Görüntülü konuşmalarda ve webcam karşısında geçirilen saatlerde insanlar, hiç olmadığı kadar kendi yüzleriyle baş başa kaldı. Aynı zamanda ayna karşısında, insanın kendi ile baş başa kaldığı anların sayısı da artınca insanlar, vücutlarında ve yüzlerinde kusurlu olduğunu düşündükleri detaylara daha fazla takılmaya başladı. Son günlerde dünya medyasında yer alan bazı araştırmalar da bu takıntıyı destekliyor.

SEKTÖR NASIL ETKİLENDİ?


Peki, bu duruma ek olarak plastik cerrahi sektöründe dünyanın önde gelen pazarlarından biri olan ve son yıllarda sağlık turizminde yetkin personel ile kur farkı gibi faktörlerle de ciddi atılımlar yapan Türkiye'de sektör, süreçten nasıl etkilendi? Konunun uzmanları durumu sozcu.com.tr'ye anlattı.

'MUTLULUK VE MOTİVASYON KAYNAĞI'


Türk Sağlık Turizm Derneği (TÜSATDER) Başkanı Uzm. Dr. Servet Terziler  bazı operasyonlarda artış olduğunu öne sürerken bu yönelimi 'mutlu olma çabası' ile ilişkilendirdi:

"Dışa dönük bir dünyada yaşadığımız için özellikle Mart, Nisan ve Mayıs'da yaşanan kapanma döneminde insanlar sıkıldı... Estetik de insanları mutlu ve motive eden en kalıcı uygulamalardan biri. Şöyle düşünün, yemek yiyince 10 dakika, tatile çıkınca 2 gün, evlenince 2 ay mutlu olursunuz; ama estetik yaptırınca baktıkça mutlu olursunuz! Şaka bir yana insanlar güzelleşmek ve mutlu olmak için eylemlere girişti ve normalde düşük geçen yaz ayları çok yoğun geçti."

"Botoks, dolgu ve cilt bakımlarına, cildi gençleştirecek bir takım işlemlere ciddi talepler oldu" diyen Dr. Terziler "Estetik operasyonlara geldiğimizde ise görüntülü toplantılarda birbirlerinin yüzlerini yakından görev insanlar, kendilerini mutsuz eden göz altı torbaları, göz kapağı düşüklüğü, kepçe kulak ve burun gibi problemleri için operasyonlara rağbet gösterdi. Ayrıca meme implantasyonu ve popo silikonu operasyonları da artış gösteren operasyonlar arasında" diye konuştu.

İyileşme sürecinin daha uzun olduğu ve genelde çalışan insanların yıllık izinlerinde başvurduğu operasyonlara olan talebin ise bu dönemde eve kapanmış olmanın verdiği rahatlıkla arttığını vurgulayan Terziler, "İnsanlar Covid-19 atmosferinde zaten dışarı rahatça çıkmadığı için yaz aylarında da uyarıları dikkat edenler operasyon sonrası iyileşme süreçlerini de 'Zaten evdeyim' düşüncesiyle daha rahat geçirdiler. Kapanma döneminde yurtdışı hastaların da gelemediği dönemde saç ekimi sektöründe de aynı şekilde insanlar belki normal şartlarda yıllık izin alıp geçirecekleri iyileşme sürecini evde yaşayabildiği için talepler arttı" dedi.

Türk Sağlık Turizm Derneği (TÜSATDER) Başkanı Dr. Servet Terziler


Türk Sağlık Turizm Derneği'nin (TÜSATDER) de başkanı olan Dr. Terziler, pandeminin sektör üzerindeki etkisine ise şöyle değindi: "Yurtdışı boyutuna gelince Haziran ayında dünya genelinde yaşanan açılma sonucunda Mayıs ve Haziran'da gelgitli bir süreç yaşansa da Temmuz, Ağustos, Eylül ve Ekim'de yani Avrupa'da kısıtlamaların arttığı döneme kadar hem saç ekiminde hem de estetik operasyonlarda yoğun bir artış yaşandı. Bu da sektör için nispeten sevindirici bir gelişme oldu."

'KAYIP YAZ DÖNEMİNDE AZALDI'


"Yaz dönemi aslında -normal şartlarda- yurtdışından gelen hastalar açısından yoğun bir dönem olmasa da bu yıl geçen yıla kıyasla yüzde 15-20 arasında bir artış oldu" diyen Terziler, "Ancak bahar aylarında hatta Haziran'ı da eklersek büyük bir boşluk yaşanmış ve yıllık cironun yüzde 35'i kaybedilmişti. Yaz ve sonbaharın ilk dönemindeki artışla kayıp yüzde 20-25 seviyesine inmiş oldu" ifadelerini kullandı.

