Bakanlar Kurulu toplantısı sonrası Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ açıklamalarda bulundu.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin erken seçim çağrısına değinen Bozdağ, "Herkes şimdi bunu konuşuyor, Türkiye'nin gündemi Sayın Bahçeli'nin açıklaması oldu. Elbette bu önemli bir konu, bu konu ile ilgili bildiğiniz gibi Sayın Cumhurbaşkanımız, Sayın Başbakanımız grup toplantısından sonra kısa bir değerlendirme partimizin yetkilileri ile yaptılar ve yarın da MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'yle AK Parti lideri ve Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan beyefendi 13.30´da bir araya gelecekler ve konuyu değerlendirecekler. Esasında bu konuya ilişkin gerekli değerlendirme ve açıklamalar, bu değerlendirmeden sonra yapılacaktır. Onun için yarın 13.30'u beklemenizi tavsiye ederim" dedi.

"EŞİT OLMAYAN YAKLAŞIMLARI VAR"

Yayınlanan son AB İlerleme Raporu'na da değinen Bozdağ, "Avrupa Birliği Türkiye’ye karşı objektif eşit ve adil bugüne kadar hiç olmadı. Şimdi rapor açıklamalarda Türkiye'nin AB den uzaklaştığı ifade ediliyor. Türkiye yarım asrı geçkin bir süredir Avrupa Birliği’nin kapısında tam üyelik hedefiyle ısrarla beklemektedir. Türkiye Avrupa Birliği'ne tam üyelik hedefinden, Avrupa Birliği üyelerinin, Avrupa Birliği'nin Türkiye'ye karşı uyguladığı haksız politikaları nedeniyle bugüne kadar vazgeçmemiştir. Avrupa Birliği'ne tam üyelik Türkiye için değişmemiş bir hedeftir. Ancak maalesef Türkiye ile aynı ekonomik şartları aynı siyasi ve hukuki şartları taşımayan, Türkiye'den çok geri olan pek çok ülkeyi Avrupa Birliği'ne tam üye yaptıkları halde ısrarla Türkiye'ye karşı olumlu adımlar atmamakta direniyorlar. Uzunca bir zamandır açılan fasılların kapatılmaması, yeni fasıl açılmaması ve bu noktada Türkiye’ye karşı adil olmayan, subjektif olan ve bundan önceki üye olan ülkelerle Türkiye'ye karşı eşit olmayan yaklaşımlar ortaya koymuşlardır. Burada Avrupa Birliği'nden uzaklaşan Türkiye değil, Avrupa Birliği'ne tam üyelik konusunda tarafsız olmayan, tarafsız davranmayan, maalesef taraflı olan, eşit davranmayan AB’dir. Biz buna rağmen AB hedefinden vazgeçmedik. Vazgeçmeye niyetimiz yok. Eğer onlar vazgeçmeye niyetleniyorlarsa o zaman çıksınlar desinler ki “ biz Türkiye’ye ilişkin kanaatlerimizi değiştirdik, vazgeçtik” desinler. Biz bunu da defalarca kendilerine ifade ettik” diye konuştu.

“FETÖ /PDY BİR TERÖR ÖRGÜTÜDÜR”

AB'nin FETÖ'yü terör örgütü olarak görmesine de vurgu yapan Bozdağ, “ FETÖ /PDY bir terör örgütüdür. Avrupa Birliği Komisyonu'nun bunu kabul etmesi kabul etmemesi bu gerçeği değiştirmez. Terör örgütleri nasıl eylemlerde bulunuyorsa onlar da aynı eylemlerde bulunuyor. 15 Temmuz’da 250 vatandaşımızı şehit ettiler. 2 bin 194 vatandaşımızı yaraladılar, Meclisimizi, bombaladılar, Cumhurbaşkanlığı Külliyesini bombaladılar ve insanların üzerine tankları sürdüler ve insanlara kurşun yağdırdılar. Bunlar terör örgütü olmayacakta kim terör örgütü olacak? Böyle bir şey olabilir mi? Avrupa Birliği'nin herhangi bir ülkesinde devletin imkânlarını alıp vatandaşlara ölüm kusan bir terör örgütü olsa, onlar buna Türkiye terör örgütü demese rıza gösteriler mi, göstermezler. O nedenle FETÖ /PDY bir terör örgütüdür. Onlar kabul etse de etmese de terör örgütüdür. Süslü bazı lafları bizim karnımız tok. Biz icraata bakıyoruz. Raporun içerisinde bazı olumlu açıklamalar var ama bu olumlu açıklamalar Türkiye yapılan haksızlığı örtmeye yetmez” şeklinde konuştu.

