Tharoor, Washington Post'ta yayımlanan analiz yazısında, Trump'ın pazartesi günü Suudi Kralı Selman Bin Abdülaziz ile yaptığı telefon konuşmasının ardından yaptığı açıklamaların, ABD Başkanının Suudilerin örtbas girişimine destek verme niyetini ortaya koyduğunu ileri sürdü.

Trump'ın Kral Selman ile görüşmesinin ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, "Aklını okumak istemem ama benim anladığım bu işin ardında serseri (kendi başına hareket eden) katiller olabilir. Kim bilir, bu işin içi yüzü yakında ortaya çıkacak ama o (Kral Selman) iddiaları kesin olarak reddetti" ifadelerini kullanmıştı.

Tharoor, bu açıklamanın hemen ardından CNN'nin Suudilerin Kaşıkçı'nın sorgu altında öldüğünü kabul etmeye hazırlandığı haberinin geldiğine dikkat çekti. CNN'nin iki ayrı kaynağa dayandırdığı haberde, Suudilerin Kaşıkçı'nın sorgu sırasında hata sonucu hayatını kaybettiğini, bu yüzden ülkeden kaçırıldığını itiraf edeceği ileri sürülmüştü.

'Serseri katiller' bahanesi

Yazar Tharoor, Trump'ın "serseri katiller" ifadesinin Kaşıkçı'nın sorgu sırasında "yanlışlıkla" öldüğüne dair olası bir açıklamaya hazırlık olduğu,
Trump'ın bu yolla Riyad yönetimine bir çıkış yolu sağlamaya amaçladığını öne sürdü.

Tharoor, ABD Senatosu Dış İlişkiler Komitesi Demokrat Senatör Chris Murphy'nin Twitter'da "Şu saçma 'serseri katiller' teorisini duyar duymaz
Suudiler'in bunu bahane edeceğini anladım. İşin inanılmaz tarafı bunu yaparken ABD Başkanı'nı kendi halkla ilişkiler projelerine alet etmeleri ve onun da buna teşne olması" mesajını paylaştığını aktardı.

Serseri katiller teorisinin Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ın Kaşıkçı'nın ölümündeki rolünü örtbas etmeyi amaçladığı iddia ediliyor. Washington Post, geçen hafta yayımladığı haberde, ABD istihbaratının, Suudi Arabistanlı yetkililerin Kaşıkçı'yı yakalamak üzere plan yaptıklarını
tespit ettiğini iddia etmişti.

Gazetenin istihbarat kaynaklarına dayandırdığı haberde, Kaşıkçı’nın İstanbul Konsolosluğu'nda kaybolmasından önce Suudi yetkililerin muhalif
gazeteciyi yakalamak üzere kendi aralarında yaptıkları görüşmelerin Amerikan istihbaratının dinlemesine takıldığı ifade edilmişti.

14 gündür ortada yok

Suudi reformistler için önemli bir platform olan Al Watan gazetesine katkı veren ve Batı medyasında Ortadoğu ile ilgili haberleriyle tanınan Cemal
Kaşıkçı, 2 Ekim'de resmi işlemler için Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu'na girdikten sonra ortadan kaybolmuştu.

Emniyet kaynaklarınca yapılan değerlendirmede, Kaşıkçı'nın gittiği Suudi Arabistan Başkonsolosluğu'ndan bir daha çıkmadığı teyit edilirken,
başkonsolosluk binasında aynı saatlerde, iki uçakla İstanbul'a gelen ve aralarında yetkililerin de yer aldığı 15 Suudi vatandaşının bulunduğu, bu
kişilerin daha sonra geldikleri ülkelere döndükleri belirlenmişti.

Gazeteci Kaşıkçı'nın Suudi Başkonsolosluğu'nda kaybolmasının ardından Suudi Arabistan'a yönelik tepkiler sürüyor.

[old_news_related_template title="BM dokunulmazlığın kaldırılmasını istedi" desc="BM, Kaşıkçı olayının aydınlatılması için Suudi Arabistan Başkonsolosu ve konsolosluk çalışanlarının dokunulmazlığının kaldırılmasını istedi." image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2018/03/sondakika-20180305.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/2018/dunya/bmden-kasikci-talimati-derhal-kaldirin-2683756/"]