İzmirli usta gazeteci ve tarih araştırmacısı Yaşar Aksoy, Milli Mücadele’nin örtülü sayfalarını aralayarak Kurtuluş Savaşı kahramanlarından Mümin Aksoy’un sisler içinde kalmış hayatını Sözcü Haftasonu için anlattı.



‘Gavur Mümin’ diye tanınan efsane Türk subayı, Gazi Mustafa Kemal’in özel istihbaratına bağlı olarak İzmir’de yerel direniş teşkilatı kurmuş ve amansız mücadelenin bir sembol ismi olarak anıtlaştı. Yunan ordusunun içine kadar sızarak casusluk yapan Gavur Mümin, 2017-2018 yıllarında yayınlanan ‘Vatanım Sensin’ adlı dizi filme de ilham kaynağı olmuştu.

Ünlü araştırmacı Aksoy, kitabında resmi belgelerle ve ‘Gavur Mümin’in gerçek özel hatıratına dayalı olarak yazdıklarıyla Milli Mücadele tarihine ışık tutuyor.


YUNAN UŞAĞI ZANNETTİLER!

1892 İzmir doğumlu, Osmanzade Ailesi’ne mensup Gavur Mümin, Çanakkale, Kanal Harekâtı, Doğu Cephesi’ndeki savaşlarda çarpıştı. Daha sonra istihbaratçı oldu. İzmir’de, melon şapkası ile işgalcilere katıldı, hatta Yunan üniforması giyerek işgalcilerin arasına sızdı. Yüzbaşı Mümin asıl hüviyetini o kadar ustaca saklamayı başarmıştır ki, İzmirli Türkler onu koyu bir Yunan uşağı olarak bilmişler, öldürmek için zaman zaman teşebbüse geçmişlerdi. 29 Ekim 1921’de bir ihbar sonucu yakalandı. Uzun işkencelerden sonra Yunanistan’a götürülüp, Palamadi ve Payla İstratona’da zindanlara atıldı. Bu yüzden İzmir’in kurtuluşu olan 9 Eylül’ü göremedi.

Gavur Mümin (Aksoy)


VEFATINA KADAR HİZMET ETTİ

Gerçek yaşamı ilham kaynağı olduğu ‘Vatanım Sensin’ dizi filminden bir hayli farklı. Gavur Mümin uzun süre sonra gizli faaliyetlerinin son aşamasında ortaya çıktı ama sonrasında şöyle oldu: Türkiye’nin de elinde esirler vardı. En önemli olanlarından biri Yunan komutan Trikopis’ti. Gavur Mümin, 5 Nisan 1923’te esir Yunan Başkumandanı Trikopis ile takas edilip canından çok sevdiği İzmir’e dönebildi. Onca badire atlatmasına rağmen köşesine çekilmemiş. Yeniden kuşandığı Cumhuriyet Türkiye’sinin askeri üniformasıyla vatanına hizmete devam etti. 30 Ağustos 1946’da albay rütbesine yükseldi. 24 Ocak 1948’de İzmir’de vefat etti.

“Milli Mücadele’nin bir gizli kahramanı, bir mütevazı İstiklal savaşçısını, Mümin Aksoy’u gözler önüne serdiğim için mutluyum.”

OĞLUNUN BANA EMANETİ


Gavur Mümin, bu hatıratı fırsatını bulduğu zaman yazıyor. Ve sonra hatıra defterini, aynı zamanda bir karargah olarak kullandığı Göztepe’deki aile köşkünün bahçesine gömüyor. Yunan baskınında bulunmasın diye. Bir kopyası, yazar olan yeğeni Naci Sadullah ve yine yeğeni olan tarih öğretmeni Saruhan Aksoy’a emanet edilmiş. Onun oğlu, gazeteci Orhan Aksoy da hatıratı bana verdi.

Kurtuluş Savaşı’nın gizli kahramanı Gavur Mümin, İzmir Balçova Kabristanı’nda, mütevazı kabrinde yatıyor.

GERÇEK BiR VATANSEVER


Gizli ve gerçek bir vatanperverdir. Bu tabir şüphesiz yadırganacaktır. Ama sırtında Yunan subay elbisesi olduğu halde yapılan fedakârlık elbet gizli bir vatanperverlik olacaktı. Bu kişinin yaptıklarının bilinmesini zamanın Genelkurmay Başkanı Mareşal Fevzi Çakmak mahzurlu görmüştür. Askeri resmi makamlar da “İcap ettiği zaman vatan ondan gene böyle vazifeler isteyecektir” diyerek Gavur Mümin isminin öne çıkması ve hatıratın gazetelerde yayınlanmasını istememiştir. Mümin Aksoy da aynı görüştedir, gerçeklerin ailesi içinde kalmasını istemiştir. Nitekim, Türk Silahlı Kuvvetleri’nde yine bilemediğimiz önemli gizli görevler almıştır.

Çanakkale Sancak Madalyası, Nişanı Ali İmtiyaz Madalyası, Altın Liyakat Madalyası, İstiklal Madalyası, T.C. Devlet Savaş Madalyası.