Dün haber sitelerinde ve yandaş olmayan medyada Mediar Analiz Şirketi’nin seçimle ilgili yaptığı kamuoyu yoklamasının sonuçları yayınlandı. Bu yoklamaya göre Erdoğan %42.1, Akşener % 19.7, CHP adayı 20.1, Demirtaş 13.4 ve Karamollaoğlu %3.1 oranında oy alıyor.
Şirket değişik yoklamalar da yapmış.
Örneğin CHP adayı kim olmalı?
Sırasıyla Kılıçdaroğlu, Abdüllatif Şener, Muharrem İnce, Yılmaz Büyükerşen, İlhan Kesici, Abdullah Gül ve diğerleri.
Başka bir yoklamada ‘CHP adayı kim olursa diğer partilerden ne kadar oy alır?’ diye sorulmuş.
Yani CHP ya da İYİ Parti adayı ikinci tura kalırsa diğer partilerden nasıl oy alır?
Buna göre en önemli parti HDP’dir.
HDP’ye oy vermesi beklenen 6-7 milyon seçmen desteği olmadan muhalefet adayı asla kazanamaz.
Kılıçdaroğlu ya da Şener HDP seçmeninin oyunu almak için ne tür sözler verecek?
Her iki aday için HDP’den oy almak çok kolay.
Rahat kişiliği, ekonomi bilgi ve denimi, çok sert muhalif tavrı olan Şener; İYİ Parti’nin milliyetçi kanadından, Saadet Partisi’nden, AKP’nin bir bölümünden ve geri kalan tüm kesimlerden oy alabilir.
HDP’nin nasıl ve ne karşılığında Akşener’i destekleyeceği bilinmez.
Ya da Akşener HDP’den nasıl oy isteyecek?
HDP bildik çizgisinden vazgeçmediği sürece bu sorunun yanıtı pek kolay değil.
AKP karşı saldırı hazırlıklarını çoktan tamamlamıştır.
Ona göre ‘HDP teröristtir ve onunla işbirliği yapanlar vatan hainidir’.
Devlet olanaklarıyla medya gücünü kullanacak olan AKP kaybetme olasılığının hırçınlığıyla hiç kimsenin aklına gelmeyecek yol ve yöntemlere başvuracak.
Umarım CHP ve İYİ Parti şimdiye kadar izledikleri ‘Savunma modundan’ vazgeçer ve AKP’nin günlük ajandasının peşinden gitmez.
Daha açık bir ifade ile AKP ne derse desin CHP, İYİ Parti, HDP, Saadet ve diğer partiler hep birlikte  ‘Neden AKP ve Erdoğan’dan kurtulmak istediklerini seçmene anlatmalı ve ikna etmeli’.
Seçmen oy kullanırken bir tek şeyi düşünmeli:
‘AKP’siz aydınlık Türkiye’.
Bu başarılmazsa muhalefetin adayı asla kazanamaz ve Erdoğan seçilir.
Sonra da herkes istediği kadar sızlanıp ağlasın.
AKP iktidarda kalırsa hiç kimsenin hayal edemeyeceği kadar farklı bir Türkiye olacak.
İç ve dış politikada AKP’nin tek bir yöntemi var:
Çok daha fazla provakasyon, gerginlik, macera ve tehlike.
Yıllardır bu detayları yazıp anlatıyorum.
TSK’nın Kuzey Suriye’de kontrol ettiği bölgelerde 100 binden fazla ılımlı, yumuşak, sert, radikal ve Müslüman Kardeşler kökenli İslamcı militan barınıyor.
HER ŞEY’lerini Türkiye karşılıyor.
Onlarla ortak din ideolojisini paylaşan AKP bu militanları ne yapacak?
Bu konuları konuşan yok. Oysa Türkiye iç sorunlarının büyük bölümü AKP’nin dış politikasından kaynaklanıyor.
Yani bilinen ve bilinmeyen bütün detaylarıyla Suriye, Irak ve Ortadoğu politikalarının Türkiye’ye yansımaları.
Bunları anlatmayayım diye Halk TV’den kovuldum.
Bu kovulmayla ilgili düşündüklerimi zamanı gelince yazarım. Çünkü beni kovan ‘irade ve anlayış’ gerçek ve samimi muhalif olamaz.
Muhalif gibi görünür ama dolaylı olarak AKP’ye hizmet eder.
Seçim sürecinde bu ve benzeri birçok gerçeği görüp anlayacağız.
Ya herkes bildik sekter kişisel ve partisel komplekslerinden vazgeçer, birlikte mücadele eder ve AKP’den kurtulur ya da herkes peşin yenilgiyi kabullenerek kıç üstü oturur.
Önümüzdeki dönemde herkes test edilecektir.
Kim ne kadar samimi, kim ne kadar proje. Bilerek ya da cehaletten.
Suçları aynı:
‘Cumhuriyet geleneklerini yok etmek ve Türkiye’nin geleceğini karatmak’.
Şunun şurasında 52 gün kaldı.
Herkes dürüst, samimi ve akıllı olmak zorunda.

sozcu-banner-1