ABD'nin 2016 yılında Trump'ın başkan seçilmesiyle birlikte başlayan agresif Çin politikası, iki ülke arasında ticaret savaşı başlamasına neden olmuştu.
Trump yönetimindeki ABD, Çin'den ithal edilen birçok ürüne ek vergiler getirerek Çin'deki üretim kapasitesini hedef alırken kendi ülkesindeki üretimin de artırılacağını öne sürmüştü.
Birçok Çinli iş insanı ve devlet adamının da ABD tarafından vize yasaklarıyla karşılaşması sonrası iki ülke arasındaki ilişkiler kopma noktasına gelmişti. ABD'nin son olarak, Houston'daki Çin konsolosluğunu casusluk gerekçesiyle kapatması dünya piyasalarında endişeye neden olmuştu.
Çin, ABD'nin casusluk suçlamalarını reddederken misilleme olarak Chengdu'da bulunan ABD konsolosluğunu kapatma kararı almıştı.
TAYVAN KRİZİ
İki ülke arasında süren diplomatik ve ticari krizlere bir yenisi ABD'li yetkililerin ve şirketlerin Tayvan'ı ziyareti sonrası yaşanmıştı.
Çin Halk Cumhuriyeti, Tayvan'daki resmi adı Çin Cumhuriyeti olan devleti tanımıyor. İkinci Dünya Savaşı'nın ardından Çin Komünist Partisi ve Çin Milliyetçi Partisi arasında yaşanan iç savaş sonrası Çin Komünist Partisi, Çin anakarasında Çin Halk Cumhuriyeti'ni kurmuştu.
Buna karşın yöneticileri Çin'in güneyinde bulunan Tayvan adasına kaçan Çin Milliyetçi Partisi, adada Çin Cumhuriyeti'nin devamı olduklarını belirten bir deklarasyon yayımlamış ve Çin Halk Cumhuriyeti'ni tanımadıklarını ilan etmişti.
İki partinin çatışmasına sahne olan iç savaş sonrası Çin Halk Cumhuriyeti 1971 yılından beri Birleşmiş Milletler nezdinde de tanınan Çin halkının tek temsilcisi kabul edilmektedir.
Tayvan'daki Çin Cumhuriyeti ise sadece 23 ülke tarafından tanınmaktadır ancak buna rağmen dünya ticaretinde birçok ülke ile ilişkilerini sürdürmektedir.
UYGUR SORUNU
ABD, Çin'deki Sincan-Uygur bölgesinde yaşayan Türk ve Müslümanlara karşı insan hakları ihlaleri yaşandığını iddia ediyor.
Bölgedeki Müslüman ve Türk halkının Çin tarafından asimilasyona uğratıldığına yönelik iddialar birçok uluslararası gazetede haber olurken ABD bu iddialar karşısında zaman zaman Çin'li yetkililere yaptırım uyguluyor.
Son olarak bu kapsamda 4 Çin Komünist Parti yetkilisinin ve ailelerinin ABD'ye girişi yasaklanmıştı. Trump yönetimi Uygur bölgesinde yaşananlar karşısında Çinli şirketlere de yaptırımlar uyguluyor.
ÇİN MİSİLLEMESİ
Ticaret savaşı, Tayvan krizi ve Uygur sorunu üzerinden Çin'i baskı altına almaya çalışan ABD'ye Çin de benzer yöntemler kullanarak yanıt veriyor.
Global Times'ın genel yayın yönetmeni Hu Xijin'e göre Çin, Tayvan'ı ziyaret eden ABD'li diplomatlar ve şirket yönetcileri ile şirketlere yaptırım uygulayacak.
Tayvan konusunda hassas olan Çin Halk Cumhuriyeti, adayı ziyaret eden ABD'lileri Çin topraklarına kabul etmeyecek.
Bunun yanı sıra Xijin, Tayvan'ı ziyaret eden ve Çin'de ticari ilişkileri bulunan ABD'li şirketlerin de Çin ile ilişkilerinin kesileceği belirtti.
Çin kaynakları tarafından, Çin'deki ticari ilişkileri kesilecek ABD şirketinin ise Eli Lilly and Company adlı ilaç şirketi olduğu iddia ediliyor.
1876 yılında Eli Lilly tarafından kurulan şirketin 18 ülkede ofisi bulunduğu ve yaklaşık 125 ülkede faaliyet gösterdiği biliniyor.
Çin'den ABD'li bakana ve şirketlere yaptırım geliyor!
Çin ile ABD arasında yaşanan ticaret savaşlarında hamleler peş peşe geliyor. Son olarak Çin, Tayvan'ı ziyaret eden ABD'li yetkililer ve şirketler için Çin topraklarına giriş yasağı getirme kararı aldı. Ağustos ayı başında ABD Sağlık Bakanı Alex Azar başkanlığındaki heyet Tayvan Devlet Başkanı Tsai Ing-wen'i ziyaret etmişti.