"ISRARLA TALEP ETMEYE DEVAM EDECEĞİZ"

Yunanistan'ın iade etmediği FETÖ mensupları konusunaysa Bozdağ, "Yunanistan'la Türkiye arasında da bu konuda işbirliğine bizim ihtiyacımız var. Yunanistan, suçluların iadesine ilişkin gerek Türkiye ile ikili münasebetleri gerekse çok taraflı sözleşmeler gereği üzerine düşeni maalesef bu konuda yapmamıştır. FETÖ-PDY terör örgütü üyesi teröristlerin iadesine dair başlangıçta Türkiye'ye çok net sözler verilmesine rağmen bunun gerekleri yapılmamıştır. Hep top yargıya havale edilmiştir ama şimdi görüyoruz ki, yürütmenin bir üyesi yargının nasıl davranacağına ilişkin açıklamalar yapıyor. Bu da şunu gösteriyor, bu konu yargının meselesi değil esasında Yunanistan siyasetinin ve yöneticilerinin bu konuya olumlu yaklaşmamalarının bir sonucudur. Yargıyı tabii kılıf olarak kullandıkları gösteriliyor. Biz Yunanistan'da, Türkiye aleyhine terör faaliyetinde bulunan DHKP-C'li PKK'lı KCK'lı, PYD-YPG'li teröristler olduğu gibi FETÖ-PDY terör örgütüne mensup teröristlerin de iki ülke arasındaki hukukun ve uluslararası hukukun gereği olarak Türkiye'ye iadesini ısrarla talep etmeye devam edeceğiz. Umarız Yunanistan uluslararası hukuka uygun davranır. Ama şu ana kadar maalesef hukuka uymadı ve kendisi başka bir tutum içerisine girdi" dedi.

"BU HESAP EGE DENİZİNİN İÇİNDE BATAR"

Yunanistan'la yaşanan Ege denizi krizine de değinen Bozdağ, “Provakatif açıklamaları yapanlar biz değiliz. Biz her defasında Yunanistan tarafından yapılan bir yanlışı düzeltme için gayret içerisindeyiz. Ege'de bulunan adalarla ilgili ihtilaflı olan konular çok nettir, Türkiye'nin Ege'de bir oldu-bittiye göz yumması, izin vermesini kimse Türkiye'den beklememelidir. Eğer Yunanistan öyle bir hesap yapıyorsa, bu hesap Ege Denizin içinde batar gider, Türkiye'ye gelemez o hesap. Onun için herkes hesabını doğru yapmalıdır. Ege'de var olan ihtilafların çözüm usulü bellidir. Yani çocuksu bazı hareketlerle tarihin akışını ve tarihi olayları değiştirme gücü kimsede yoktur. Olması da mümkün değildir. Yani işte bir adaya geleceksiniz bakan çıkacak, öbür adaya gideceksiniz bayrak dikeceksiniz, ‘bu bayrağı diktik, bu ada bizim.’ Yok öyle bir şey. Yani böyle bir şey yok, böyle bir şey olması mümkün değil. Bildiğiniz gibi en son Aydın'ın Didim ilçesi açıklarındaki bir adada, kayalıklarla olan bir yerde getirdiler bayrak diktiler. Türkiye de bu bayrağı indirdi oradan. Kimsenin böylesi bir haksız adım atmaya hakkı yoktur. Yunanistan’ın da yoktur, başka bir ülkenin de yoktur. Çok net söylüyorum, Ege'de Türkiye herhangi bir oldu-bittiye asla izin vermez. Bunu Yunanistanlı siyasetçilerin çok iyi anlaması lazım. Umarız ki bu dediklerimizden kendileri olumlu kendi menfaatleri için sonuçlar çıkarır” diye konuştu. AJANSLAR