şeyleri olmadı."

"MÜLTECİLERİ SİLAH OLARAK KULLANMIYORUZ"

"Şimdi basit bir özür yetmez. Bunları yapanların cezalandırılması gerekiyor. O köpeği getirenin falan Bizim hedefimiz Hollanda vatandaşları değil. BM'ye başvurumuzu yaptık. Viyana Sözleşmesi ihlal edildi. Mülteci anlaşması esasen iki anlaşma ile bağlantılıdır. Şimdi vize serbestisi olmayacaksa göç anlaşmasını da iptal edebiliriz. Bu Yunanistan adalarına geçenleri geri almayacağız demektir. Mültecileri silah olarak kullanmıyoruz. 3 anlaşma imzalamışız. Ya hepsi uygulanır. Ya da hiçbiri uygulanmaz."

"ABD'Yİ HER ZAMAN MÜTTEFİK OLARAK GÖRDÜK"

"ABD'yi her zaman gerçek müttefik olarak gördük. FETÖ konusunda da PYD konusunda da dikkatli hareket etmesi gerekiyor. Türkiye'nin hava savunma sisteminde eksiklik var. NATO'da şu ana kadar tüm Türkiye'yi kapsayacak şekilde alınan zirve kararlara rağmen henüz sözler tutulmadı. İsterim ki hava savunma sistemini NATO ülkelerinden alalım. Ama NATO ülkeleri savunma ithalatına karşı. Ben nereden alacağım bunu? Sen bana vermiyorsun. Verirken de sınırlı veriyorsun. Sonra da ben başka ülkeden alacağım dediğimde bu NATO müttefikliğine sığmaz diyorsun. Ekonomik ilişkilerde de herkes yapıyor. Neden ben yapmayayım? İslam dünyası ile de Afrika ile de ilişkilerimizi güçlendirmek zorundayım. Neden seçmek zorunda olayım. Ukrayna seçti ne oldu? Bu bakış açısı sağlıklı bir bakış açısı değil. Bunu değiştirmeliler."

"İRAN İLE POLİTİKALARIMIZ ÖRTÜŞMÜYOR"

"Burada Türkiye Irak'ın aleyhine adım atıyormuş gibi bir hava yarattılar. Biz bunun böyle olmadığını izah ettik. Temaslar oldu gerginlikler oldu. Ama ilişkilerimiz yumuşadı. Musul operasyonu bittikten sobnra beraber karar vereceğiz. Sincar'da PKK'lılar var. Suriye ve Irak'ta İran ile politikalarımız örtüşmüyor. Esasen ortak çalışsak Suriye'de ateşkesi tam olarak sağlayabiliriz. Onların Suriye ve Irak politikalarını desteklememiz mümkün değil. İran politikalarının yanlış olduğunu görse çok iyi olurdu. Ayrımcı gerginliğe sebep olan politikaların bırakılması lazım."

YUNANİSTAN KIŞKIRTICI TUTUMLAR İÇERİSİNDE

"Yunanistan kışkırtıcı tutumlar içerisinde oluyor. Yunanistan ile bunları çok konuştuk. Şikayet edince diyor ki şımarık bir çocuk ama iyi bir çocuk. Daha sonra bu şımarık çocuk bazı açıklamalar yaptı. Biz de açıklama yaptık. Daha sonra Yunanistan Başbakanı bir açıklama yaptı. Mısırla bakan düzeyinde görüşüyoruz. Mısır'ın içinde bulunduğu larttan kurtulması gerekiyor. Bir uzlaşı kültürünün oluşması lazım. Rusya'nın Ermenistan konusundaki önerisi normal. Bizde Rusya'nın Karabağ konusunun çözümü için atacağı adımı destekliyoruz. Bu uygulanırsa Azerbaycan ile birlikte gerekli adımları atarız. Ama Ermenistan'ın da bu anlayış içerisinde olması lazım. Biz durup dururken hiç bir ülke ile kötü olmak istemeyiz. İsterizki ticaretimiz artsın, kültürel etkileşimimiz artsın. İsrail ile ilişkilerimiz normale döndü."