[custom_content title="ZOOM BOOM VE 'SELFIE'LERİN GÜCÜ ADINA!.." desc="Uluslararası çalışmalarda içinden geçtiğimiz dönem Zoom Boom olarak adlandırılırken son yıllarda yaşanan 'selfie' bağımlılığının da estetik operasyonlara talebi artırdığı sonucuna ulaşıldı. ABD, Avustralya, Birleşik Krallık, Güney Kore ve Japonya'dan uzmanların rapor verdiği araştırma özellikle 'selfie' fenomeninin etkisine vurgu yaptı.">

'TÜRDE DEĞİL AMA TALEPTE KESİN ARTIŞ VAR'


Plastik ve Rekonstürktif Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Rıza Kantürk, pandemi sürecinin bazı operasyonları öne çıkardığını söylemenin güç olduğunu ifade ederken "Bu süreçte bize gelen taleplerde bir değişiklik olduğunu veya belli operasyonların ağırlık kazandığını söyleyemeyeceğim. 'Daha önce çok fazla burun operasyonu yapıyorduk da şimdi karın germe yapmaya başladık' gibi bir duruma rastlamadık. Ancak taleplerde kesinlikle bir artış var" diye konuştu.

Plastik ve Rekonstürktif Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Rıza Kantürk


Corona virüsü pandemisinin getirdiği şartları bazı insanların bu tarz operasyonlar için bir fırsat olarak gördüğünü de ifade eden Kantürk, artışı bu duruma bağlarken "'İşten yıllık izin alamıyordum; şimdi madem müsaitim, bu yönde de bir düşüncem de vardı, aradan çıkarayım' diyen ve bunu bir fırsat olarak değerlendiren bir kesim de var" şeklinde değerlendirdi.

Op. Dr. Kantürk, evde kalmanın etkisini ise "Örneğin çoğu insan kendi sesini kayıttan duyunca bile tuhaf hissedebiliyor. Aynı şekilde her gün kendine bakmayan insanlar, bu dönemde 'Saçlar da gitmiş...' veya 'Burnum niye bu kadar büyük gözüküyor' gibi düşüncelere kapılmış olabilir. Bununla birlikte bunu ispatlayacak bir veri yok tabii elimde. Ancak bu elbette bir etken olmuştur" şeklinde dile getirdi.

Plastik ve Rekonstürktif Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Azimet Özdemir


Plastik ve Rekonstürktif Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Azimet Özdemir ise Türkiye'de de, dünya genelinde de estetik operasyonlarda normale göre bir azalma olduğunu öne sürüyor. Bununla birlikte "İnsanlar evde kaldıkları bu dönemde kendileriyle de uğraşıyorlar aslında. Bir eğilim var..." diyen Özdemir, "Ancak bu operasyonlarda bir artışa dönüşmedi. Dünya çapında da estetik operasyonlarda bir azalma var" dedi ve "Lakin düşünce noktasında eskiden estetik ameliyat düşünmeyen biri evde oturduğu bu dönemde bu fikri, kendisiyle daha fazla karşı karşıya kaldığı için aklına soktu. Ancak bu operasyona dönüşmüş değil. Sahada gördüğümüz olay bu" şeklinde konuştu.

EKONOMİK KRİZ GERÇEĞİ


Dünyada çapında pandemi etkisiyle öngörülen resesyon ve Türkiye'de süregelen ekonomik krizin de altını çizen Op. Dr. Özdemir, "Ekonomik kriz var, insanlar kaygılılar, ülkemizde paranın gidişatını bilemiyorlar, yatırımlarını en azından korumak istiyorlar... Bizim sektörümüzde de bir düşüş olduğunu görmek için bu sektörün içinde olmaya gerek yok. Kesin bir veri vermek güç lakin en az yüzde 25-30 oranında bir azalma yaşandığını söyleyebilirim. Uluslararası hastalarda pandemi sürecinden kaynaklı keskin bir düşüş olduğunu da belirtmeye dahi gerek yok. Ülkemizde yaşayan hastalarda da ekonomik krizin bu yöndeki kararlarda etkili olduğunu görüyoruz" dedi.